Kocamı da Kendimi de /69

3.7K 416 149
                                    

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Sınava girecek olan oğlum Mustafa Erhan için ve tüm evlatlarımız için iki salavat arası Fatiha okuyup dua edelim kardeşlerim... Gençlerin önünde hayırlı uzun ömürlerle sağlıkla ve sıhhatle Rabbim'in izniyle kocaman bir gelecek var inşallah... Ve haliyle stresliler. Elbette rızka kefil olan Rabbim veririr en güzel şekilde buna inancımız tamdır Elhamdülillah... Ama bizler de dualarımızla manevi destek olalım.

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Kına günü gelmişti. Kına da bizim çiftlik evinde olacaktı, geniş ve ferah olduğu için...Arka bahçede erkeklere, ön bahçede de kadınlara yemekler verilecekti. Cihangir bey kaç tane  büyük baş hayvan kestirmişti.

Aşçılara koca çuvallar dolusu pirinçten pilav pişirtmişti...
Kazan kazan nohutlu yahni ve mercimek çorbası da pişirtmişti.
Evimizin arka bahçesinde pişirmişti aşçılar...
Bir o kadar da tepsi tepsi baklava almıştı. Hediye abla kova kova ayranlar yaymıştı. Güler ve bende yardım etmiştik...
Köyülülerimizi, civar köylüleri komple davet etmişti. İzmir  ve civar illerde ki tanıdıklarını da davet etmişti...

Zaten Cihangir Ferman beyin davetini duyan herkes çok acil bir işi olmadığı sürece gelirlerdi. Hiç ayrım yapmadan herkesi hem davetiyeyle davet etmişti. Hemde köylerdeki ve ilçelerde ki camilerden anons yaptırmıştı. Aşçılara da özelikle talimat vermişti " fakir fukaraya, evine bayramdan bayrama et giren insanlara bol bol verin yesinler..." demişti.

Hatta çok fakir aileleri isim listesi  yaparak, O'nlara kavurmadan ve yahniden, pilavdan, çorbadan, baklavadan üçer kiloluk kovalara doldurtup verilmesini tembihlemişti. Ve bu aşamada başlarında bekleyerek kontrol etmişti.
İmeci başı Halil abi herkesi tanıdığı için dağıtma görevi O'na aitti.

" Halil herkese selamımı söyle.
Bunları öylece gönderiyorum.  İkindi namazından sonra evin bahçesine okutulacak Kuran-ı Kerime ve yemeğe de ailece buyurup gelsinler...Şimdi yanlış anlaya bilirler ve çekinip gelemezler belki..."dedi canım kocam.

Çocukluğumdan da hatırlıyorum bayramlarda ve özel günlerde de yapıyordu bunu. Hatta bizim eve de gönderirdi. Hiç kimseye ayrım yapmazdı ki... Halil abi ve 13 yaşında ki oğlu arabaya doldurup doldurup dağıtıp geldiler...

Ben bu adama tekrar tekrar sevdalanmayım da ne yapayım? Nasıl bir erdemdi ve ince düşünceydi böyle? O kadar da yakışıklıydı ki, bakınca içim akıp gidiyordu. Herkesin sevdiği kendine en güzel ve yakışıklı gelir...Ama kocam gerçekten de yakışıklıydı...Heybetiyle ve bakışıyla bile insanın üzerinde hakimiyet sağlaya biliyordu...Her ne kadar ilk başta başlangıcımız çok iyi olmasada son zamanlarda çok çok iyiydik, çok şükür Rabbim'e...

Bana çok güzel ve hassas davranıyor artık...Herşey bir imtihanmış benim için. Her ne kadar sadece benim için imtihan gibi gözükse de aslında Cihangir beyde çok büyük bir imtihandan geçti.
O'da çok mutsuzdu ve ne yapacağını bilemez bir şekildeydi...
Ama ikimizinde evliliğimizde ki bu imtihanı bitti. Rabbim kaldıramayacağımız başka yükler vermesin...Hayat bu elbette imtihan olacağız... Ama Rabb'im bir daha evliliğimizle sınamasın bizi...

Esma hanım burnundan soluyarak
" Cihangir çalgılı düğün yapmam dedin. Şimdi de kalkıp milleti mi besliyorsun!" Dedi.

Cihangir bey derin bir iç çekerek
" Ana Allah aşkına bir taraftan hayır adına bir şeyler yapmak için uğraşırken, senin kalbini kırarak günaha girmek istemiyorum. Niye her yaptığımın hayrını kaçırıyorsun?
Ne olmuş şuraya kazanlar kurulup yemekler pişerilirken bir kaç hayvan fazla kestirip, daha fazla yemek pişirtip garibanların gönlünü etmek istediysem...
Ana niyetim halis, Allah kabul eder mi bilemem ama bu dünyadan mal mülk olarak ne götürüp gideceğiz? Sana söyleyeyim ki hiç bir şey? Sadece elimizle verdikilerimizi ve Allah yolunda imkanımız dahilinde infak ettiklerimizi götüreceğiz. Sadece bunların faydası olacak ahirette. Gerisi bu fani dünyada kalıp gidecek...Herkes imkanı dahilinde yapar hayırını hasenatını ana. Gücü yeten yüz verir, gücü sadece bire yeten bir verir. 
Allah katında önemli olan halis niyet ve gösterişsiz, riyasız hatta mümkünse çok gizli yapılan hayırlardır..."

Sabr-ı Sükut 5. Seri  ( Hicran ) TAMAMLANDI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin