Gün Işığım🌅

33 1 0
                                    

   Odaya çıktıklarında nefesler tutulmuştu. Ay ışığı bütün çıplaklığıyla dünyayı aydın atıyordu. Alpaslan odanın ışığını yakmak istedi. Aysima elini tutup;
" Yakmasak olur mu?
Oda yeterince ışıklı değil mi?"
" Bir saniye sen benden mi utanıyorsun bebeğim."
"Utanmak demeyelim de."
"Ne diyelim peki."
"Tamam bir yaa kabul ediyorum utanıyorum seni bilmem ama benim ilk birlikteliğim."
"Yani sen şimdi daha önce olmadı mı?"

"Hayır olmadı."
     Arkasında şaşkınlık bakışlar belirli belirginleşti. Hoşuna gitmişti bütün her şeyiyle kabul etmişti. Daha önce birlikteliği olsaydı bile kabulüydü.
"Sen o yüzden  ışığın açılmasını istemiyorsun."
"Hımmm..." diyebildi konuşamadı.  Dili tutulmuştu belinden tutup kendine doğru çekti.
"Hiç fark etmez güzelim gecemi aydınlatan ışığım var benim," öpücükler geceyi tamamlıyordu. Duvara yansıyan gölgeler arzu ve tutkuyu  her anlarını yansıtıyordu. Bedenler çırılçıplak olmuş, aşıklar aşklarını yaşıyorlardı. Kulağa fısıldanan aşk sözcükleri geceyi anlam katıyordu. Aysima'nın ilk gecesi olmasına rağmen gayet iyiydi. Erkeğini zevkten dört köşe editör, bedenler birleşmiş hiç bir şey düşünülemez olmuştu.
     Dakikalar uzadıkça uzadı. İki kaçık insan birbirini tamamlıyor, iki ayrı beden nefes nefese yatağa uzanmıştı. Aysima'nın yüzüne baktı. Yüzüne bakamayıp utancından koynuna  sokulup gözlerini uykuya teslim etmişti.

"Uyu küçüğüm uyu bana yaşatmış olduğun mutluluğu kelimeler dökemem."
Sol elini avucunun içine aldı.
"Bir eksiklik var ama yüzük, en önemlisi yüzüğü unutmuşum. Allah kahretsin beni!!"
"Uyu aşkım o iş bende. Sabah ola hayır ola."
      Güneş güne merhaba demişti. Aysima sessizce kalktı sevdiğini koynunda banyoya geçip düşünü alıp çıktı. Havlusu üzerinde yataktaki kocasına baktı. Bir de aynı ya kendi, kendine konuşmaya başladı.

"Rabbim vermiş olduğun mutluluk için teşekkür ederim. Varları yok eden, yokları var eden Rabbim bu mutluluğumu baki kıl..."
Arkasından bir ses 
"AMİN" dedi gülümsedi ağzın eliyle tuttu.
"Ay dilime eşek arısı ısırsın emi uyandırdım sevgilimi."
     Yavaş minik adımlar ile hareket halinde ilerleyip giyinip alt kata indi. Çay demlemek için su ekleyip tezgahı bırakıp ateşini yaktı. Derin dondurucudan su böreğini çıkartıp fırına verdi. Bal, tereyağı, süzme peyniri, zeytini çıkartıp özenle kahvaltı masasına yerleştirdi. Kahvaltı tabakları çıkartıp düzenledi. Birazcık patates kızartması, sucuk kızartıp , ekmekleri de kızartıp mıhlama yaptıktan, sonra Çayı demledi fırından böreği çıkartıp mermer taşına bıraktım. Yakışıklı uyanmış düşün alıp sessizce alt kata inip, biricik eşini göz hapsine almıştı.
     Arkasından yaklaşıp beline sarılıp boynuna öpücük kondurdu.

"Günaydın aşkım."
Kolların arasından dönerek yüzüne baktı. Kolların boynunda dolayarak; "Günaydın gün ışığım..."
Öpmeye doyamadı.
"Küçüğüm öyle yaparsan yataktan gün boyu çıkamayız. Benim arayıp ta bulamadığım şey senin yanında gün boyu bulmak."
Burnuna işaret parmağı ile dokundu. "Seni çılgın şey. Biz işimiz var. Gözde'ye son vazifemi tamamlayacağım unuturum sonra içimde kalır."
     Kahvaltı masasına oturup  cilveleşerek kahvaltı yapılıyordu. "Küçüğüm bir konuyu aydınlığa kavuşturalım. Ben iş adamı ve İstanbul'da  yaşadığımı biliyorsun. Tatil için geldim ve geri dönmem gerekiyor.  Yerleşim yeri ile ilgili Sen ne düşünüyorsun."
"Ben seninle evlenirken her şeyi göze alarak evlendim. Hayatını yaşantını zorlaştırmak değil, yaşamını kolaylaştırmak için evet dedim. Benim yanım senin yanın."
"Biliyorum küçüğüm yine de sormak istedim."

"Kahvaltıdan sonra Gözde'nin mezarına gidelim mi?
" Tabii gidelim üç gün sonra İstanbul'a gitmemiz gerekiyor. "
" Olur gideriz. "
Kahvaltı yapılmıştı. Gözdenin mezarına gidilip birlikte pembe sarmaşık ekmişlerdi...

⏳Hayat insanı her zaman güzelliğini göstermez.
Bazen de sınır adamı bu evliliği tam sınanmadan geçiyor.
Meyvesi güzeldir sabredip yemesini bilene...⏳

Bölüm hakkında düşüncelerinizi alalım gençler...

        AHENK 🦋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin