Kapı çalınca "Geliyorum!" diye bağırdım ve kapıya gittim.
Kapıyı açtığımda Meriç'in geldiğini gördüm.
"İçeri gel," dedim.
Meriç mutfaktan gelen kokuları fark etmiş olmalı ki "Yemek mi yiyordun?" diye sordu.
"Daha yemeye başlamamıştım. Gel beraber yiyelim," dedim.
"Hayvan gibi açım." diyerek mutfağıma dalınca göz devirdim.
Yaptığım risottoyu iki tabağa koyup masaya götürdüm.
Çatal bıçak da çıkarınca sandalyeye oturdum.
Yemeğe dalan Meriç'e "Ee işim ne?" diye sordum.
Elindeki dosyayı bana verdi ve "Adamın adı Üstün Kara. Yetmiş bir yaşında." diye bilgilendirdi.
Dosyadaki fotoğrafına baktım ve "Bunun zaten bir ayağı çukurda, bırakalım da kendi kendine gebersin," dedim.
"Tehdit oluşturma ihtimaline sahip. O yüzden bu iki hafta içinde işi halledilmesi," dedi.
"Ücret ne kadar?" diye sordum.
"Yirmi beş bin." deyince "Tamamdır o zaman," dedim.
"İşi hallettikten sonra hiçbir şey yapmana gerek yok. Eğer kan çıkarsa temizlemesini biz yapıyoruz," dedi.
"Her türlü öldürebilirim, değil mi?" diye sordum.
"Evet, ölsün yeter." deyince sırıttım. Aklımda bir plan vardı.
"Bu adam ne yaptı da öldürmem isteniliyor?" diye sordum
"Kadın pazarlama." deyince sinirle "O adama iyi bir ceza vereceğime emin olabilirsin," dedim.
Hatta ailesine de ufak bir sürprizim olacaktı.
Meriç ağzındaki lokmayı yuttu ve "Buna zaten eminim." dedi.
Ben daha ilk kaşığımı alırken Meriç kendi tabağını bitirmişti.
"Bir tabak daha ister misin?" diye sordum.
"Çok iyi olur." deyince ayağa kalktım ve tabağını aldım. Sanırım buraya aç gelmişti.
Tabağına daha fazla risotto koyduktan sonra tabağını önüne koydum ve karşısına oturdum.
"Telefonda konuşurken iş görüşmesinde olduğunu söylemiştin. Ne yaptın? İşi aldın mı?" diye sordu.
"Evet, aldım. Deniz mahsulleri ile ünlü bir lokanta," dedim.
"Hayırlı olsun." deyince "Sağ ol," dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiralık Katil
ChickLitŞiddete maruz kalan bir kızın yaşadığı kötü bir günün ardından intikam almak istemesi ve aldığı intikamdan sonra herkesin intikamını almak isteyerek kiralık katil olması...