Direktifine karşın başımı onaylar gibi salladım. Merdivenlere oturmam pek akıl işi değildi, o yüzden mantıksız sayılmazdı.O, kendini suya bıraktıktan saniyeler sonra ben de derin nefesler eşliğinde kenara oturdum ve ayaklarımı suya soktum. Ben, suyun soğukluğuna alışmaya çalışırken biraz ilerde kafasını sudan çıkaran bir adet Rüzgar devesiyle ise bakışlarım o tarafı buldu.
Islanan kahverengi, dalgalı saçları ve üzerinden su damlaları süzülen atletik vücudu ile havuzda salınıyordu beyefendi!
Şu an alt sınıflardaki kızlardan birkaçı ya da bunların amigoları burada olsa kesin dipleri düşmüştü yani!
"Suda salınman bittiyse şimdi ne yapacağımı söyler misin?" Ona doğru seslendiğime bakışları beni bulurken kısa bir duraksamanın ardından bu tarafa doğru gelmeye başladı.
"Eğer kendini tedirgin hissetmiyorsan yavaş yavaş bütün vücudunu suya sokacaksın." Gözlerimi fal taşı gibi açarken içimden küfürü basmadan edemedim. "Sen bir boy ver bakayım önce! Ben senin gibi deve değilim!"
"Bu olimpik yüzme havuzu değil Arya, derinliği bir buçuk metre." O ise ellerini iki yana açarken havuzun içinde ayağa kalktı. "Al, boy da verdim." Onun göğüs hizasına gelen su benim boyun hizamda kalacaktı ama bir şekilde dayanacaktım artık, vazgeçme şansım yoktu sonuçta.
"Tamam, zaten boğulmama göz yumacak kadar cani değilsindir herhalde." Sorar gözlerle ona baktığımda bıyık altından güldü. "Sana bir şey olmasına izin vermem, merak etme." Yine birkaç saniye gözlerini kaçırdı ve devam etti. "Ön pazarlığın bittiyse artık yavaş yavaş suya gir bakalım."
Kendime kısa bir zaman tanıdıktan sonra derin bir nefes aldım ve suya girmek için hareketlendim.
"Yeter ki sakin ol, ben buradayım." Rüzgar'ın telkin verme çabasına normalde olsa gülerdim ama şu an ne yazık ki alttan alta gerginlikle savaşıyordum.
Belime kadar suya girdiğimde ise ellerimden destek alarak kenara tutundum. Bir anda kendimi bırakıverecek halim yoktu!
"Tamamen girdiğinde yüzünü dışarıya doğru dönüp kenardan destek alarak ayaklarını kaldıracaksın." Ben sessiz bir şekilde suya alışmaya çalışırken Rüzgar direktif vermeye devam ediyordu. Galiba bugün sadece suya alışmayla alakalı çalışacaktık.
Kenara tutunarak ayak çırpmam pek yüzmek sayılmazdı sonuçta, ön adımları gibiydi. Emekliyor sayılabilirdim.
"Peki sen öylece duracak mısın bir saat, bostan korkuluğu gibi?" Dediğini yapıp tamamen suya girdiğimde arkamı ona dönmeden önce sordum. Bir şekilde elektriğimi atmam gerekiyordu ve şu an kendisi açık hedef gibi bir şeydi, o varken duvarlarla konuşacak halim yoktu yani.
"Yok, ben çıkıp kenarda oturacağım. Sen tek başına kalacaksın!" Dalga geçtiği her halinden belli olan sesi kulaklarıma dolarken arkamı döndüm. "Bana güvenmiyor olabilirsin ama canını tehlikeye atabileceğimi de düşünme Arya, o kadar değilim."
Değişen ses tonuna karşın istemsizce tek kaşımı kaldırdım ve fark ettirmemeye gayret ederek yüz ifadesini inceledim,
Gücenmiş miydi o? Yoksa bana mı öyle gelmişti?
"Tamam, sustum." Göz ucuyla ona baktıktan sonra önüme döndüm ve dediği şekilde durup ayaklarımı kaldırmayı denedim. "Oluyor mu?"
Sormak için yeniden kafamı çevirdiğimde aramızda sadece bir adımlık mesafe kaldığını fark ettiğimde ise yutkunmadan edemedim. Bu çocuk ne ara bu kadar yakınıma gelmişti?
"Oluyor oluyor, haydi devam." Ondan onay aldığımda pozisyonumu bozmazken kafamı biraz dağıtmak için nefes kontrolüme odaklanmaya karar verdim.
Bu ders ne zaman bitecekti ki? Ne kadar zamanımız kalmıştı yani? Bana fenalık geliyordu çünkü. Bu deveyle böyle dip dibe olmak sinir sistemim için pek hayırlı değildi!
🐚🐚🐚
İçimden geldi, kısa da olsa bir bölüm atıvereyim dedim bitirir bitirmez 🙈
Lütfen oy vermeyi unutmayın.. ☺️😇
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK KAPIYI KIRINCA (KİTAP OLDU)
Short StoryAşk tohumları, bir insanın kalbine nasıl yerleşirdi? Nazikçe kapıyı çalıp içeri girmek için izin mi isterdi? Yoksa kural tanımaksızın kapıları kırıp bir anda hayatının ortasında mı belirirdi? Aşkla arasındaki tek ilişki, onun yeddi ceddine sövmekten...