Kiralık Katil

Sarhoş

Rüzgar'dan Devam

Saat sabahın dördü olurken Beliz'in elinden içki şişesini aldım ve "Artık uyumalısın," dedim. 

"Karışma bana. Daha içeceğim. O şerefsizi bulamadım!" diye bağırdı. 

"Kimi?" diye sordum. 

"Serçe parmağımı çalan o haydutu," dedi ve elini açıp parmaklarını tek tek saymaya başladı. 

"Bir"

"İki"

"Üç"

"Dört"

"Beş ve altı! Bir insanın normalde dört parmağı olur, benim serçe parmağımı çalmışlar. Zavallı serçe parmağım." diye sızlandı.

Gülerek "O haydutun eşkalini verebilir misin? Belki görmüşümdür," dedim.

Kollarını iki yana açtı ve "Bu kadar eni vardı ama boyu orta parmağım kadardı," dedi. 

"Başka?" diye sordum. 

Dudağını büzdükten sonra saçının bir tutamını dudağının üstüne koyup "Böyle bıyığı vardı," dedi ve yüzünü buruşturduktan sonra "Derisi de böyle buruş buruştu," dedi.

"Çok iyi tarifti. Peki bıyığı ne renkti? diye sordum. 

"Bıyığı yeşil, ten rengi mordu. Bir de böyle mavi mavi çilleri vardı," dedi. 

"Vay be." diye mırıldandım. 

Bir anda "Rüzgar!" diye bağırınca "Efendim!" diye bağırdım. 

"Sen olan Rüzgar değil. Böyle voo diye ses çıkaran rüzgar," dedi. 

"Havada esen rüzgar mı?" diye sordum. 

"Hava mı? O ne? Ben ondan daha güçlüyüm, bak o olmadan yaşayabilirim," dedi ve nefesini tutmaya başladı.

Burnunu tutan elini çektim ve "Evet, havadan daha güçlüsün. Artık nefesini tutmana gerek yok," dedim. 

Tekrar "Rüzgar!" diye bağırınca "Hangi rüzgar?" diye sordum. 

Gülerek "Burada senden başka Rüzgar mı var? Şapşal," dedi. Bana mı öyle geliyordu yoksa sarhoş halleri daha mı tatlıydı? 

"Bir an aklım karışmış olmalı," dedim. 

Gözleri dolarken "Niye annem ve babam beni hiç sevmedi? Beni sevmiyorlarsa neden aldırmadılar ya da neden çocukken öldürmediler?" diye sordu. 

"Seni sevmeseler bile bu Dünya'nın sana ihtiyacını olduğunu anlamışlar," dedim.

Kafasını sehpaya gömdü ve "Sadece ailesinin gurur duyduğu bir evlat olmak istemiştim." diye mırıldandı. 

Bu dediğinden bile acısı belli oluyordu. Tam bu durum hakkında yorum yapacaktım ki uyuyakaldığını fark ettim.

Yavaşça onu kucağıma aldım ve odama çıktım. Yatağıma yatırdıktan sonra üstünü sıkıca örttüm.

Alnına küçük bir öpücük kondurduktan sonra "İyi geceler," dedim ve misafir odasına gittim.