Çift arabaya yaklaştı, ardından arabacı hemen kapıyı açtı. Derrick onu nazikçe koltuğa oturttu ama Judith bulutların içindeydi. Aslında onun Sylvia'dan daha fazla hakkı ve fırsatı vardı. Judith, sosyal çevreleri ve birçok evi hemen fetheden gerçekten güzel.
Açamayacağı kapı yoktu. Ancak, tek bir şeye sahip değildi - kocasının sevgisi. Bu onu derinden mağlup ve çaresiz hissettiren şeydi.
Bütün bunları kafasında tartan Judith, Derrick'i kaybetmenin onu neden bu kadar acınası hale getirdiğini anlamıyordu.
Bu nasıl bir duygusal oyun?
Judith onun Sylvia'dan daha kötü olduğunu düşünmek istemiyordu. Dahası, kocasını hiç sevmedi, bu yüzden metresleri zihinsel rahatsızlığa neden olmadı, çünkü antipati karşılıklıydı. Belki de iblisin Derrick'in vücuduna sahip olması, ona benzer bir acıyı kalbinde hissettirdi. Ancak görünüşleri aynı olmasına rağmen ölen koca hiçbir şeyde şeytana benzetilemezdi.
Belki Derrick hayatta olsaydı, kız bıktığında her şekilde boşanmaya çalışırdı. Her yeni kavgada Judith, kişiliğinden giderek daha fazla tiksindi.
"Beni desteklediğin için teşekkür ederim," diye fısıldadı yumuşak bir sesle.
Aslında yeni Derrick'in bu şekilde davranmasından memnundu. Daha önce Judith her zaman boş bir yer gibi görünmüştü ama bugün her şey farklıydı. Ama Sylvia böyle bir değişikliğin neden geldiğini asla bilemeyecek. Ve kız bu sırrı sonsuza kadar sevdi.
"Bu arada -" diye hatırladı Judith, " Majesteleriyle ne hakkında konuştunuz? Sana bir şey sordu mu?"
Bunca zamandır odanın dışında bekliyordu, bu yüzden bir sürü soru birikmişti.
"Seni neden dışarı attı? Kadın olduğun için mi?"
Judith de anlayamıyordu ama her şeyin bir cinsiyet özelliğinden kaynaklandığı varsayımına şüpheyle yaklaşıyordu.
"Büyük olasılıkla, hafızanı gerçekten kaybettiğinden emin olmak istedi."
"Ya da şüphelendi" diye ekledi.
"Olasılık dışı…"
Judith, onunla birkaç gün yaşadıktan sonra Derrick'te birçok tuhaflık keşfetti. Ancak İmparator, keskin görüşleriyle bile bunu sadece birkaç dakika fark edemeyecekti. Artık Judith gerçekten rahatlayabilir ve derin bir nefes alabilirdi.
Kuşkusuz, gelecekte mucizevi bir dirilişle ilgili çok sayıda sorunla yüzleşmek zorunda kalacağız, ancak en azından şimdi çift bir huzur köşesinin tadını çıkarabilir.
Derrick onun eline dokunup öptüğünde Judith aniden irkildi.
"Biliyorsun, çok kötü kokuyordu."
"Ne?" Judith onun ne demek istediğini anlamadı.
"İmparator."
İmparatorluktaki herkes bu unvanı telaffuz etmekten korkuyordu. Ancak Derrick sadece korkusuz olmakla kalmadı, aynı zamanda bu bağlamda adamdan da bahsetti. Bu karısına şaşırtıcı geldi, bu yüzden ne demek istediğini sormaya karar verdi.
"Tam anlamadım?"
"İmparator pis ve iğrenç kokuyor," diye tekrarladı düşüncesini.
Judith, şeytanların insanların kokusunu alabildiğini ve ayrıca onun harika koktuğunu çok iyi biliyordu. Ancak, İmparator'un korkunç kokması şaşırtıcıydı. Düşes, meraktan ayrıntıları açıklığa kavuşturmakla ilgilendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Duchess and the Devil (NOVEL ÇEVİRİ)
RomanceDört gün önce cenazesi olan kocası Derrick Vaisil aniden hayata geri döndü. Ama bu adam ölmeden öncekinden o kadar farklıydı ki! "Acıktım, karıcığım." Her zaman kaçındığı yemek odasına düzenli olarak gelmekten, "Aynı yatak odasını kullanmaya ne ders...
