🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...
Arkadaşlar dün çok yoğundum. Okul pikniği vardı kızımın. Öksürüyordu dönüşte de doktora gittik... O yüzden bölüm atamadım. Kızımın alerjik bronşit olmuş tedaviye başladık. Şifası niyetine iki salavat arası Fatiha okur musunuz Azra Belinay için diye...
🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Hicran korku dolu gözlerle bir bana bir anama bakıyordu.
O'nu böyle bir ateşin ortasına atmak istemiyordum ama bende çok çaresizdim...
Baba evinde hiç gün yüzü görmeyen karım kocasının evinde daha beter şeyler yaşıyordu...
Ne düşünüyordu ki acaba?
" Yağmurdan kaçarken doluya tutuldum" mu diyordu ki ?
Dese de hakkı...Benim anam farkında olmadan bana çok büyük kötülükler yapıyor...Delirmek üzereyim ama halimi görmüyor...Hicran elleri titreye titreye küçük bir bardağa çay doldurdu.
Üzerine de gizlice soğuk su ekledi.
Şaşırmıştım çünkü Hicran çayı sıcak ve şekersiz sevip, içiyordu.
Gözleri dolu dolu gelip yanıma oturdu.
Sessiz bir şekilde ve hızlıca çayını içiyordu.
Anam da resmen Hicran'ı boğacakmış gibi bakıyordu.Hicran çayını içip " Beyim kusura bakmazsan benim oda da biraz işim vardı. Çıkabilir miyim?" Dedi.
" İzin istemene ne gerek var ki Hicran. Çıkabilirsin elbette. Pek iyi gözükmüyorsun hatta biraz uyu ve dinlen...Daha öğleye bayağı var. Sonra devam edersin yemeğe..."
" En geç yarım saate gelirim beyim. İyiyim ben...
Güler kusuruma bakma lütfen, siz kahvaltınızı bitirinceye kadar gelmiş olurum..." dedi.Güler üzgün bir şekilde Hicran'a bakarak " abim haklı Hicran bence sen biraz dinlen..." dedi.
" Sağol Güler ama iyiyim ben. Hemen gelirim..." dedi.
Masadakilere bakarak " afiyet olsun size de..." dedi ve mutfaktan çıktı.
Hicran gidince içim cız etti.
O bardağı niye soğuk suyla doldurduğunu şimdi anlamıştım. Beni kırmak istemediği için dediğimi yaptı. Anamın da tepkisini bildiği için hızlıca, boğazından geçmeye geçmeye zorla içip kalkıp gitti.Kalkıp hemen bende peşinden gidecekken anam " Cihangir otur bakalım! Nereye gidiyorsun? Yakışıyormu koskocaman Cihangir Ferman beyin karısının elinde kukla olması!" Dedi.
Kaşlarımı çatarak " Ana Allah aşkına sen ne diyorsun?" Dedim.
" Sen bu karına çok yüz veriyorsun. Saygı adına hiç bir şey yok. Terbiye almamış hiç..."
Çıldırıyordum ama kendimi zorla tutuyordum. Hiç bir şeyden haberim yokmuş gibi yaparak" o ne demek ana? Hicran gayet saygılı ve terbiyelidir..." dedim.
Hamza ve Güler ters ters anama bakıyorlardı.
Veysel " Cihangir abi sen niye böyle oldun?" Dedi." Ben ne olmuşum Veysel!?"
" Yani anamı çok üzüyorsun. Karında çok yıpratıyor anamı. Bir çeki düzen ver karına..."
Elim ayağım titriyordu. Veysel'i iyice doldurup getirtmiş anam.
Hamza'yı kendi safına çekemeyince, mededi Veysel'in kendine olan zafından bulmuş. Kandırmış iyice ve yıkamış çocuğun beynini." Ben mi anamı üzüyorum? Hem Hicran ne yaptı ki ?" Dedim biraz önce hiç bir şey duymamış gibi tepkiler göstererek.
Anam sinirli bir şekilde " Senin bu karın resmen bana ve sana meydan okuyor...Dili pabuç gibi...Bu evi terk edecekmiş. Zincirlere vursan, kilitlere katsan dahi kaçacakmış...
Sen herşeyde O'nun rızası olmadan hiç bir şey yapamazmışsın ......." diye anlattı da anlattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabr-ı Sükut 5. Seri ( Hicran ) TAMAMLANDI
Ficción GeneralNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... 1960 yılında İzmir'in...