Sabr-ı Sükut 5. Seri ( Hicran ) TAMAMLANDI

Artık Bir Çok Kadın Feminist Hicran /58

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Cihangir beyden...

" Yaşamak direnmektir, sevmek güvenmektir. Unutma, insan çoğu zaman dünyanın hakimi, bazen de küçük bir kalbin esiridir." Demiş Hz. Mevlana.

Ben Cihangir Ferman beyde, küçücük Hicran'ın kalbinin esiriydim ve tutsağıydım...
Bu küçük kadına, benim kadınıma güveniyordum. Ve çok seviyordum. Hemde öyle böyle değil. Kabul etmiştim artık, ben Hicran'ı ilk gördüğümden beri etkileniyordum...
Zamanla benden kaçtığını fark edince ve bundan büyük bir keyif aldığımı anlayınca, bilerek ve isteyerek yoluna çıkıp, ürkek bir ceylan yavrusu gibi kaçışlarını izlerken fark etmeden sevdalanmışım... Hemde kara sevdaya tutulmuşum. Ama bunu kabul etmem bayağı bir zamanımı aldı...

Derin bir nefes alarak şefkatle yüzünü okşadım ve gözlerinin içine tebessüm ederek baktım ve
" kıskançlık konusunda gerçekten böyle mi düşünüyorsun Hicran? Şimdi artık bir çok kadın feminist oldu...Ve bu tarz şeyleri kabul etmiyorlar..." dedim saçlarını okşayarak.

Çok bilgiliydi, kültürlüydü, dini konularda da oldukça bilgiliydi...
Çok güzel ve mantıklı açıklamaları vardı. Her defasında beni kendisine daha çok bağlayıp hayran bırakıyordu. Her defasında daha ne kadar bilgisinin olabileceğini merak ediyorum... Biliyorum ki kapalı bir kutu gibi içi bilgi doluydu...

O güzel gözleriyle gülümseyerek yüzüme baktı. Yüzüne dökülen, ipek saçlarını naif hareketlerle geriye doğru çekip " Beyim İslam dini kadar kadına değer veren başka bir din daha var mı? O feminist kadınlar gerçekten Kuran-ı Kerimin ne demek istediğini, Rabbimizin ne emrettiğini, Peygamber Efendimizin bildirdiklerini anlasalardı öyle feminist düşünmezlerdi.
Bu durum erkekler için de geçerli. Erkeklerde Kur'an-ı Kerim'de emredilen gibi kadına nasıl yaklaşması gerektiğini anlasalardı başka hiç bir şeye gerek kalmazdı..." dedi.

O mis kokusunu içime çekerek" Yani Hicran feminizme soğuk bakıyorsun sanırım...
Ben üniversite okurken bile çeşitli kadın dernekleri sürekli pankartlar açarlardı, yürüyüşler ve gösterilir düzenlerlerdi..." dedim bu konuda ki düşüncelerini de çok merak ediyordum.

O naif ve billur gibi sesiyle " Beyim tüm haklarımız Kuran-ı Kerimin içinde en ince detayına kadar bildirilmiş...Kadın erkeğin kölesi değil, en kıymetli emaneti ve başının tacıdır anlayana. Cahiliye döneminde bazı Arap kabilelerinde kız çocukları diri diri gömülürken, İslamiyet güneşi doğarak kadına en fazla değeri vermiş ve kız çocuklarını diri diri gömülmekten korumuş...Daha neler neler anlatıyor Kuran-ı Kerim ve Efendimizin Hadis-i Şerifleri...
Ayeti Kerime de;
🥀🥀"Onlardan birine
kız(ının doğduğu) müjdelendiği zaman, öfkeden yüzü kapkara kesilir. Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. Onu, aşağılanmaya katlanıp yanında mı tutsun, yoksa toprağa mı gömsün. Bakın ki, verdikleri hüküm ne kadar kötüdür.
(en-Nahl Süresi, 58-59) 🥀🥀Bildirmiş Rabbimiz...
Bu Ayeti Kerimede bile İslamiyet'in ne kadar kadına değer verdiğini anlayabilirsin... Çünkü İslam öncesi cahiliye topluluğunda erkek demek güç demek, onur demekmiş.
Karısı kız doğuran kocalar utanırmış. O yüzden gömmeye giderlermiş... Kız çocuğu utanç verici bir şey gibi görülürmüş..." dedi.

Yutkunarak " Evet maalesef ki halen daha günümüzde bile var böyle iğrenç düşünceli insanlar Hicran. Ben nelerini duydum ve gördüm, kız çocuk doğurdu diye karısını dövenleri, boşanmaya kalkanları, hatta üzerine kuma alanları ve evlatlarına merhamet etmeyenleri..." dedim. Çünkü bu durum gerçekten tamamen kara cahillikti.