Kiralık Katil

İndir

Eve geldiğimizde gözlerimi açıp yüzümü sıvazladım.

Uyku sersemi arabadan indiğimde Rüzgar yanıma geldi ve beni hızla kucağına aldı.

"Rüzgar ne yapıyorsun?" diye sordum.

"Eve kadar yorulmanı istemedim." deyince gülerek "Birkaç adımlık yolunda neresinde yorulacağım?" diye sordum.

"Kucağımda olmadığın an." diye cevap verince güldüm.

"Açıkçası iyi cevaptı. Başka sözüm yok," dedim ve kollarımı boynuna sardım.

Bu dediğim Rüzgar'ın hoşuna giderken kapıya geldik.

"Hadi şimdi ben kucağındayken kapıyı aç," dedim gülerek. O kadar artistlik yapıyordu. Şimdi kapı ile uğraşsın, salak.

Rüzgar bir şey demeden evin bahçesine girdi ve mutfağın bahçeye açılan kapısından içeri girdi.

"Artık sana başka bir şey demeyeceğim," dedim.

"Aslında demeye devam et. Hoş oluyor." deyince yüzümü buruşturdum.

"Babam evden çıkmadan önce bir metreden yakına gelirsen ağzını burnunu kırmamı söyledi. Acaba onun sözünü mü dinleseydim? Ne dersin?" diye sordum.

"Baban bunu kendi evindeyken söylemiş. Şu an benim evimdeyiz," dedi.

"Bu ne cesaret yiğidim," dedim gülerek.

"Ben deli cesareti diyeyim sen aşık bir adamın davranışları de." diye konuşunca hiçbir şey diyemedim bir süre. 

"Artık eve geldiğimize göre kucağından indirebilirsin bence," dedim. 

"Utandın mı sen?" diye soran Rüzgar'a "Hayır," dedim. 

"Sen öyle diyorsan öyledir." diyen Rüzgar'a "Ee kucağından indirmeyecek misin?" diye sordum.

"İndirmesem de olur bence." deyince "He böyle yaşayalım, Rüzgar. İndir artık," dedim. 

"Tamam." diyerek beni yere indiren Rüzgar ile "Üzerimdeki kot pantolon ile durmak istemiyorum. Odana çıkıp senden kıyafet çalacağım, haberin olsun," dedim.

"Keyfine göre takıl." diyen Rüzgar'ın üzerine odasına çıktım ve kapıyı kapattım. 

Dolabını açtığımda siyah tişörtünü ve gri şortunu alıp giydim. İkisi de çok bol kalırken şortu belimden düşmesin diye lastiklerinden tuttum. 

Tişörtü dizimin üstünde biterken şortu belimden düşmese dizlerime gelecekti.