Anahtarımla eve girdim ve kimseyi görmeden odama gitmeyi umdum. Tabii ki istediğim gibi olmadı. Babam oturma odasından bana bağırıyordu.
"Beliz! Buraya bak!"
Yanına gitmeden "Efendim baba." diye cevap verdim.
"Buraya gel!" diye bağırınca istemeyerek oturma odasına gittim.
Babam ve üvey annem üstümü gördükleri an ayağa fırladılar. Sanırım böyle bir manzara ile karşılaşmayı ummuyorlardı.
"Bu halin ne lan?" diye sordu babam.
Ne güzel bir destek, diye geçirdim içimden. Oysa şu an tek istediğim kafamı göğsüne dayayıp ağlayabileceğim, beni koruyacağına inandığım birisiydi.
Cevap vermeyince babam sinirle yanıma yaklaştı ve çenemden sertçe tutup yüzümü kendine çevirdi.
"Bana cevap ver! Bu ne hal?" diye sordu.
Ağlamaktan tükendiğini gözyaşlarım tekrar ortaya çıktı ve sadece "Baba." dememe izin verdiler.
Bana sarılmasını, ağlama demesini istiyordum. Ben demeden tecavüze uğradığımı anlasın istiyordum.
"İş bul diye yolladık seni! Gidip erkeklerle mi fingirdeştin?" diye sormasıyla sabrım tükenmişti.
"Yeter!" diye bağırdım. İlk kez böyle güçlü bağırmıştım. Boğazım acıyordu.
"Yeter baba. Bunca sene senden gördüğüm fiziksel şiddeti boşverdim. Umursamadım. Karının bana dediklerini umursamadım. Bana sevgi göstermedin, sorun çıkarmadım ama şimdi yapma! Benim tek isteğim bir teselliyken bana bunu yapma! Canım yanıyor! O adam zorla bana sahip olurken sadece çığlık çığlığa ağlayabildim! Birisinin beni kurtarmayacağını çok iyi biliyordum, baba. O an sadece kaderime boyun eğdim! Şimdi karşındayım! Hala hayattayım diye sevinmen lazımken bana neler diyorsun? Baba, bıktım. Bıktım!"
"Keşke ölseydin." demesi ile içimde şimşekler çaktı.
Ben ondan teselli istediğimi söylemiştim, o ne demişti?
Sinirle mutfağa gittim ve şef bıçağını elime aldım. Geri oturma odasına döndüğümde babam alaycıl bir şekilde güldü.
"Ne o? Beni onunla korkutacak mısın?" diye sordu.
Kendime hakim olamazken bıçağı karnına sapladım ve "Bana zorla sahip olan adamı daha küçüğü ile öldürmüşken korkmalıydın." dedim.
Üvey annem çığlık atarken ona yaklaştım ve "Kaç senedir babam yokken bana bir fiske dayak atan, canımı hem fiziksel hem psikolojik yakan sendin, değil mi?" diye sordum.
Ağlayarak "Özür dilerim." demesi ile sinirlerim daha da bozuldu ve boynunu kestim.
"İşe yaramayacağını anlayana kadar beni her ağlattığında haklı olmama rağmen özür diledim. Yine de sen canımı yakmaya devam ettin." dedim.
İki ceset ile aynı odada kalırken koltuğa kendimi attım ve derin bir nefes verdim. Hapse girmemek için artık hiçbir sebebim yoktu.
Pişman mıyım? Hayır. Hatta zevk bile almıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiralık Katil
ChickLitŞiddete maruz kalan bir kızın yaşadığı kötü bir günün ardından intikam almak istemesi ve aldığı intikamdan sonra herkesin intikamını almak isteyerek kiralık katil olması...