Mektupları Yazan ve Mendili İşleyen/78

3.1K 376 188
                                    

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Yanıma gelir gelmez belimden tutarak ve kendine doğru çekerek önce yanağımdan sonra da dudağımdan öperek " sen hiç bir şeyi kafana takma karıcığım. Bu otelin yüzde yirmi beşlik hisseleri senindir.
Ben hallettim bir şekilde. Ama sen onsekiz yaşına gelinceye kadar hisselerinin yönetimi ananda olacak. Malûm onsekiz yaşından küçüklerin ebevyni hak sahibi olur...Senin velayetin de anandaydı...Boşandıkları zaman velayetini bilerek anana verdirmiştim..." dedi.

Şaşkın bir şekilde " demek anamla birlikte hallettiniz herşeyi?" Dedim.

Gülerek " Evet aynen öyle oldu. Yani aslında ananın da hiç bir şeyden haberi yoktu. Ben anlattım ona da. O'da beni iyice dinleyince senin geleceğin için kabul etti..." dedi.

" Ne gerek vardı ki beyim ? Allah senden razı olsun tüm ihtiyaçlarımı alıyorsun. Şu anda herhangi bir ihtiyacım yok ki."

" Hicran'ım ölümlü dünya burası. Kimin ne zaman öleceği belli olmaz. Bana bir gün birşey olsa, şayet çocuklarımız da olsa sizin maddi olarak güvencede olmanız için böyle bir şeyi yaptım. Aynı şekilde fabrikanın da yüzde yirmi beşlik hisseleri senin... İlk benim evime geldiğin zaman da üzerine bir pamuk birde zeytin tarlası yapmıştım. Nikâhımız olduğu sabahta merkezde ki evlerden birisini senin üzerine yaptım..."

Gözlerim dolmuştu. Bana en zalim ve gaddar davrandığı zamanlarda bile beni mi düşünmüştü? Halbuki ben o zamanlar benden nefret ediyor sanmıştım. Buz dağı gibi görünen kalıbının ardında sıcacık güneşli bir dağ varmış...Hemde içinde insanı en güzel şekilde yaşatacak kadar sıcak ve muhteşem bir güzellikte.

Ama bana sadece bir resmi nikah kıysa benim için daha da değerli olurdu. Ama oda olacak. Kocamın bir beklediği var gibi ama ne bilemiyorum...Acaba yaşımın dolmasını mı bekliyor ki...?
Dayanamayıp ağladım.

Şefkatli bir şekilde gözyaşlarımı silerek
" gülüm benim, güzel hatunum şimdi niye ağlıyorsun ki ? Seni kıracak birşey yaptıysam özür dilerim. Ama inan ki amacım seni kırmak veya üzmek değildi. İmkanım varken karımı güvenceye almak istedim. Bana birşey olursa anam ve bazı kişiler sana hiç bir hak vermezler. Ben bunu çok çok iyi biliyorum. Ve sende kimseden hiçbir şey talep etmezsin. Öylece çeker gidersin...
Yaşın daha çok genç ve çok güzelsin. Ortalarda kalmanı istemem. Bunu düşünmek bile yüreğimi yakıp geçiyor. Sen benimsin sadece ve sadece benim. O yüzden hep öyle kalmanı istiyorum. Maddi olarak daha güçlü olmalısın ki hem kendine hemde yavrularımıza en güzel şekilde bakabilmelisin...Bunlar daha başlangıç...Sen daha iyilerini hak ediyorsun..."dedi.

Ağlamam daha da şiddetlenmişti.
Sımsıkı sarıldım. O'da bana sarılmıştı sımsıkı. Utansamda artık kocama günlerdir duymak istediği duygularımı itiraf edecektim. O bana sevdasını itiraf ederek beni çok mutlu etti. Bende kocamı mutlu etmek istiyordum...

Derin bir nefes alarak " ah ah bir bilsen içim de sana karşı olan duyguları... Allah muhafaza senin olmadığın yerde bu Hicran nasıl ve ne halde olur bir bilsen. O zamandan sonra benim gözüm hiç bir şeyi göremez olur. Dünya serveti benim olsa neye yarar ki? Bir senin yerini doldurabilir mi ? Sana böyle sarıldığım zamanda ki huzuru ve güveni verebilir mi ? Mide bir lokma kuru ekmek ve bir tabak çorbayla da doyar. Ama sevdiği yanında yoksa karnı tok olsada gönlü daima aç kalır. Ve bu açlık çok daha zordur...İnsan yiyecek bulamadığı için de açlık çeker. Ama sevdiği yanında olmadığı için gönül açlığı çekenlerin sayısı da oldukça fazladır...
Hz Mevlana;
' Sevdiğini hiç gitmeyecekmiş gibi seversen, gittiğinde de hep gelecekmiş gibi beklersin.' Demiş.
İşte bende seni böyle seviyorum..." dedim.

Sabr-ı Sükut 5. Seri  ( Hicran ) TAMAMLANDI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin