28. Bölüm

464 47 0
                                    


      "Öldüm, bittim, çürüdüm be!" Kendini yatağına atan Beren'in gün sonu yorumuna karşın kahkaha atarken kafamı test kitabından kaldırdım. "Sanki ben çok farklı bir durumdayım!"

   Dersler bittikten sonra ikimiz de kantinden bir şeyler alıp odaya çıkmış, akşam yemeğine inmek yerine basit bir şeyler atıştırmış ve kendimizi dinlenmeye almıştık. Zira dans dersleri ikimiz için de epey yorucu geçmişti ve kimseyi çekecek halimiz kalmamıştı.

   Bizi bizden başkası anlamaz diyerek de geceyi odada geçirmeye karar vermiştik. Ortak alana bile inmemiştik yani. Resmen çevrimdışıydık.

   En son o dayanamayıp kendini duşa atmıştı, ben de yapacak bir şey bulamayıp test çözmeye karar vermiştim. Son birkaç gündür Kaan'ın getirdiklerini çözmekten diğer temel derslerle ilgilenememiştim çünkü. Boş veremezdim.

    "Ay madem yorgunsun, ne diye test çözmeye uğraşıyorsun? Bırak, yat dinlen. Pestilimiz çıktı bütün gün!" Sorusu üzerine kitabın kapağını kapatıp yeniden ona döndüm. O duştayken yeterince çözmüştüm zaten, artık kafamı dinlenmeye alabilirdim sanırım.

    "Birikmiş konular vardı, onlara baktım canım benim. Yeni sistem başladı başlayalı devrelerimiz yandı. İpin ucunu kaçırmamalıyız." Cevabım üzerine yüzünü buruşturdu. "Aman! Onlar da devrelerimizi yakmadan önce düşünseydi, bende hiçbir şey yapacak hâl kalmadı vallahi."

   Söylenmesine bir şey demezken ben de yatağıma uzandım ve orta komodinimizde duran hoparlörden kısık sesli bir müzik açtım. "İyi, dinlen işte. Laf söyleyen yok." Sonrasında ise yastığımı biraz dikleştirdim ve telefonumu elime alıp okulun platformuna girdim.

   Yeşil İstirdiye'yi merak etmiştim. İki gündür konuşamamıştık; müsaitse biraz onunla yazışır, kafa dağıtırdım.

   Sisteme girdiğimde çevrimiçi olduğunu gördüğümde ise mesaj yazmadan önce birkaç saniye duraksadım. Bu çocuk sürekli mi ekran başındaydı? Ne zaman baksam çevrimiçi listesinde adı vardı. 

@Kayıpİnci: Nasıl gidiyor dersler? Artık pek sataşmıyorsun bana, yorulmaya başladın sanırım :)

   Mesajı yolladıktan sonra sayfadan çıkmadım ve beklemeye başladım. Artık alıştığım gibi iki dakika içinde gördüğünde ise ne cevap vereceğini merak ederek bakışlarımı ekranda dolandırdım.        

  @Yeşilİstiridye: Ben yorulmam ama sen pek bıkkın olduğun için elektriğini üzerime çekmeyi istemiyorum diyelim. Yoksa ben halimden memnunum, demiştim :)

@Kayıpİnci: Sendeki de ne şansmış ama! Keşke ben de bu kadar memnun olsam durumdan.

   Baştaki laf dokundurmasını dikkate almazken diğer mevzuya değindim. Şakalaşıyorduk aramızda, kızacak değildim.

  @Yeşilİstiridye: Ben hâlâ lafımın arkasındayım, bence fazla ön yargılı yaklaşıyorsun. Biraz daha ılımlı olursan eminim ki ortak yönleriniz olduğunu göreceksin. İlla bir noktada uyuşursunuz. Hepimiz seçilerek girdik bu okula sonuçta, ne kadar aykırı olursak olalım bir yerde ortak paydada buluşuyoruz.

   Uzun cevabımda karşın bir şey yazmadan önce kısa bir süre düşündüm. Haksız değildi, biliyordum.

   Kaan'la az da olsa uyuştuğumuz yerler vardı mesela. Hiç olmazsa kavga etmeden konuşabiliyorduk, tersleşmiyorduk.

    Ama söz konusu olan kişi Rüzgar olduğunda durumlar değişiyordu. Çocukla taban tabana zıttık. Aşırı alakasızdık.

🐚🐚🐚
Lütfen oy vermeyi unutmayın.. ☺️😇

AŞK KAPIYI KIRINCA (KİTAP OLDU) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin