Dur

5.4K 437 161
                                    

Sabah uyandığımda başım çatlıyordu. Yatakta doğruldum ve çevreme baktım. En son Rüzgar ile dosyaları inceliyordum. Sanırım beni odasına getirmişti. 

Yatakta doğruldum ve banyoya gittim. Aynaya baktığımda gözlerim şişmişti.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağı indim ve tıkırtıların geldiği mutfağa girdim. 

Rüzgar gülümseyerek "Günaydın," dedi.

"Sana da," dedim ve sandalyeye oturdum. 

Kafamı masaya gömerken Rüzgar gülerek "Serçe parmağını bulabildin mi?" diye sordu. 

Anlamayarak "Efendim?" dedim. 

Gülerek "Yok bir şey," dedi.

"Bir kere bahsettin. Söylemelisin," dedim. 

"Sen istedin. Dün gece sarhoş oldun ve bir elindeki parmaklarını sayıp altı tane olduğunu söyledin ama sana göre normal bir insanın dört parmağı varmış. Ayrıca serçe parmağını..." diyordu ki sözünü kestim. 

"Dur!" diye bağırdım. 

Kendi bağırışımdan rahatsız olurken "Sakın anlatmaya devam etme. Hatırlamak istemiyorum," dedim. 

Rüzgar "Sen bilirsin," dedi ve hazırladığı kahveyi fincana döküp önüme koydu.

"Kahveni iç. Kahvaltıyı da hazırladım. Başın ağrımaya devam ederse ilaç veririm," dedi.

"Sağ ol," dedim.

"Rica ederim," dedi ve karşıma oturdu. 

"Bugün ne yapıyoruz?" diye sordum.

"Meriç ile konuştum. Defne seni üzdüğü için kendini fazla yıpratmış. Bu yüzden biraz ateşi çıkmış. Meriç de gece yanında kalmış. Bence hiçbir işe başlamadan önce Defne ile konuş," dedi.

Kahvemden bir yudum aldım ve "Haklısın. O zaman önce bana gideriz. Ben Defne ile konuşurum. Sonra da işe koyuluruz," dedim. 

"Aslında Defne ile yalnız konuşsan iyi olur. Beni yolda bir yerde bırakırsın ve eve geçersin," dedi.

"Öyle yaparız o zaman," dedim.

Kahvem bitince Rüzgar ayağa kalkıp boş fincanı tezgaha koydu. Kahvaltılıkları da masaya koyarken ona baktım. Böyle yardım etmesi çok hoşuma gitmişti. 

Rüzgar çayları koyarken kahvaltı masasına baktım ve "Benim hazırladığım kahvaltı kadar olmasa da fena olmamış," dedim. 

"Sizin gibi iyi bir aşçı olmadığımız için elimizden sadece bu geliyor," dedi.

Bu dediğine gülerken Rüzgar geri karşıma oturdu ve kendi yemeye başlamadan önce benim tabağıma börek koydu. 

"Özel tarifim, denemelisin," dedi.

Börekten bir çatal aldıktan sonra "Başarılı," dedim.

Kiralık KatilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin