🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...
🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Kerim emmi yutkunarak " ay parçası kızım şimdi de bana ne olacak ne edeceğiz ? Senin düşüncen nedir ?" Dedi.
Cihangir bey dişlerini sıka sıka " dede ne olacağı belli değil mi? Ben ne diyorum, kime diyorum? O artık öylede böylede bu evde. Hemde şu an ki konumunda olacak bu evde..." dedi.
" Cihangir yazık günah hemde büyük
günah oğul."Kerim emminin yüzüne bakarak ağlaya ağlaya konuştum.
" Emmi Allah rızası için beni bu evden götür. Cihangir bey beni kendine layık görüp nikah kıymak istemiyor.
Haklıda benim ne özelliğim var ki?
Sıradan bir köylü kızıyım. Daha düne kadar bir hizmetçiydim, tarlalarda ırgattım. Berduş ve ayyaş, kumarbaz Mustafa'nın kızıyım.
Bu yüzden kimseye kızamam.
Beni azad etsin artık torunun Cihangir bey yalvarırım...Ben daha fazla benim için günah yuvası bu evde bu şekilde durmak istemiyorum.
Yada beni sadece ve sadece bir hizmetçi olarak görsün. Bir ömür boyu hizmetçisi olarak kalayım namussumla iffetimle ama...
Bir lokma kuru ekmek ve suya razıyım başka hiç bir şey istemem.
Ve berdelin diyetini böyle ödeyeyim.
Bunları daha önce de defalarca söyledim ve yalvardım Cihangir beye. Ama kabul etmiyor. Öldür o zaman diyorum onuda kabul etmiyor.
Bana karşı bitmek tükenmek bilmeyen bir kini var. Ve ben nedenini bilmiyorum. Söylemiyor da.
Beyim, bir dini nikah kıy bana sadece ve sadece isteğim budur.
Başka kadınlar gibi hiç bir isteğim ve talebim olmayacak...Her dediğine razı gelirim sormam, sorgulamam...Yine aynı şekilde çalışırım yaparım her şeyi dedim. Onuda kabul etmiyor.
Bir akıl ver bana emmi sen görmüş geçirmiş koca bir çınarsın..."dedim.Kerim emmi derin derin nefes alarak sakalını sıvazladı.
İçim sızlaya sızlaya " seninde dediğin gibi benim babam parayı görünce yaşlı başlı dinlemez verir beni.
Topal Hacıların kızı Ülkü gibi kuma olmak olacak belki de kaderim...
Ya da Ünsalların Müjgan gibi gencecik yaşta, kendinden kaç yaş büyük, hatta Müjgan' dan büyük kızı olan, karısı ölmüş beş çocuklu birisine kurban edilmek olacak kaderim..." dedim hıçkırıyordum.
Bu düşünceler öldürüyordu beni ama mecburdum.Gözyaşlarımı siliyordum ama durmadan yenisi akıyordu.
" Ama emmi, hiç olmazsa Allah katında günahkar olmam...Artık çekilecek çilem neyse onu çekerim.
Ama Allah biliyor ya bunları düşünmek bile ölmek istememe sebep oluyor. Aklımı kaçıracak gibi oluyorum...Ve babamdan yiyeceğim dayaklar da olacak. Ama en çok anamın benim yüzümden çekeceği işkenceler yakıyor beni..." dedim ama artık kendi mi kaybetmiştim ağlamam iyice şiddetlenmişti yutkunamaz bile olmuştum.Kerim emmi de ağladı dediklerime. Ahmet hoca, annesi ve karısı, Ümmü nine , Gül ablada ağlıyordu bana bakarak.
Cihangir beyde hırsla kolumdan tutarak kaldırdı ve " sen beni tanıyamamışsın ama tanıtırım...
O konuşmaların da ne demek öyle?!"
Bu konuşmalarının diyetini ödeyeceksin...!" Diyerek bağırdı.Kerim emmi " bırak kızı Cihangir" diyerek ayağa kalktı. Ahmet hoca ve Şükrü emmi de gelmişlerdi yanımıza korkarak.
Ahmet hoca, Cihangir beyin elinden kolumu kurtararak " böyle olmaz bu amca oğlu. Bırak kız derdini anlatsın..." dedi.
Tekrar Kerim emmiye dönerek
" emmi ben biraz önceki dediğim şeyleri yaşamak istemiyorum.
Ama bir yol daha var. Ve bunu yapsan yapsan sen yaparsın.
Yalvarırım kurtar beni..."" Nedir o kızım? Elimden gelen bir şeyse hiç durmam..."
" Emmi, benim evlerinde çalıştığım Şahester hanımlar buradan İstanbul'a giderken beni de götürmeyi çok istediler ama anam razı gelmedi, o para göz babama rağmen göndermedi...
Kendi benimle gelemeyeceği için.
Bende anamdan ayrılmak istemedim. Zaten Şahester hanımların evinde de sırf beni yalnız bırakmamak için çalışmayı kabul etmişti anam... Ancak öyle razı gelmişti anam o zaman da...
Şahester hanımın kızı Handan kolay kolay kimseyi arkadaş edinemez kendine... Hırçındır biraz hastalığından dolayı. Ve kolay kolay kimsenin hizmetini de beğenmez. Ahmet hocamda biliyor kısa bir süre de olsa öğretmenliğini yapmıştı... " dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabr-ı Sükut 5. Seri ( Hicran ) TAMAMLANDI
General FictionNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... 1960 yılında İzmir'in...