🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...
🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Hani öyle şeyler yaşarsın, binbir dertlere düçar olursun, aklına gelmeyenler başına gelir ya...?
İçin içine sığamaz taşmak akıtmak ister içinde ki zehirleri ama akıtamazsın ya tam beş aydır aynıydım bende...
İçim çürümüştü artık kederimden, kahrımdan... Bunu hissediyordum.Akıtamıyordum içimdekileri, akıtsam da kimse göremezdi ki...
Sanki herkesin bana karşı gözü görmez, kulağı duymaz, eli bana uzanmaz, ayakları bana ulaşmaz olmuş gibiydi.Bu kadar insanın içinde kendimi çok kötü ve çok yalnız hissediyordum.
Çünkü herkesin gözü o tokattan sonra bana dönmüştü.
Utancımdan ölmek istiyordum. Halbuki ben utanılacak ne
yapmıştım ki ?
Cihangir bey, bana şu anda ağzını açmıyordu ama çok şey anlatıp, söylemişti bakışlarıyla. Tanıyordum O'nu artık. Sanki elli yıldır birlikteymişiz gibi tanıyorum ben
O' nu.
Ama O aylardır daha tanıyamadı beni.Koskocaman Cihangir beyin yüzünde bir Osmanlı tokatının sesi yankılanmıştı.
Kıpkırmızı olmuştu. Karşısında ki dedesi olmasa neler olurdu Allah bilir. Kesinlikle bunun altında kalmazdı.Dedesi başını dikerek, titreyen duygu dolu sesiyle " sen benim Kore kahramanı, Kore aslanı üstün başarı ve onur madalyası almış yiğit ve koca yürekli daima gurur duyduğum astsubay torunum musun Cihangir?
Yoksa O'nun bedenine girmiş bir zalim ve gaddar birisi misin ?" Dedi.Cihangir bey tam ağzını açarak
" dede " der demez " sus ve beni dinle sözümü kesmeden. O'ndan sonra elbette konuşacaksın bunların sebebini anlatacaksın..." dedi.Ve devam etti. " Aylar boyunca ta Dünyanın bir ucunda Türkiyemizi temsil eden yiğitlerden biriydin.
Hatırlarmısın Cihangir? Üniversiten bitince askerlik vaktin gelince ne dediğini?
Ben daha dün gibi hatırlıyorum." Dedem, meclisten karar cıkmış. Savaşa gidecek erler, 1929
doğumlulardan ve daha çok gönüllülerden seçilecekmiş... Subay ve astsubaylardan da gönüllüler tercih edilecekmiş. 5 bin kişilik bir tugayın kurulması kararlaştırılmış.Kore Savaşı boyunca Türkiye, bölgede 1'er yıl kalarak yerine yenisine devreden toplam 10 tugay tarafından temsil edilecekmiş. Bunlardan 1, 2 ve 3. tugaylar aktif olarak savaşacakmış...Ben gönüllü olmak istiyorum. Çünkü Korede' ki kadınlara ve çocuklara zulüm ve istismar çokmuş. Duyunca çok üzüldüm...
Nerede bir aciz ve mağdur, masum,
bi çare insan varsa biz orada oluruz Türk milleti olarak..." dedin ve gönüllü olarak gittin.Peşinden çok ağladık sızladık. Çünkü ben genç yaşında doyamadan kara toprağa verdiğim oğlum Hakan' ımın emaneti seni, yavrumun yavrusunu Dünyanın bir ucuna savaşa göndermiştim.
Anan, ninen, amcanlar, yengelerin, halan, kuzenlerin dört gözle dönmeni beklediler.
Doğru dürüst haber alamıyorduk senden. Radyolardan haberler dinliyorduk. Sürekli Kore' den şehit haberleri geliyordu. Kahvede yüreğim ağzımda dinliyordum. Seninde adın okunacak diye.Bir mektubun gelmişti zar zor şöyle yazmışsın " Dedem ben iyiyim merak etmeyin ve bol bol dua edin bana ve arkadaşlarıma.......
Dedem, Türk Tugayı selam eder sana...Türk Tugayı Kore Savaşında , Birleşmiş Milletler Ordusunun komutası altında savaşmış olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bir tugayıdır... Amerika Birleşik Devletleri 25. Piyade Tümeni'ne bağlı olan Türk Tugayı birçok operasyonda savaştı ve Kunu-ri Muharebesinden
sonra Kore ile ABD tarafından Birlik Takdirnameleriyle ödüllendirildi.
[1] Türk Tugayı muharebe hüneri, inatçı savunması, göreve bağlılığı ve cesaretiyle ün kazandı...
Burada da gösterdik Türk' ün gücünü Elhamdülillah..." demiştin.
Nasıl da gururlanmıştım..." dedi ağlaya ağlaya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabr-ı Sükut 5. Seri ( Hicran ) TAMAMLANDI
Ficção GeralNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... 1960 yılında İzmir'in...