Yanacaksan Vuslatla Yan Ablam/93

2.6K 352 73
                                    

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Yatakta oturan ve çok heyecanlı olduğu her halinden belli olan ablamın yanına oturdum.
" Ablam sanırım çok heyecanlısın?"

Yutkunarak " nereden anladın ki Hicran?" Dedi.

" Anladım çünkü ben önceden de  ablamı sadece ve sadece Hamza abimin yanında böyle görüyordum...Onun dışın da dimdik duran güçlü bir Gülsüm görüyordum..."

Gülümseyerek " haklısın kardeşim...Ben sadece Hamza'nın yanında böyle oluyorum, kalbim tek O'nun yanında huzurlu oluyor...Ama bu defa daha da farklı...Çünkü biz Hamza'yla hiç yalnız kalmamıştık ki... O yüzden ne yapacağımı bilemez bir haldeyim..." dedi.

Ablamın ellerini tutarak " bu durum  biraz tuhaf oldu ablam. Çünkü önce senin evlenip, ben evlendiğim gece  bana bu tür konuşmaları yapıp nasihatler vermen gerekiyordu... " dedim utanarak ve başımı önüme eğdim.

Ablam gözyaşları içinde " evet aynen öyle olacaktı ama malesef kötülerin gazabına uğradık kardeşim...
Başkalarının yaptıkları neyse de, bir insan babasından en kötü darbeyi yiyince daha da bir yıkıcı oluyor..." dedi. Dayanamayıp bende ağlamıştım. Çünkü biz en büyük darbeyi en yakınımız olan babamızdan almıştık.

Yanağımdan öperek ve gözyaşlarımı silerek derin bir nefes aldı " ağlama Hicran'ım. Zaten yıllarca çok fazla ağladık...Biz zaten acıya ve hüzne alışığız...Ama karnında ki günahsız yavrunu daha şimdiden gözyaşlarına ve hüzne alıştırma...Çünkü ana karnında ki günahsız yavrular analarının hamilelikte ki özelliğini alır derler..." dedi tebessüm ederek.

Derin bir iç çekerek " neyse Hamza ve benim nasibimiz böyleymiş demek ki...Hem biz bunları yaşamamış olsak, sen Cihangir Ferman beyden çok korktuğun için asla ve asla O'nunla evlenmeye yanaşamazdın...Ama ben şunu çok iyi anladım ki, Cihangir abim ne yapar eder seni kendine kadın yaparmış...Bunu anlamamak imkansız...Baksana adam sana, sen daha 15 yaşındayken sevdalanmış..." dedi.

" Haklısın ablam...Biz yıllardır çok fazla ağladık...En büyük darbeyi hep en yakınımızdan babamızdan yedik.
Çocukluğumuzdan beri en yakınımızda ki tehlikenin farkında olamayacak kadar hayata temiz baktık...
Yanımızdaki insanların menfaat dünyalarını hiç fark edemedik... Öylece bir ateşe yürür gibi yürüdük bu hayatı...

Ama biraz büyüyünce babamızın bize bir baba ve güçlü bir çınar olamayacağını da en acı bir şekilde öğrendik...Öğrendik ve kendi ayaklarımızın üzerinde dimdik durmayı da öğrendik...Ama ayaklarımızın üzerinde dimdik duracağız derken yüreğimize aldığımız kapanmaz yaraların yanında, ayaklarımızın altına da çok  cam parçaları battı...Ama ona rağmen düşmedik. Rabbim'in izniyle de dimdik ayakta durduk...

Bazı kişiler için şu hayatta ki darbeler ilk aşk olan babasının aldatmasıyla başlar...Sonra da farklı şekilde darbeler alarak devam eder gider...
Hayata, mutluluğa dair tüm inancını  tüketir... Artık mutlu olamayacağını bilirsin... Yaşasan bile öylece yaşamın  gelişine gidişine, getirdiklerine  bakmadan, hiç kimseden bir şey ummadan, öylesine yaşarsın...Bu dünyam böyle geçip gidiyor hiç olmazsa Allah'a layık bir kul olayım da, ahiretim bari güzel olsun istersin...Tek beklentin bu olur...

Ama bir gün hiç ummadığın anda, hayattan hiç bir beklentin kalmamışken bir kapı aralanır ve o kapıda ummadığın güzellikler dolu olur...Yeter ki görmesini bil...
Başını güvenle yaslayacağın, kalbine huzuru ve mutluluğu bahşedecek bir sevda, güçlü kuvvetli bir çınar çıkıverir... Rabbim sana çektiklerinin karşılığı ve mükafatı olarak iki cihanda da yoldaş ve yaren olacak bir ödül verir...
Kaybettiğin güveni yeniden kazanırsın...Başını güvenle omuzuna yaslarsın...Bu hayatta yalnız değilim, düşersem bir tutanım var dersin..."

