Sabr-ı Sükut 5. Seri ( Hicran ) TAMAMLANDI

Gülsüm'üm Yaşadıklarını Duyunca Nasıl Hissettin Ana/92

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Esma hanım yutkunarak " sen! Yüzsüz Gülsüm. Benim oğlumu bırakıp başka adama gidipte, dönüp tekrar gelinlik giyip kolunda salına salına yürüyerek bunca milletin içine tekrar çıkacak yüzü nereden buldun acaba? Bu ne utanmazlık? Buna razı geleceğimi mi sanıyorsun? Hamza sen ne kadar midesiz çıktın!? Ne zaman sindirdin bu utanmazın yaptıklarını...!" dedi.

Gülsüm ablam dimdik başını dikerek Esma hanıma bakıyordu.
İşte eski Gülsüm ablam yavaş yavaş ortaya çıkıyordu.
Zavallı anam sessiz bir şekilde ağlayarak yanımızda duruyordu. Biliyordu ki konuşsa da anlamsızdı bu kadın...Hemde Cihangir ve Hamza abimin iyice perişan olmamaları için büyük bir sükût gösteriyordu...

Hamza abi dolu dolu gözlerle
" bunları sen mi diyorsun ana? Gülsüm'ün yaptıklarında sindirelecek hiçbir şey yok. Yok çünkü benim Gülsüm'üm tertemiz! Bir daha sakın ağzından başka adamla kaçtı diye sözler duymayayım...!" Dedi.

" Abinde sende çok pişman olacaksınız! Hele sen tam midesiz çıktın Hamza!"

" Sus ana ! Konuştukça batıyorsun!
Ama evet bir türlü sindiremediğim çok şeyler, hayal kırıklıklarım var!Ben senin yaptıklarını sindiremiyorum...Gülsüm'ün beni bırakıp başka birisiyle kaçmadığını sende çok iyi biliyorsun! Beni el aleme rezil edip başımı önüme eğdiren sendin...Biliyor musun Gülsüm başka birisine kaçtı dediklerinde sinir krizleri geçirdim sonrasında da aşırı sıkıntı ve stresten dolayı kalp spazmı geçirdim...
Ölümden döndüm...Sen evlatlarına en büyük kötülüğü yapıyorsun farkında mısın?" Dedi.

Esma hanım masaya dayanarak ayakta durmaya çalışıyordu.
Veysel abi koluna girdi ve " siz ne biçim evlatlarsınız böyle? Ana düşmanı olmuşsunuz?" Dedi.

Hamza abi hüzünlü bir şekilde gülümseyerek" biz ana düşmanı değiliz...Öyle olsa anamızı çoktan terk etmiş olmamız gerekirdi...Vefalı evlatlarız ki halen daha ana deyip yüzüne bakıp, bu kadar saygılı davrana biliyoruz...Asıl öz anamız bize düşman sanırım...!" Dedi.

" Ben size niye düşman olayım ki oğlum! Sizin canınız yansa, benim sizden daha çok canım yanar...Ben bilmiyordum senin kalp spazmı geçirdiğini...
Sizi bu kızlar mı doldurdu bunları aklınıza mı soktular?" Dedi ve bana dönerek" Hicran! Cihangir'in ve Hamza'nın aklını karıştıran ve bu yüzsüz ablanı oğluma tekrar yamayan sensin değil mi ? " dedi.

" Esma hanım bunlar nasıl can yakıcı sözler böyle? Benim ablam yüzsüz değil. Hatta nişanlısını bile bırakıp gitmemiş...Zorla nişanlısından koparılmış..."

Cihangir derin bir iç çekerek
" deminden beri diyeceklerini duymak için büyük bir sabırla bekliyorum ana! Lütfen artık Gülsüm'e iftira attığını itiraf et...!" Dedi.

Esma hanım sesi titreyerek " ne iftirası Cihangir!? Yok öyle bir şey. Kim uydurmuş?" Dedi.

" Ana aylardır biliyorum ama sustum sabırla. Herşeyin net bir şekilde ortaya çıkması ve Gülsüm'ün sağ salim buluna bilmesi için...
O suç ortağın Murat ve ailesi ben Almanya'ya gittiğim zaman her şeyi itiraf etti...Şu anda da mahpustalar..." diye tüm olanı biteni anlattı.

Esma hanım önce bayağı bir korkmuştu. Ama yine her zaman olduğu gibi zeytin yağı gibi üste çıkmaya çalışarak mağrur bir şekilde başını dikerek " oğlum için yaptım hepsini...Çünkü bu Gülsüm benim oğluma layık değildi...
Ama sonra sen gittin bu Hicran'ı aldın. Ben Hamza'ma Gülsüm'ü layık görmezken, sen gittin daha beterini yapıp koskocaman Cihangir Ferman bey olarak bu Hicran'ı kendine kadın yaptın!" Dedi.