Bozuk saatti işte bu da, günde iki kere doğruyu gösteriyordu.Birini de az önce harcamıştı.
"Allah cezanı verecek Aksel! Ya da ben seni anneme şikayet edeceğim, o halledecek!" Koşa koşa otobüse yetiştiğimizde Beren hâlâ kardeşine çemkirirken ben, bizden hemen önce binmiş olan Batuhan'ın yanına kendimi bıraktım. "Bekleye bekleye mumyaya döndüm be!"
"Benzer durumdayım birader, şu iki sarışın sağolsun!" Hemen yan tarafımızdaki ikili koltuğa oturmuş gibi pan ikizlere dönerek cevap verdim. "Ahestelikte bir marka kendileri!"
"Neşe pınarı gibisin be Arya'cım!" Aksel, olağanca umursamazlığı ile cevap verirken Beren onun bu haline karşın göz devirdi. "Siz buna böyle arada sırada katlanmak zorunda kalıyorsunuz, ya ben ne yapayım? Ömür boyu çekilecek bir çile!"
"Elalemin kızlarının buluşmaya can attığı bu bünyeye kıçını mı dönüyorsun bakayım sen? Vallahi çarpılırsın!" Aksel'in tepkisiyle gülsem mi ağlasam mı bilemezken Beren'in sinirle soluması ve ikizinin alnın tam ortasına bir tane yapıştırıvermesiyle kahkahayı bastım. Bulvar komedisi gibiydiler vallahi!
"Zevzeklikte bir markasın Aksel! Ama sayende bütün otobüse rezil oluyoruz. O yüzden o çeneni kapat ve uslu uslu otur." Beren'in dediklerini onaylar gibi başımı salladım ve ekledim. "Ben sizin atışmanızı sabaha kadar da izlerim ama millete malzeme vermeye gerek yok."
"Sen bunları boşver, yol boyu yesinler birbirlerini de söyle bakayım; Kaan'ın ne işi vardı az önce yanında? Ne istiyormuş?" Batuhan'ın omzumu seri dürtüklemeye geçerken kısık sesle sorduğu soru üzerine bedenimi ondan tarafa çevirdim ve ikizleri birbirleriyle baş başa bıraktım.
"Matematik çalıştırıyor ya bizi, ders harici çözmek istersem diye test getirecekmiş pazartesi. Onu söylemek için gelmiş yanıma." Yaptığım açıklamadan pek de tatmin olmayan Batuhan ıkınır gibi bir ses çıkarttı.
"Biraz gereksiz düşüncelilik olmuş sanki." Sonrasında ise aklına bir şey gelmiş olacak ki sırıtmaya başladı. "Gerçi sana yürümek gibi bir gaflete düşse bize kalmadan kalaylar, yollarsın gerisin geri. O yüzden pek de sorgulamaya gerek yok gibi."
Bu yorumuna karşın ben de kıkırdamadan edemedim. Okuldaki namım boşuna 'Buzlar Kraliçesi' olarak çıkmamıştı, yürümeye çalışan erkekleri telef ederdim yani.
"Ama bir şey olursa çocuğun kafasını falan yarma olur mu birtanem? Beyni ona lazım çünkü." Yaptığı eklemeyle gözlerimi devirdim. "Abartmasan mı Batuş?"
"Pardon ama ilkokulda saçını çeken çocuğun kafasında sim kutusu patlatan ebem miydi bebeğim? Bilmiyoruz sanki marifetlerini!" Sırıta sırıta hatırlattığı şeyle ben de güldüm.
İlkokul ikideyken arka sıramdaki çocuk halamın özenle ördüğü saçlarımı çekmek gibi bir gaflette bulunmuştu. Ben de o sinirle bulduğum ilk şeyi kafasına geçirmiştim ve bu da sim kutusu olmuştu.
El işi dersindeydik o sırada, makasla dalmadığıma şükretmesi lazımdı bence. Benim gibi asabi bir insanın saçını çekmek intihara teşebbüs gibi bir şeydi, kendisi kaşınmıştı yani.
"Gerçi aklı varsa senden hoşlansa bile bunu söylemden önce Ömer'e falan bir danışır. O kadar salak değildir herhalde." Batuhan'ın andı ardına sıraladığı cümlelere bezgin bakışlarımı ona çevirdim. "Senin canın fazla mı sıkıldı acaba? Çocuk alt tarafı bir şey sorup gitti be! Amma abarttın!"
"Beden dili pek de öylesine gelmiş gibi değildi hayatım! Sen görmüyor olabilirsin ama biz de kör değiliz hani." Avuç içi kadar yerde bacak bacak üstüne atmağı becerirken bilmiş bir tavırla konuştu. "Bence bir gözlemle o çocuğun hareketlerini, bir bildiğimiz var da konuşuyoruz yani."
"Aman tamam! Kapat konuyu da yolu falan izle. Şişirdin içimi." Konu, kabak tadı verince biraz çemkirerek onu susturdum ve camdan tarafa dönerek dikkatini başka yöne vermesini sağlarken omzunu yastık olarak kullanmaya başladım.
Yakın erkek arkadaşlara sahip olmanın en iyi yanlarından biri de buydu işte, istediğiniz zaman yastık olarak kullanılabilecek omuzları oluyordu. Ve acayip rahat ediyordunuz.
🐚🐚🐚
Lütfen oy vermeyi unutmayın.. ☺️😇
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK KAPIYI KIRINCA (KİTAP OLDU)
Kısa HikayeAşk tohumları, bir insanın kalbine nasıl yerleşirdi? Nazikçe kapıyı çalıp içeri girmek için izin mi isterdi? Yoksa kural tanımaksızın kapıları kırıp bir anda hayatının ortasında mı belirirdi? Aşkla arasındaki tek ilişki, onun yeddi ceddine sövmekten...