🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...
🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Arkadaşlar rica etsem satır aralarında duygu ve düşüncelerinizi bildirseniz...
🤗🤗🤗Beğeni ve yorumlarda yeni yeni isimler görüyorum ve mutlu oluyorum.
Arkadaşlar bir ses verin de yorumlarla bari tanışalım. Zaten eski okuyucularımın hepsini tanıyorum...
Sizlerle de tanışalım...☺🤗Arkadaşlar çok güzel yorumlar yapmışsınız ama bir çoğuna dönemiyorum bazen😔😔 Çünkü nedense intenet çok az çekiyor ve yazdığım yorumlar ya gitmiyor ya da bir yorumun gitmesi bir sürü vakit alıyor. Bölümü bile zar zor yüklüyorum bu aralar...😔😔
Ama düzelir düzelmez dönüş yaparım inşallah...
Eksik etmeyin o güzel görüşlerinizi 💖🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺
Cihangir Bey beni tekrar sofraya çağırınca çekindiğimi farkedip, gülümseyerek ayağa kalktı.
" Ne yaparsın işte, benim karım da böyle çekingen... Yeni evli olunca utandı sizin yanınızda yanıma oturmaya..." diyerek ayağa kalkıp elimi tuttu ve sol tarafında ki sandalyenin olduğu yere götürerek sandalyeyi çekip " otursana Hicran!" dedi gözlerimin içine yoğun bir şekilde bakarak yine gülümsedi.Şaşkındım hemde çok. Ama içimde de daha önce hiç hissetmediğim ve bana çok yabancı, ılık ılık, efir efir esen hafif rüzgarlı bir ilk bahar sıcaklığı vardı...Sanki kışın ölen doğanın yeniden yeşerdiğini hissettiren ilk bahar kokusunu ve esintisini hissediyordum. Ya da ilk baharın son günlerinde olduğumuz için böyle hissediyordum. Birde sanki içimde kelebekler uçuşup duruyordu.
Ve neden böyle hissettiğimi bilemiyordum ve çok korkuyordum bu bana yabancı histen...Benim yine donup kaldığımı fark eden Cihangir bey " otursana Hicran!" dedi tekrardan.
Bu Cihangir bey daima beni şaşırtmayı başarıyordu. Şöyle gören birisi sanki yıllardır bana aşık ve benimle yana, yakıla evlendi sanırdı...Tıpkı öyleydi bakışları.
Hoş aylardır da ara ara böyle bakışlarını defalarca yakalamıştım. Ama benim fark ettiğimi anlayınca bir anda ciddi ve sert bir bakışa dönüştürüyordu... Bu tür bakışları daha fazla utandırıyordu beni...O'da benim şaşkınlığımın, farkındaydı ve gözlerimin içine bakarak gülümsüyordu...
Daha fazla ayakta bekletmemek için hemen sandalyeye oturdum.
" Teşekkür ederim Cihangir Bey..."dedim zor çıkan sesimle. Sesim yine titremişti... Ama engel olamamıştım. Misafirlere de çok ayıp olmuştu..." Rica ederim hatun...!" dedi Cihangir bey. İmalı imalı bana bakarak ve tüm heybetiyle yerine oturdu.
Dip dibeydik...Tebessüm ederek başımı kaldırınca
Ezgi hanım ve Bilal bey, anam gülerek bizi izliyorlardı." Cihangir dostum seni de bir kadına centilmen bir şekilde sandalye çekerken gördük ya daha ne olsun..." dedi Bilal bey.
Ezgi hanım gülümseyerek " hayatım Hicran sıradan bir kadın mı? Cihangir abimin karısı, evinin gönlünün sultanı, başının tacı...İlk sevdası... Hem Hicran gibi bir kıza sandalye çekilmez mi?
Hem ne kadar tatlılar değil mi? Cihangir abim büyük bir sevda ateşine düşmüş gibi baksana.Birde 'berdel yüzünden evlendik' diyordu.
Bence berdel falan bahane gibi... Senin de, benim de bildiğimiz gibi Cihangir abiye kendinin istemediği hiçbir şeyi kimsecikler yaptıramaz...
Cihangir abi sen önceden Hicran'ı tanıyor muydun? Bence sen Hicran'ı tanıyordun...Nedense öyle bir izlenim aldım senden..." dedi.
![](https://img.wattpad.com/cover/287781759-288-k200716.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabr-ı Sükut 5. Seri ( Hicran ) TAMAMLANDI
General FictionNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... 1960 yılında İzmir'in...