Fadime Hanımın Geçmişinin Acısı /37

3.2K 378 102
                                    


🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...

Arkadaşlar rica etsem satır aralarında duygu ve düşüncelerinizi bildirseniz...🤗🤗🤗

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Anam kıpkırmızı olmuş bir şekilde
" Hicran sen ne diyorsun kızım!? Açma bu konuları! Sorma bana böyle şeyler! Bu saatten sonra böyle şeyleri konuşmak bana yakışmaz! Halen daha babanla evliyim... O baban hiç haketmediği halde ben daima evliliğime sadık kaldım Rabbim şahit buna... Rabbim'in huzuruna günahkâr gitmemek için, yıllar önce babanla evlendiğim gün her şeye bir çizgi çektim. Çok zor oldu ama çektim..." dedi ağlayarak.

" Anam yalvarırım anlat bana. Bak artık ben bu güzel insanlarla daima karşılaşacağım... Neler olduğunu bilmeliyim ki ona göre hareket etmeliyim... Anlat bana ki sen de rahatla ben de rahatlyayım. Ben seni elbette tanıyorum. Sen hiç hak etmeyen babama ve evliliğine daima sadık kaldın. Sen tam bir mümine hanımsın.
Ama bazı şeyleri bilip önceden tedbir almakta var dinimizde... Sonradan bir şeyler ortaya çıkarsa önceden bilmek her zaman iyidir.
Sen Muhammed Hocanın evi burada olduğu için ve Bilal abinin dayısı olduğu için buradan gitmek istiyorsun..." dedim.
Anam susarak, ağlıyordu yine.

*******

Tam iki saati geçkin anama dil döküp yalvardım .
" Anam şayet bana bu olayı anlatmazsan bende artık
hiçbir sıkıntımı sana anlatmayacağım..."diyerek anlatmaya mecbur bıraktım.
Amacım anamı daha fazla üzmek değildi. Sadece geçmişteki acılarını bilip, gelecekte anam için daha güzel adımlar atmaktı...

Anam utana sıkıla" Hicran'ım sen hiç böyle değildin kızım. İki saati geçkindir iflâhımı kuruttun...
Saat gece dörde geliyor... Cihangir Bey oğlum da arkadaşları yanında olduğu için bırakıp gelemedi sanırım. Yoksa seni alır götürürdü..." dedi.

Gözlerimi kısarak" hayır anacığım konuyu değiştirmek için Cihangir beyi araya sokmaya çalışma, anlatacaksın kaçışın yok..."dedim.

Anam sesi titreyerek " kendime hiç yakıştıramıyorum bunları anlatmayı. Bunlar benimle birlikte toprağa girecekti öyle sıkı gömmüştüm ki... Anlattığım için günahım olursa Rabbim affetsin. Güzel kızım, bu kadar üzerime düşüyorsun, huzursuz oluyorsun, çok üzülüyorsun diye ve sana kıyamadığım için anlatıyorum.
Evet kızım Muhammed Hoca ile birbirimizi tanıyorduk. Yıllar önce ben on üç yaşındayken camide, cami hocamızın eşi Elif hoca da kadınlara Kur'an dersleri veriyordu. Fırsat buldukça bende gidiyordum. Muhammed Hoca da 17-18 yaşlarında olmalıydı...
Muhammed hocayı çok küçük yaşında daha dört beş yaşlarında hafızlığa vermiş tanıdıkları. Babasını çok küçük yaşlarda kaybetmiş. Bir ablası varmış ve evliymiş... Anası da genç yaşta yatalak kalmış ve ablası bakıyormuş...diyorlardı..." üzgün bir şekilde gözlerini kapattı anam.

" Genç yaşında ilmi kuvvetli bir hocaydı. İzmir'de bile o yaşlarında dilden dile dolaşıyordu o güzel sohbetleri... Kur'an okurken ki o güzel sesi... İman kuvveti midir nedir, öyle
bir heybeti vardı ki... Bizim caminin hocası Molla İshak Hoca da, Muhammed Hoca'nın Şeyhinin arkadaşıydı... O yüzden talebeleriyle sık sık gelip giderlerdi.
Bir Kandil Gecesi camide sohbeti dinleyip, ibadetlerimizi yaptık mahallemizdeki kızlarla. Üst kattaki kadınlar bölümünden inerken eteğime yanlışlıkla arkamda ki Huriye' ye bastı...
Ben de ilk önce bilemediğim için adım atınca merdivenden düşmeye başladım. Kızlar çığlık çığlığa beni tutmak için peşimden geliyorlardı. O'nlar yetişemeden tam düşmek üzereyken ve zorla tutunmaya çalışırken bir kişiye denk geldim..." ağladı hıçkırarak.

Sabr-ı Sükut 5. Seri  ( Hicran ) TAMAMLANDI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin