60. Bölüm

363 45 0
                                    


Beren eşyalarını yerleştirirken tepemde konuşmaya devam ettiği sırada derin bir nefes aldım. O, konuşup duruyordu ama ben maalesef ki odaklanmıyordum.

Zira Yeşil İstiridye ile sözleştiğimiz saatin gelmesine on beş dakika kalmıştı. Yani on bel dakika sonra küçük tiyatro salonunda onunla buluşacaktım. Kulağa şaka gibi geliyordu, inanamıyordum.

Huzursuzca yerimde kıpırdanırken en sonunda dayanamayıp araya girdim. "Ben biraz hava almaya çıkıyorum. Yarım saate gelirim."

"Hoppala! Kızım yeni geldik daha odaya. Manyadın mı hayırdır?" Beren'in sorusu üzerine kapıyı açtığım sırada yeniden ona döndüm. "Evet canım manyadım, azıcık dolaşıp geleceğim sadece kızım abartma."

O kadar huzursuzdum ki her an bir pot kıracağım diye ödüm kopuyordu. O yüzden bir an önce odadan çıkmak istiyordum.

"Aman tamam be git! Devrelerin yanmış senin yine. Git de bir hava al." Neyse ki Beren fazla üzerinde durmamış ve kendi işine dönmüştü. Ben de o boşluktan yararlanıp anında tüymüştüm. Geç kalmak istemiyordum.

Yurt binasından çıkıp koşar adım dersliklerin olduğu yeri geçtikten sonra tiyatro salonunun kapısının önüne gelince duraksadım. Nefesimi düzene soktum ve platforma girip ona, kapıda olduğuma dair mesaj attım.

@Yeşilİstiridye: Ben içerideyim, paravanın diğer tarafında oturuyorum.

Gelen mesajla ise titrek bir nefes verip elimi kalbimin üzerine koydum. Sakin olmalıydım. Fazla telaş yapmıştım.

Aralık duran kapıyı iyice açıp içeri girdikten sonra arkamdan kapattım ve dikkatli adımlarla ilerlemeye başladım. Karanlıktı, attığım adıma dikkat etmem lazımdı.

@Kayıpİnci: Tamam, içeri girdim şimdi. Diğer tarafına geçip oturuyorum.

@Yeşilİstiridye: Bekliyorum İnci, elimi senden tarafa doğru koydum. Hissedebilirsin.

Nabzım hızlanmaya başlarken yine kendime yabancılaştığım bir andaydım. Ayarlarım bozulmuştu sanırım. Tuhaflaşmıştım.

Ama bunu sorgulamanın zamanı şu an olmadığı için kendimi toparladım ve pencerelerden sızan hafif ışıktan görebildiğim kadarıyla paravanın kenarına oturdum.

Yeşil İstiridye ile aramızda şu an sadece basit bir karton parçası vardı. İnanamıyordum.

@Yeşilİstiridye: Uzat elini İnci; buradayım, hissedebilirsin beni.

Attığı mesajı okuyunca başımı paravana yasladım ve etrafı yoklamak için elimi yanımdaki boşluğa doğru uzattım. Duruma mı inanamıyordum yoksa geldiğim hale mi, bilmiyordum.

Çok değil, birkaç hafta önce biri bana böyle bir duruma gireceğimi söylese muhtemelen kıçına tekme falan atardım.

Parmak uçlarım sahnenin zemini dışında bir şeye dokunduğunda o olduğunu anlamamla ise bir an için irkildim ve içimden bir ses kaçıp gitmemi söylese de hareket edemedim. Sanki oturduğum yere çivilenmiştim.

Onun parmakları da hareket ettiğinde ellerimiz iyice birbirine değdi. Benimkinden çok daha büyüktü ama, görmesem de hissedebiliyordum bunu.

Şu an ciddi ciddi haftalardır kim olduğunu bilmeden konuştuğum birinin elini tutuyordum. Gerçekten şaka gibiydi.

@Yeşilİstiridye: Ellerin çok küçük sanırım İnci, parmakların incecik gibi.

@Kayıpİnci: Seninki fazla büyük olabilir mi İstiridye? Gayet normal benim ellerim.

@Yeşilİstiridye: Yükselme hemen, kötü bir şey demedim. Ayrıca artık tamamen iki yabancı değiliz, farkındasın değil mi?

@Kayıpİnci: Evet, garip ama öyle.

@Yeşilİstiridye: Ve gerginsin. Çok belli.

@Kayıpİnci: Elimde değil, alışık olduğum bir durumda değilim şu an. Benim için zor bir şey bu.

@Yeşilİstiridye: O zaman seni fazla zorlamayayım İnci. Birazdan gideceğim, sen de benim arkamdan çıkarsın.

Son mesajından sonra uygulamadan çıktığı için cevap verme gereği duymadım. Zira şu an parmakları arasında sayılabilecek olan elimden kalbime doğru gelen yabancı hisle başa çıkmaya çalışıyordum.

Tuhaftı, sanki onun elinden benim ruhuma bir şey dokunuyordu. Sol elim buz gibiydi ama onun tuttuğu elim yanıyordu.

Kaç dakika geçmişti, bilmiyordum. Gözlerim kapalıydı ve tamamen onu hissetmeye odaklanmıştım.

Göz görmese de kalp hissederdi ya, ruhlar tanırdı birbirini.

Elimin üzerinde bir hareketlilik olduğunda parmaklarının hafifçe elimi sıktığını hissettim.

Ben daha ne olduğunu anlayamadan ise o hissin yerini tamamen bir boşluk aldı ve elim yeniden zeminle temas etti. Bırakmıştı elimi, gitmişti.

🐚🐚🐚
60.bölümümüz ve 10K olduk... 🥲
Okuyup destek veren herkes çok teşekkür ederim 🐞💚
Ben çok severek yazıyorum bu hikayeyi, Umarım siz de okurken keyif alıyorsunuzdur 🥰

Bu arada, Oy vermeden geçmezseniz sevinirim tabi 🙃😇

AŞK KAPIYI KIRINCA (KİTAP OLDU) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin