"Ay meraktan orta yerimden çatlayacağım şimdi! Neden hâlâ açıklanmadı bu listeler ki?" Canım arkadaşımın çığırtısına karşın yüzümü buruşturmadan edemedim. Beren Cengiz sabah sabah yine formundaydı tabi ki!Gergin geçen bir gecenin ardından sabah kahvaltısıdan sonra Batuhan ve Ömer'i bulup arka bahçedeki kamelyalardan birinde, açıklanacak listeleri beklemeye koyulmuştuk.
Grubumuzun en meraklısı olan Beren ise tabi ki geceki halinden farksız bir şekilde, dokuz doğuruyordu. Hepimiz merak ediyorduk ama o, bizim yerimize de heyecanlanıyordu.
"Sabret kızım azıcık, sistem ağır çalışıyor." Hemen yanımda, kucağında bilgisayarı ile sisteme düşecek bir bildirimi bekleyen Batuhan üçümüzün yerine de ona cevap verdi. Liste toplu bilgi içereceği için ayrı ayrı bakmamıza gerek yoktu, aynı ekrandan görebilecektik kimin kimlerle eşleştiğini.
"Şunun Buse'si gibi bir yellozla eş olmuşsam vallahi yakarım buraları!" Beren'in kendisini işaret ederek konuşması üzerine Ömer gözlüklerini düzeltirken sırıttı. "Buse'ciğimi ellere vermem ben, merak etme sen canımın içi."
Bunu söylerkenki surat ifadesi öyle olağan dışıydı ki içimdeki meraklı kedi yerinden zıplamıştı. "Sen yine bir haltlar peşinde misin? Doğru söyle bakayım." Tek kaşımı kaldırıp çilli yüzünü süzdüm.
Kesin bir halt yemişti bu! Asla sekmemişti şimdiye kadar, tecrübeyle sabit bilgiydi.
"Anlarsınız birazdan canlarım, Batuş sen de şu sisteme bir daha bak bakayım!" Önce Beren ve bana, sonra da Batuhan'a dönen bakışları ile tespitinin doğruluğunu kendi içimde onaylarken yumurtlayacağı şeyi beklemeye koyuldum. Acaba bu defa ne çıkacaktı?
"Aha açıklanmış!" Batuhan'ın yüksek perdeden araya girmesiyle yerimden sıçrarken saniyeler içinde tepemize çöken Beren sayesindeyse biraz afalladım. Ekrana bakacağım diye kucağımıza çıkacaktı manyak insan!
Beren'in beklediği her saniye başımızın etini çiğ çiğ yiyeceğini bilen Batuhan önce onun ismini bulmuştu. "Ay bunlar kim be?" Gördüğü isimleri o dillere destan hafızasından çıkartamamış olan canım arkadaşım bize döndüğünde lafı az önce yanıma oturan Ömer aldı. "Alper bizim yan sınıftan; sarışın, çelimsiz bir çocuk."
"Ay geçen gün sana soru sormaya gelen zargana kılıklı mı?" Beren'in benzetmesine karşın Batuhan tabiri caizse dalağı düşene kadar gülerken ben kıkırdamakta yetindim. Yedi gün yirmi dört saat birlikte olunca bir süre sonra alışmıştım, normal geliyordu bu tepkileri bizimkinin.
"Ta kendisi canım. Spor bölümünden olan çocuğu da yanlış bilmiyorsam senin ikizin tanıyor. Basketbolculardan biri çünkü." Aldığı bilgiler kendisine yetmemiş olacak ki telefonuna sarılan Beren insanı büyük bir ihtimalle Aksel'i mesajlarıyla taciz edecekti.
"Bu deli sırasını savdığına göre artık rahat olabiliriz, değil mi?" Önündeki ekranla uğraşan Batuhan ise bir yandan göz ucuyla bize baktı.
"Ömer'cim sen tabi ki Buse'yle eşleştin, sanat tarafından da ekürin benim kardeşim." Batuhan'ın söyledikleriyle birlikte şok içinde gözlerimi kırpıştırırken sırayla ikisine baktım. "Nasıl oldu bu? Tesadüf olduğuna inandıramazsınız, çabuk dökülün!"
"Harbiden nasıl oldu bu müthiş eşleşme?" Yeni gündem dikkatini daha bir cezbetmiş olacak ki Beren de aramıza dönmüştü. "Ne haltlar karıştırdınız siz?"
Bizim çatılmış kaşlarımıza karşın Batuhan kıkırdarken Ömer sırıtarak elini ceketinin cebine atıp bir tomar para çıkarttı. "İşte bu oldu canlarım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK KAPIYI KIRINCA (KİTAP OLDU)
Historia CortaAşk tohumları, bir insanın kalbine nasıl yerleşirdi? Nazikçe kapıyı çalıp içeri girmek için izin mi isterdi? Yoksa kural tanımaksızın kapıları kırıp bir anda hayatının ortasında mı belirirdi? Aşkla arasındaki tek ilişki, onun yeddi ceddine sövmekten...