Çifte Kına Gecesi /89

3.4K 410 124
                                    

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Hicran'dan...

Kına gecemiz çok güzel ve bir o kadar da duygu dolu geçiyordu.
Asla aklıma bile gelmezdi ablamla aynı gün kınamız ve düğünümüz olacağı... Ama yazgı işte. Ablamın, öz babamız tarafından çok zulüm görmüş olduğunu öğrenince canımdan can gitmişti... Ama artık hep birlikteydik ve her şeye rağmen mutlu olmalıydık... Geçmişe takılıp kalmak kendimize yapacağımız en büyük haksızlık olurdu...Zaten yıllarca ezilip zulüm görmüştük...

Ablamla benim kınamızı gözyaşları içinde anacığımız yaktı. Ama bu gözyaşları mutluluk gözyaşlarıydı. Ablamla bende ağlıyorduk...
İkimizin ortasına girip kollarının altına aldı ve göğsünün üstüne başımızı koyarak ablamla benim duyabileceğim bir şekilde
" Çok şükür Rabbim'e kuzularım bu günleri de gördüm. Ben hiç bir zaman kabul edip inanamadım, Gülsüm'mümün başka birisine kaçtığına...Ama herşey o kadar gerçekçi oynanmış ve planlamış ki inanmamakta elde değildi...

Benim kızım nişanlısını bu kadar çok seviyorken yapmazdı böyle bir şeyi...
Bu işte bir iş var...Eninde sonunda öğreneceğim...diye gecelerce ağlayıp sızladım...
Esma hanım öyle bir plan yapmış ki, suç ortaklarının bile birbirinden asla haberleri yokmuş...O babanız olacak ibliste o kadar düzenbaz ki, beni bu olayı iyice kurcalamasın, kendisinden şüphelenmeyeyim diye' Almanya'dan Murat'tan yüklü miktarda para istedim...Benim kızımı öylece alıp gitmek yok...' demişti kaç defa...

Ben de ' kaçmış madem orada bari rahat bırak kızımı. Utandırma kocasına ve ailesi karşı...' dediğim için bile defalarca dövmüştü beni...
Allah'ım dan bulsun...Buldu da Cihangir oğlumun yardımıyla kendi ellerimle o mahpusa tıktırdım...
Yıllardır bize yaptıklarının, yaşattıklarının bedelini hem bu dünyada hemde ahirette çeksin dursun...Hakkım asla ve asla helal değildir...

Herşeye rağmen bugün başım dik...Çünkü benim yetiştirdiğim kızlarım tertemiz ve pırıl pırıl...Bunu cümle alem öğrendi...En çokta Cihangir oğlumdan ve Hamza'dan utanıyordum...Birde Muha " dedi ve yutkunarak sustu.

Ama ben anlamıştım o diyemediği kişinin kim olduğunu.
Muhammed hocaydı...Şu telaşe bir geçsin anam ve Muhammed hoca olayını Cihangir'le konuşacağım...
Şayet Ezgi abla ve Safiye teyzenin bilgisi varsa bu olaydan
O'nlarla da konuşacağım.

Sanki haberleri de var gibi...Bugün gündüz ben bahçe de sarma sararken Safiye teyze yanıma gelerek " Hicran kızım, şu telaşe bir geçsin seninle ve Cihangir oğlumla çok önemli birşeyi konuşmak istiyorum. Şimdilik anan duymasın...Ananın iddeti de bitti
artık " diyordu ki anamı geliyor diye konuyu kapattı.
" Sonra konuşuruz kızım..." diyerek sustu. Şayet konu Muhammed hoca ve anamsa kesinlikle üzerime düşeni en güzel şekilde yapacağım...

Bugün birkez daha fark ettim ki anamda, Muhammed hoca da çok fazla acı çekiyorlar...Muhammed hoca gözleri dolu dolu ayrılık konusunda nasihat etti ablama ve Hamza abiye...
Bir nevi kendi içinde ki yangını anlattı...Dinlerken dedeme ve dayılarıma, o iblis babama daha fazla kızdım...

Anam derin bir iç çekerek " neyse tüm bunlar artık geride kaldı...Siz ikiniz bundan sonra yanımda ve yakınımda olacaksınız...Birde Kadir'im dönse...Eski yiğit ve mert oğlum olsa... O fidan gibi boyuyla posuyla eskisi gibi ' Anacığım ' diyerek bir sarsılsa daha ne isterim ki Rabbim' den..." dedi.

Başımı kaldırınca Cihangir'le göz göze geldik. Üzgün bir şekilde bize bakıyordu. Hamza abide aynı şekilde bize bakıyordu...
Aslın da biz kendimizi unutmuştuk ama herkes üzgün bir şekilde bizi izliyordu...

Sabr-ı Sükut 5. Seri  ( Hicran ) TAMAMLANDI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin