🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...
Arkadaşlar rica etsem satır aralarında duygu ve düşüncelerinizi bildirseniz, beğeni verseniz...🤗☺☺🤗
🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Cihangir beyden...
Arabaya binmek için kapıyı açtım ama Hicran öylece olduğu yerde ağlayarak bekliyordu.
İçim gidiyordu şu haline. Keşke böyle evlenmemiş olsaydık.
Herşey daha güzel ve bambaşka olabilirdi bizim için...Ben bu kızla bunca karmaşanın içinde bile bu haldeysem bu kadar güzel duygular hissedebiliyorsam, bir de bunca olay yaşanmadan evlenmiş olsaydık dünyanın en mutlu erkeklerinden birisi ben olurdum,en mutlu kadınlarından birisini de Hicran'ı yapardım...
" Hicran hadisene bin araca. Ayakta zor duruyorsun. Hemen seni eve götüreyim..."
Ağlamaları şiddetlenmişti.
" Hayır beyim, binmeyeceğim. Seninle konuşacağım bugün. Çünkü benim içim yanıyor...
Herkes bir suç yükleyip, çekip gidiyor. Sonrasında benim neler çektiğimi, döktüğüm gözyaşlarını hiç kimse bilmiyor...Hiç kimse demiyor ' bu Hicran'da masum mu ? Yoksa bir iftiranın kurbanı mı?' diye.
Hiç suçum günahım dahi yokken. Bu hap olayında bile bana kırıldığını, seni hayal kırıklığına düşürdüğümü söylüyorsun...
Peki beyim, benim hayal kırıklıklarım, sana olan kırgınlıklarım ne olacak? " Dedi.Dedikleri içimi yakıp geçiyordu adeta.
Gidip sımsıkı sarılmak, o gözyaşlarının o güzel gözlerinden akıp, o güzel yüzünü kızartmasına izin vermeden hemencecik silmek istiyordum...Ama kırgınlığım izin vermiyordu...Usul usul ve dingin dingin yürüyerek yanıma geldi ve gözlerimin içine bakarak " evet bunca yaşattığın şeylerden sonra, ben de sana kırgınım, hemde gönlümden kırıldım..." dedi elini kalbinin üzerine koyarak ve işaret parmağıyla vurarak.
" Asla kızgın veya sinirli, öfkeli değilim sana karşı beyim...Ama bir ömür tamiri olmayacak bir şekilde kırgınım sana...
Sen bunu nasıl telafi edeceksin?
Yoksa şöyle mi düşünüyorsun ' bu Hicran'da kim oluyor? Herşey O'na müstehak, çekmeli daha da çok acılar çekmeli...
O'nun ödeyeceği diyetler bir ömür boyu sürecek... Daha abisinin diyetini ödeyecek, ablasının diyetini ödeyecek, hiç suçu günahı dahi yokken Meryem'in iftiralarının diyetini ödeyecek, Esma Hanım'ın verdiği hapların diyetini ödeyecek. Bitmez bu Hicran'ın ödeyeceği diyerleri.'
Bitmez ama daha da çıkar benim için diyetler değil mi beyim?
Ne diyorsun acaba merak ediyorum.
' O benim umrumda bile değil mi ' diyorsun?" Dedi yorgun ve bitkin bir şekilde arabaya dayandı. Titriyordu.O konuştukça kendimi çok daha kötü hissediyordum. Eskiden olsa kızar, bağırır, kükrer geçerdim ama şimdi kıyamıyordum nedense.
Bu hap konusunda anam çok suçluydu. Ve kızı resmen ölüme sürüklemişti...Çok kızgınım ve bunun hesabını en güzel şekilde soracağım...Bu defa kaçışı yok...Başkası olsa gider polise bile şikayet ederdi anamı. Hatta beddualarla, hakaretlerle, ağza alınmayacak şeylerle sayar sayıştırırdı...
Ama Hicran masum ve sükuneti, sakin bir şekilde tane tane konuşarak hiç bir suçunun olmadığını anlatmaya çalışıyordu...
Böyle olması beni daha da çok yaralıyordu...
Keşke karşıma geçip bu da bağırıp çağırsaydı, hırçın olsaydı. O zaman bu kadar vicdanım sızlamazdı...
Gidip koluna girerek destek verdim.
Zaten küçücüktü iyice küçülmüştü." Hicran, hadi inat etmede bin arabaya. Bak ayakta zor duruyorsun " dedim ama kırgın yanım çok ağır basıyordu. Normalde ben sinirli bir adamdım kızar, bağırır çeker giderdim... Bu kırgınlık ve hayal kırıklığı hiç bilmediğim bir şeydi. Bunuda Hicran'la yaşıyordum ve öğreniyordum. Neden kırılmıştım ki bu güzel ve küçük kıza...?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabr-ı Sükut 5. Seri ( Hicran ) TAMAMLANDI
General FictionNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... 1960 yılında İzmir'in...