Mazi ile İstikbal

Bölüm 34 - Plan

Hilal üzerini değiştirmek için soyunurken gözü aynadaki aksine kayıp durdu. Az önce hamamda Leon'un dokunup öptüğü yeri tek tek ve uzun uzun inceledi. Yüzü hâlâ al aldı. Dudakları da hem kızarmış hem de şişmişti. Bedeninde de yer yer kızarıklıklar vardı.
Hilal iki yanına da döndü durdu ve aynaya yansıtan aksine bakmaya devan etti. Kalçalarına dokunmuştu Leon. O anı düşününce istemsizce ve arsızca gülümsedi. Sertti o dokunuşlar ama yine de hoşuna gitmişti. Ardından bakışları göğüslerine gitti. Nasıl da onları sıkmış ve görünen yerlerden öpmüştü? Peki ya tamamen çıplak olsaydı nasıl olurdu? Nasıl hissederdi? Hilal bu ihtimali düşünmekten kendini alamadı. Fakat bu düşünce bile yine içini titretmesin yetti. Yine alt tarafında baskı oluşmaya başlayınca artık durması gerektiğini anladı. Üzerine hızlıca yeni kıyafetler geçirdi. Kirlileri de bir köşeye bıraktı. Leon hamamdan çıkınca mutlaka çamaşır yıkamalıydı. Hele de iç çamaşırındaki ıslaklığı görünce baya afallamıştı. O sıvı altına kaçırdığı için olmamıştı, başka bir şeydi. Ama bilmiyordu genç kız, tecrübesizdi. Daha on yedi bile olmamıştı, nereden bilsindi ki zaten? Belki Fatma ile konuşurum dedi içinden. Artık arkadaşı evli bir kadındı. Belki ona yol gösterirdi bazı meselelerde.
İç çamaşırını da diğer kıyafetlerinin içine saklar gibi aralarına tıkadı. Ardından kendisini yatağına bıraktı. Lakin yine Leon'la yaşadıklarını kafasında döndürüp durdurmaktan kendisini alamadı. Bazen o anları düşünürken yine kendinden geçiyordu, bazen kendi kendine kıkırdıyordu, bazen de devam etselerdi ne olurdu diye düşünmekten kendisini alamıyordu. İlerisini düşündükçe de bazen arzuları kabarıyordu ya da içini kocaman bir korku kaplıyordu. Bu korkunun nedeni zina yahut başka ayıplar değildi. Sevişme eylemi onu korkutuyordu. Bilmiyordu çünkü ve bilinmezlik onu ürkütüyordu. Mesela altında hissettiği o sertlik hem hoşuna gitmiş, hem de onu korkutmuştu.

Hilal odasından nihayet çıktığında saatin epey ilerlediğini gördü. Leon'un odasının kapısı olduğu gibi açıktı. Odadan kirli çarşafları alıp alt kata indi. Kimseler yoktu orada, yani Leon hâlâ hamamdaydı. Neredeyse iki saattir orda olmasına şaşırdı. Hatta bu sefer soğuk alıp da hastanlanır diye endişelendi. Kapıyı vurup seslenmek için hamle yapsa da sonra geri çekildi. Belki de hamamda yaşananlardan sonra Leon'la tekrar yan yana gelmek için biraz daha vakit geçmeliydi diye düşündü. Kirlileri bir köşeye bırakıp mutfağa gitti. Öğle yemeğinden sonra çıkan bulaşıkları yıkamaya koyuldu.

Leon hamamda olaylanırken dışarıdan sesler geldiğini işitti. Hilal alt kata inmişti belli ki diye düşündü. Ardından hamamdan çıkmaya karar verdi. Zaten artık üşümeye başladığını hissediyordu. Kapının önüne bıraktığı kıyafetleri kurulandıktan sonra hızlıca giydi ve hamam çıktı. Aceleci adımlarla Hilal'e görünmeden odasına çıktı. Kendisini yatağa atarken derin bir nefes aldı. Hamamda bedenini sakinleştirmesi epey zaman almıştı. Zira aklı sürekli güzel sevgilisini kollarına alıp onu özenle sevdiği anlara kayıp durmuştu. Bu da her defasına biraz yatışan bedenini yeniden alevlendirmesine sebep olmuştu. Isısını kaybedip soğuyan su bile kolayca söndürememişti bedeninin alevini, zira asıl yanan Leon'un içiydi. Saatlerce hamamda iç sesleri kavga etmişti. Bir yanı Hilal'i bizzat kendi elleriyle yanından gönderdiği için kendisine küfürler savurmuş, diğer yanı ise Hilal için en doğru kararı verebildiği için kendisini tebrik etmişti. Leon da hâlâ nasıl bu iradeyi kendisinde bulduğuna inanamıyordu. Nasıl durabilmişti sahi?
Bu sebepten hâlâ tetikte bekleyen bedeni yüzünden en azından yarına kadar odadan çıkmamaya karar verdi.

Hilal akşama kadar tüm işlerini halletmişti. Leon'un odasında olduğunu biliyordu ve neden çıkmadığını da. Çünkü o da sevgilisiyle aynı durumdaydı. Belki tekrar yan yana gelirlerse o vakit duramayacaklardı. Çekinceleri bundandı. Fakat yarasını da tekrar sarmalıydı ama işte odaya giremiyordu.
Zaten bir süre sonra Şaziye Hanım Arif'le eve döndü. Bu sefer akşam yemeği telaşı sardı ortalığı. Leon da Arif'le oynarken rahatladığını hissetti. Genç kız salonda bir çırpıda Leon'un yarasını da sardı. Hilal ve Leon akşam yemeği sırasında birbirilerine kaçamak bakışlar atarken, yine birbirilerine de gülümsemeyi ihmal etmediler.