Yine yeniden hikayemize yorumlarınızı bekliyorum, yeni okuyanların fikirlerini merak ediyorum. Nerede o yana yakıla isyan ederek hikayelerimi yüklememi isteyenler...😁
🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...
🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Dayanamamıştım, sanırım mücadelemin sonuna gelmiştim. Çünkü Cihangir bey kendinden geçmiş gibi davranıyordu ve bakıyordu bana.
Ben bunları kaldıramazdım.
Daha beterini yaşamamdan korkarak ve dönen başımla birlikte bıraktım kendimi.
Vücudumun her yeri zangır zangır titriyordu.Benim kendimi bırakmamla birlikte de Cihangir bey beni serbest bıraktı.
Çöktüm yere ağladım... ağladım. Hemde hiç çekinmeden hıçkıra hıçkıra
" kurtar beni Allah'ım! " diye yalvararak.
Başımda dikilmiş bana bakıyordu
dik dik." Ne olacak acaba senin bu halin!? Ne bu hallerin çocuk gibi!?
Kendin çocuk doğuracak yaştasın...!
Sen benim sabrımı mı sınıyorsun?
Sen benim başıma belamısın!? Nereden bulaştım sizin gibi insanlara!?
Ne ayaksın sen!? Niye ağlıyorsun yine...! " diye bağırdı.Ayağa kalktım ve tam yanından geçip gidecekken hızlıca kolumu tutarak çekti. Canım o kadar acımıştı ki , koltuğumun altından bir yer yırtıldı sandım.
" Cevap bekliyorum senden. Bıktım bu hallerinden... Benim işim gücüm var ve ben seninle uğraşıyorum bir buçuk aydır...! Söyle bakalım niye ağlıyorsun?"
Cevap almadan bırakmaya niyeti yoktu.
Yine hıçkıra hıçkıra " nasıl ağlamayayım beyim? Baksana şu halime..." deyince gözlerini kısarak;" Ne varmış halinde? Ah dur ben söyleyeyim. Yoruldun çünkü iş güç yapmak zoruna gidiyor. Pes ettin ya da etmek üzeresin..." dedi büyük bir keyifle.
" Çok yanlış anlamışsın beyim. Ben işten güçten yılmam ve pes etmek gibi bir niyetim de yok Rabbim'in izniyle.
Ağlıyorum çünkü ben bu eve girdim gireli her gün günaha bulaşıyorum sizin yüzünüzden.
Ben kendimi onca yıl sakındım ama siz daima bana dokunuyorsunuz... Biraz önce bile o şekilde gördünüz beni...
İşte bunlar yıpratıyor beni...
Beyim Allah rızası için insaf et bana. İşten güçten yılmadım ama girdiğimi düşündüğüm günahlar yıldırıyor beni. Ya bırak gideyim ya da nikah kıy bana. Sadece Allah katında karın olayım yeter önceden de dediğim gibi. Başka hiç bir talebim yok. Yine iş güç yaparım aynı şekilde aksatmadan..."Yorgun bir soluk alıp utanarakta olsa
"Hem bana günah hemde size.
Kuran-ı Kerim zina etmeyin demiyor. Zinaya yaklaştıracak tüm yollardan uzak durun diyor.
Siz bana her dokunduğunuzda ve şu anda beni öyle gördüğünüz ve yaklaştığınız için canım yanıyor. Ruhum viraneye dönüyor.
Ben daha önce hiçbir erkekle böyle bir durum için de bulunmadım. Ve zoruma gidiyor bu yaşadıklarım.
Galiba benim imtihanım da bu oldu.
Sınıyor belki de Rabbim davamda ve inancım da ne kadar samimi olduğumu ispat etmem için..." dedim.Öyle bir baktı ki gözleri ışıl ışıl olmuştu. İlk defa böyle bir bakışını gördüm ama biraz sonra yine o sert bakışlara dönüştü.
Anlayamıyordum, çözemiyordum
bu adamı." Bana namal okuma Hicran...!"dedi yine hep yaptığı gibi kükreyerek.
" Ben sana namal okumuyorum beyim. Geçen gün bana niçin böyle geniş giyindiğimi soruyordun ya o gün cevap vermemiştim ama şimdi anlatayım o zaman. Tesettür deyince ilk akla gelen vücut örtüsüdür.
Ama insanın ruh ve maneviyat örtüsüde vardır. Kulak, dil, göz, beden,el ve ayak örtüsüdür de tesettürdür gerçek anlamda.
Zina sadece ahlaksız ve pis bir ilişki , fuhişiyat değildir...Çok daha tehlikelidir. Ateşlere atılmaktır.
Ve zinaya sürüklenmenin bir sürü yolu, çeşidi vardır.
Dilini tessettürle ört ve muhafaza et zina konuşmasın.
Kulağını tessetürle ört ki zinayı duymasın.
Gözünü tesettürle ört ki zinaya bakmasın..." Artık iyice harap olmuş olan ve yaşadığım andan dolayı yine titreyen küçücük ellerimi gösterip
" ellerini tessetürle ört ki zinaya dokunmasın.
Ayaklarını tesettürle bağla ki zinayaya gitmesin...
Vücudunu tessettürle sarıp sarmala ki namahrem başka tenlere değmesin. Düşüncelerini tesettürle ört ki zina ve fuhişiyat sızmasın...
Kalbini tesettürle ört ki zikri azgın istekler olmasın..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabr-ı Sükut 5. Seri ( Hicran ) TAMAMLANDI
General FictionNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... 1960 yılında İzmir'in...