Sabr-ı Sükut 5. Seri ( Hicran ) TAMAMLANDI

Bu Anam Ne Yapıyor Böyle/61

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Cihangir beyden...

Şu anda mutfak kapısının orada duyduklarımla dehşete düşmüş bir şekildeydim.
Arabama binip bahçeyi çıkıp biraz ilerlemiştim ki, aklıma binbir türlü soru işaretleri takıldı.
Veysel'e " anamın seni evlendirmek istediğinden haberin varmıydı?" Diye sorunca susmuştu ve gözlerini kaçırmıştı.

"Anamda sanki benim birşeyleri duymamı ve öğrenmemi istemiyor gibi bir tavırlar sergilemişti.
Bilemiyorum ya da bana öyle gelmişti..." diye düşünüyordum ki, bir anda eve geriye dönmeye ve bu konuyu açık bir şekilde konuşmaya karar vermiştim.

Bahçeye arabamı park edip eve girecekken Hicran'ın her sabah yaptığı gibi tüm camları açtığını gördüm. En son mutfağın camını ve kapısını açtı. Sessiz bir şekilde mutfağın kapısına yaklaştım ve Hicran'ı izlemeye başladım.
Bulaşıkları yıkıyordu. Tam içeriye girerek belinden sarılmak istemiştim ki, Güler geldi.

Olduğum yerde sessizce Güler'in gitmesini bekliyordum.
Ama Güler, Hicran'a sürekli bizimle ilgili birşeyler soruyordu.
Ama benim Hicran'ım onca soruya rağmen ağzını açıpta aramızda ki mahremiyet hakkında tek kelime bile etmedi...

Ve yine beni kendine hayran bıraktı.
Sonra Hamza geldi. Üçü birlikte kardeş kardeş gayet güzel sohbet ediyorlardı. Ve beni böyle anlaşmaları çok bahtiyar ediyordu. Hoş zaten Hicran herkesle iyi geçinebilen biriydi...Ama Hamza ve Güler' de benim endişe duyduğum gibi davranmamışlardı Hicran'a.

Ama anam mutfağa girerek burunlarından getirdi. Bu anama inanamıyordum artık. Hicran'a ayrı Hamza'ya ayrı saldırdı.
Elim ayağım titriyordu şu anda.
Eve geri dönmemde bir hikmet varmış demek ki. Veysel anama çok düşkün ama bu tepkileri de hiç normal değil. Hicran'a karşı üslubu tüm sinirimi tepeme çıkarmıştı. Anam iyice sınırlarımı zorluyordu.
Ne demek oluyordu karımın yüzüne baka baka' Cihangir oğlumu da evlendireceğim...' demek?

Bana Hicran'dan daha iyi yakışan ve beni mutlu eden bir kadın daha yok.
Şayet olsaydı otuz yaşına kadar beklemezdim evlenirdim. Hicran'ı aşağılaması ve ezmesi çok gücüme gidiyor... Ne dediysem laf anlamıyor.
Hicran'ın bilgisini ve kültürünü, bildiği dilleri bilmesine rağmen yinede hakir görmeye çalışıyor...
Şayet Hicran bu kadar dil bilmesede benim için değişen bir şey olamazdı ki. Ben Hicran'ı ilkokul dördüncü sınıfı bırakmak zorunda kalmış ve küçücük yaşında hizmetçilik yapmaya başlamış bir kız olarak bilip sevmiştim...
Ama artık bu durum fazlasıyla canımı sıkmaya başladı. Bir yerden dur demem gerekiyor...

Veysel kızgın bir şekilde mutfaktan çıkmıştı. Güler'in dediklerine çok kızmıştı sanırım.
Hicran' da ağlıyordu ve bu benim fena halde içimi yakıyordu. Mutfağa dalmamak için zor tutuyordum kendimi.
Ama sakin olup sessizce olanı biteni dinlemem gerekiyordu. Zorda olsa kendime hakim olmaya çalışıyordum.

Hicran ağlaya ağlaya anama baktı ve vakur bir şekilde başını dikerek
" şayet öyle bir şey olursa, Cihangir beyi evlendirmeye kalkarsan Esma Hanım...Ya da aklında üzerime falan kuma getirmek varsa ve Cihangir
Beyde bunu kabul ederse, ölürüm de bu evde kalmam... Cihangir bey beni zincirlere vursa, kilitlere katsa dahi bir şekilde kaçarım.
Ben kocamı başka bir kadınla paylaşamam. Bunu ne midem alır nede ruhum kabul eder..." dedi.

Bu dediği yüzümü güldürmüştü ve beni çok mutlu etmişti. Kıskanıyordu beni hemde çok...
Geçen gece Binbir Gece Masallarını anlatırken de alttan alttan bana mesajlar vermişti ve çok hoşuma gitmişti.
Bana açık açık soramıyordu bazı şeyleri...Keşke gelse ve bana karım olarak hesap sorsa, kıskandığını bildirse. Ama bu hakların hepsini ben kendim sinirimden dolayı karımın elinden almıştım. Hicran'da bana bazı sözler verdiği için karşıma geçip soramıyordu.