" Tıpkı Cihangir abim gibi değil mi kardeşim? Senin ödülün de kocan...
Ama Cihangir abimin ödülü de sensin...Sizin evliliğiniz Rabbim'in izniyle şerden çıkan bir hayır ve lütuf olmuş...Onca çekiklerine, üzerine atılan iftiralara rağmen..."

" Aynen öyle ablam...Çok şükür Rabbim'e...
Sen de kocana çok aşıksın ablam...Ve bugün sizin kavuşma gününüz... Evlilik geceleri yani vuslat insanların hayatında çok önemli bir yere sahiptir...
O yüzden rahatla ablam...

Ben sana Hz Mevlana' nın bir kaç  güzel sözleriyle bu vuslat gecesini anlatayım...Gerçek müminler için ölüm günü de bir vuslat gecesidir...
Çünkü gerçek İlahi aşka yani Rabbim'ize kavuşma günüdür...Ama şu dünyada da beşeri aşkına kavuştuğun anada vuslat denir...

Hz Mevlana;
' Canana ulaşmayan, sevgiliye kavuşmaya çalışmayan can, binlerce bile olsa yarım tenden ibarettir...' Demiş...

Sen bu gece kocanla bir bütün olacaksın...İkiniz de birer yarımdınız...İşte bu gece aynı tende  bir bütün olup, can bulup daha da güçlü olacaksınız...Sevdiğine kavuşmak için uğraş bugün...

' Ben hem hamım hem kavrulmuş kebap olmuşum. Hem gülmedeyim hem ağlıyorum. Alemi hayretlere salmışım kendim de hayretteyim. Vuslat içinde ayrılığa düşmüşüm ben.' Demiş yine Hz. Mevlana.
Bu gece vuslat geceniz... Kendini vuslatınızın için de ayrılığa sürükleme...Zaten otuz ay boyunca ayrılık acısı çekeceksiniz...

' Senin aşktan yana nasibin varsa dokunsan da yanacaksın dokunmadan da. İyi bil ki bazıları hasrette yanar, bazıları da vuslatta!' Demiş yine o büyük Allah dostu Hz. Mevlana.

Yanacaksan sevdiğinle vuslatta yan ablam...Hasrette yanma...İki gün sonra kocan gidince çok pişman olursun...Ama istesende, çok pişman olsan da bugün geriye gelmez...Bu iki gün sizin...İsteseniz iki yıla sığdıracak kadar güzel anlar yaşarsınız...

Benim gibi utangaç birisi sana başka şeyleri anlatamaz...Ama anlattıklarım aylardır kocanla birlikte hissettiğim en güzel duygularımdır...Ne demek istediğimi bazı şeyleri yaşayınca daha iyi anlayıp idrak edeceksin...
Sen kendini, sana deli gibi sevdalı olan kocana bırak sadece..." dedim.

" Hicran'ım, benim akıllı ve olgun kardeşim... İnan bana bazı şeyleri açık açık anlatmaktan daha güzel şeyler anlattın...Allah senden razı olsun...Beni yine huzura kavuşturdun..."


🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Evet kıymetli okuyucularım nasılsınız?

Bölüm nasıldı?

Hicran nasıl konuştu?

Gülsüm nasıldı?

Arkadaşlar Cihangir bey Esma hanıma fazla tepki göstermedi gibi gelebilir...Evet Esma hanım çok daha fazlasını hak ediyordu.
Ama düşünsenize ana bu ne yapsın Cihangir bey? Kolay mı öylece atmak? Hem ne Cihangir bey ne de Hicran böyle bir karakterde kişiler değiller...
Ama daha Esma hanımın yaşayacakları bitmedi. İlahi adalet diye birşey var...
Ve Esma hanım için yavaş yavaş başlıyor...Bakalım neler olacak?

Önümüzde ki bölüm sadece ve sadece  Hamza ve Gülsüm'ün vusalat gecesi olacak ve bölüm yazık hazır...
Bunu bir okuyun duruma göre bugün yada yarın atarım😉😉

En güzele emanet olun 💖💖💖💖
Benden siz güzel okuyucularıma gelsin...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Sabr-ı Sükut 5. Seri  ( Hicran ) TAMAMLANDI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin