Sabr-ı Sükut 5. Seri ( Hicran ) TAMAMLANDI

İnsan Sevdiği Yanındaysa Mutludur/34

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Arkadaşlar rica etsem satır aralarında duygu ve düşüncelerinizi bildirseniz, beğeni verseniz 😉🤗🤗☺

Okuyucularım Ezgi hanım ve Bilal beyin evliliğinin devamını merak etmiş... Ben okuyucularıma kıyamadığım için hemen attım💖💖 �
İnşallah beğenirsiniz...😍

🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺

Ezgi hanım, tekrar bana dönerek, derince bir iç çekip devam etti.
" Sonra, Cihangir abimin ilk işi, bir mağazaya giderek, benim üzerimde ki, gelinlik görünümlü o kefenden kurulmamı sağlamak oldu.

Cihangir abimde sinirden kudurmuştu, yıllardır yaşadıklarımı duyunca. Şayet önceden bilseydi, gelin arabanın önünü kestiği vakit daha beter yapardı O'nları...

" Ezgi, Bilal seni bu üzerindeki o adama ait gelinlikle görürse çıldırır. Ben bile kendimi bir tuhaf hissediyorum...Ben seni hep dostumun sevdası, bacım olarak görüyorum çünkü...
Bilal' in de en az benim kadar kıskanç olduğunu biliyorsun..." demişti.

Cihangir abim hiç vakit kaybetmeden, beni İstanbul'dan alıp buraya getirdi. Yüreğim kıpır kıpırdı... Cihangir abimin, beni kurtarmış olduğuna minnettardım... Beni kaçırdığından, Bilal'in bile haberi yokmuş. Hatta İsmail abinin ve Duran abinin de haberi yokmuş.

O'nların başını belaya sokmak istememiş koca yürekli abim.
" Ezgi, ben seni evlendirmek istedikleri pisliği araştırdım. Tabiri caizse hiç sağlam bir ayakkabı değil. Her türlü pislik var. Ne iş yaptığı bile belli değil karanlık bir adam... Bunları öğrendikten sonra seni bırakamam. Bilal'de çok kötü ve senin gerçekten neler yaşadığını bilmediği için sana da çok kızgın... Gazete ve dergilerde resimlerinizi gördüğünden beri çıldırmak üzere. Ben Bilal' i hiç böyle görmemiştim. Biliyorsun ki seni çok seviyor ve kıskanıyordu.

O yüzden O sana kızsa bile sen biraz
alttan al... Gerçekleri öğrenince seni bağrına basacak ben çok iyi tanıyorum O'nu, sende tanıyorsun....Ama şu anda dediğim gibi sabırlı olmalısın...
Ben iki gün sonra Kore'ye astsubay olarak gidiyorum. O üvey baban ve ailesi istese de bana ulaşamaz. O yüzden kimseye haber etmedim. Bilal'e de çok büyük sürpriz olacak... Hatta İsmail ve Duran'da çok kızacaklar bana. O'nlara haber etmeden, kendi başıma böyle bir riske atıldığım için.
O'nlar da çok üzülüyordu sizin halinize. Ne yapsak diye düşünüp duruyorlardı..." dedi.

Buradaki belediye binasının önüne geldik. Çok şaşırmıştım" niye belediye binasının önüne geldik abi ?"dedim.

Cihangir abim " o zaman ki belediye başkanı Akif Beyin kayınpederimin amcaoğlu oğlu olduğunu ve Akif Beyin, çok yaşlandığı için yanına güvenilir, genç ve eğitimli, bilgili bir yardımcı aradığını, üniversite okuma oranı da çok düşük olduğu için,
Bilali' de çok sevip, başarılarını takdir ettiği için bir de Kuşadası'nın gelişimine ve tanıtılmasına katkısının daha fazla olacağını düşündüğü için, ünivesitesi biter bitmez belediyeye memur ve sağ kolu olarak işe aldığını... Kısa sürede çok büyük işler yaptığını ve halkın çok sevdiğini..." söyledi.

Belediyeden içeriye girdik. Ben de sanki çok güvendiği babasının peşinde yürüyen küçücük bir kız çocuğu gibi Cihangir abimin peşinden girdim...
Ve Bilal'in odasının önüne geldik. Sekreteri Cihangir abi tanıyarak
" hemen haber vereyim" dedi.

Cihangir abim " gerek yok çok güzel ve çok mutlu olacağı bir sürpriz yapacağım dostuma... Dünyayalar O'nun olsa o kadar mutlu olmayacağı bir hediye getirdim..." diyerek odanın kapısını tıklayıp girdi.