Sabr-ı Sükut 5. Seri ( Hicran ) TAMAMLANDI

Biliyorum Hicran'ım/72

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...

Arkadaşlar rica etsem satır aralarında duygu ve düşüncelerinizi bildirseniz ve beğeni verseniz..
Bakın yazınca ben hemen atıyorum sizler için...😍😍

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Aradığım fırsat ayağıma gelmişti nihayet.
" Bak sen bana bunu diyen sen misin? Sende bana anlat o zaman tüm derdini sıkıntını kocacığım..." dedim gözlerimi kısarak.

Derin bir nefes alarak gülümsedi
" Ezgi seninle mi konuştu karıcığım " dedi.

" Evet kocacığım. Ezgi abla zaten sana söylemiş benimle konuşacağını. Tamamen senin ve bizim hatta tüm ailemizin iyiliği ve geleceği için konuştu ama..."

" Biliyorum Hicran'ım. Ezgi sana dediklerini bana da dedi..."

Midem iyice bulanmaya başladı yine.
Derin bir nefes alarak " tüm bunları, seni ilk defa gördüğümü en başından beri niye anlattım biliyor musun kocacığım? Çünkü sen çok çalışkan ve azimli birisisin. Sıfırdan bu günlere geldin Rabbim'in izniyle.
En zoru sıfırdan başlayıp ilerleye bilmek. Birden veya ikiden,üçten...ilerlemek kolay. Çünkü azda olsa bir seviye vardır ortada ve sen üstüne koyarsın. Ama sen ortada hiç bir şey yokken onbeş yaşında başlamışsın hayata...
Ben sana güveniyorum...Ama bir daha ne olursa olsun tüm derdini sıkıntını bana anlat kocacığım. Yoksa kırılırım sana..." dedim.

" Seni üzmek istemedim Hicran'ım. Hem sen merak etme ben en kısa zamanda halledeceğim her şeyi. Düğün iki gün içinde olunca mecburen biraz sıkıştım...Yoksa sıkıntı olmazdı. Sen bunları takma kafana ahu dilberim benim..."

" Sen kimseyi üzmek istemiyorsun o yüzden kimseye derdini ve sıkıntını anlatamıyorsun ama böyle böyle tek başına nereye kadar dayanacaksın ki? Sakın beni yanlış anlama lütfen beyim.
Ama bir ailede dertlerde sıkıntılarda, mutluluklarda hep birlikte paylaşılmalı...

Sen sıkıntılarını anlatamadığın için herkes her şeyi çok kolay veya basit sanıyor. Senin çektiklerini bilmiyorlar...Mesela bu düğün olayı da öyle oldu. Tamam Veysel abi için en güzel olan yapılsaydı ama ne gerek vardı ki Emine hanım ve diğer beş kızına da deste deste para dökerek Nebahat hanıma elbiseler dikdirmeye hemde ikişer tane...
Sadece Emine hanım ve kızlarının elbiseleri 12 adetti hem kına için hemde gelin geleceği gün için...
Sonra iki gün boyunca saçları makyajları da yapılıp parasını sana ödettiler...Durumları kötü olsa tamam alınsın helâli hoş olsun ama durumları da gayet iyi...
Senin de duyduğun gibi Esma hanım aldığı şık ve pahalı yatak örtülerinden, perdelerden, nevresim takımlarından, gelin geceliklerinden...yani Narine ne aldıysa Ayşegül'e ve Nida'ya da almış...Daha neler neler...
Dediğim gibi hepsinin durumu gayet iyi. İnan tüm bunların paraları fakir birilerinin ihtiyaçlarına gitse daha sevap ve makul olurdu. İnan onlara harcanan paralarla makul bir düğün yapan bir çift daha evlenirdi..
Ve bu beni çokta mutlu ederdi.
Ama şimdi ister istemez senin için üzülüyorum..."

Manalı manalı gözlerime bakarak
" gece bu yüzden mi uyuyamadın gülüm benim...?" dedi.

" Evet beyim. Umarım aklına kıskançlık yaptığım veya başka bir şey gelmemiştir...Tamamem masumane düşünüp söylüyorum. Ezgi abla demese ben ağzımı bile açamazdım. Herşeyi günlerdir görüyordum hiç ağzımı bile açmamıştım biliyorsun ki..."

" Ben seni tanıyorum Hicran'ım. Bu düğüne bile beni ikna eden sensin. Kötü bir düşüncen olmadığının da farkındayım. Ve yüzde yüz olarak doğru söylüyorsun. Hem o gelinliğe ve bindallıya verilen paraya kaç tane daha alınırdı...