Mazi ile İstikbal

Bölüm 28 - Düğün

Leon yatakta gerinerek yavaş yavaş gözlerini araladı. Güneş ışığı tüm odayı doldurmuştu. Gözlerini beyaz tavandan çekip sol tarafında kalan pencereye doğru bakmak için çevirdi. Tam o anda yanında uyuyan Hilal'i gördü. Şaşkınlıkla gözleri açıldı ve başını hafif kaldırdı. Genç kızın yanında olmasını hiç beklemiyordu. Fakat onu daha da şaşırtan şey, genç kızın ince yorganın örtemediği çıplak omuzları oldu. Hemen üstündeki yorganı biraz kaldırıp kendi bedenine baktı. Gömleksiz yattığını biliyordu lakin kendisinin de çıplak olduğunu görünce iyice şaşırdı. Gece ne olmuştu? Düşünmeye çalıştı genç adam ama bir türlü hatırlayamıyordu. Fakat içinde öyle bir his vardı ki, gece Hilal'le seviştiklerini de biliyordu. Emindi bundan. Sadece hatırlayamıyordu. Çok da kendisini zorlamadı Leon, yeni uyandığı için zihni bulanık olabilirdi. Zaten şu an aklı yine Hilal'in güzelliğine odaklanıyordu. Yatağın içinde yavaş yavaş kıza doğru kayıp yaklaştı. Sol tarafına dönerek sağ eliyle kızın yastığa yayılmış başak rengi saçlarını okşamaya başladı. Avucunun içine aldığı bir tutamının yine elinin arasından kaymasını izliyordu. Hilal'in yumuşacık saçlarıyla tüm gün oynayabilirdi Leon, lakin kızın çıplak beyaz omuzları aklını bulandırmaya da başlamıştı. O beyaz ten öyle davetkârdı ki, alt taraflarının yine harekete geçmesini sağlamıştı. Derin uykuda olan kızın göğüslerine doğru gitti bakışları. Fakat Hilal yorganla iyice örtmüştü üzerlerini. Genç adam bu yüzden kızı uyandırmaya karar verdi. Hilal ona bedenini kendisi göstersin istedi. Leon dayanamayıp önce kızın omzuna uzun bir öpücük bırakarak Hilal'in tenini kokladı, ardında da yanağına sulu bir öpücük bıraktı.

"Hilal, sevgilim hadi uyan." diye usulca seslendi.

Hilal biraz kıpırdanınca dayanamayıp omzuna bir öpücük daha bıraktı genç adam. Bu öpücükle genç kız gözlerini araladı.
"Günaydın sevgilim." diyip gülümsedi Leon.

Hilal de kocaman bir gülümseyle karşılık verdi. "Günaydın. Çok mu uyudum?" diye de sordu.

"Bilmem, saatin kaç olduğunu bilmiyorum. Ama umrumda da değil. Şu an tek istediğim seni tekrar kollarıma almak." diyip ağırlığını fazla vermemeye özen göstererek kızın üzerine uzandı. Hilal de kollarını ensesinde birleştirince iyice keyiflendi Leon ve kızı öpmeye başladı. Kızın dudaklarına bıraktığı küçük küçük öpücükler, içinde yavaş yavaş büyüyen arzuyla daha uzun ve tutkulu hale geldi. Hilal sonunda dudaklarından bir inleme kaçırınca genç adam da kontrolünü kaybetti. Kızın dudaklarını adeta sömürmeye başlarken, alt tarafını hissetmesi için kendisini ona doğru bastırıyor fakat aralarındaki yorgan buna biraz mani oluyordu. Kendisini kızdan ayırmadan aralarındaki yorgandan kurtulmaya çalıştı genç adam, lakin başarısızdı. Üstelik Hilal'in parmaklarını saçlarına geçirip çekiştirmesi de Leon'u ayrı bir çılgınlıklara sürüklüyordu. Aklıyla olan bağları iyice kopmuştu. Bu durum sabrını daha da zorluyor ve aynı zamanda hissettiği arzuyu iyice körüklüyordu. Dudaklarını ayırmadan lanet yorgandan kurtulamayacağını anladı genç adam, lakin Hilal'den ayrılmak öyle zordu ki. Dudaklarını kızın dolgun ve tatlı dudaklarından zorla ayırsa da hemen kızın boynunda soluklandı. Ah bu koku Leon'u çıldırtacaktı. Zaten dayanamadı ve şimdi de öpücüklerini kızın güzel boynuna bırakmaya başlamıştı. Leon kızın boynunu öpüp emerken kızın sesini duydu.

"Leon! Leon!" diye düz bir tonla sesleniyordu Hilal. Genç adam kızın heyecandan uzak düz bir ifade ile seslenmesini garipsese de yine de öpmeye devam ediyordu.

Leon aniden gözlerini açmasıyla kollarının arasında Hilal yerine kocaman bir yastık buldu. Daha ne olduğu anlayamadan vurulan kapı sesiyle de iyice afalladı.

"Leon! Leon, oğlum uyan hadi hazırlanmamız gerek, çok işimiz var bugün!" diye kapının ardından seslenen Azize Hanım'ı duydu.

Şaşkınlıkla odaya bir göz attı. Gece sarhoş olduğu için Azize Hanım'larda kaldığını hatırladı. Sonra Hilal'in onu soymasını ve kızı kucağına aldıktan sonra tutkulu bir şekilde öpüşmelerini hatırladı. Fakat sonrası yoktu. Hilal onu öylece bırakıp gitmişti. Lakin bıraktığı etki belli ki rüyasına girmişti.