AHENK 🦋

Ateş Böceği🐞

"Dur bir saniye kulaklarım yanlış duymuş olmalı. 
" Hayır doğru duydun. "
" Altay ne yaptın sen!
Ne zamandan beri istemsizce dokunuyoruz. Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?
Çaresiz kalmış bir insanın çaresizliğinden faydalanmak da ne oluyor. Aysima'ya yaptığımız dada aynısını söyledim yapamayalım, bedeli ağır olur kaldıramazsın dedim."
" Ben mecburdum başka kapı bırakmadı. "
" Mecbur bıraktı öyle mi?
Ne yaptı peki tek sucu sana hayır demesi mi...
"Yeter Kaan  daha fazla üstüme gelme,  onun canını okuyacağım diz çöküp yalvaracak."
"Altay hala daha egonun peşinden gidiyorsun. Daha fazla pişmanlık duyacağın, geri dönüşü olmayacak davranışlarda bulunma. Yasenna artık senin eşin, sana sığınmış soy ismini taşıyor. Çok güzel çevrendeki kızlara benzemiyor. En azından menfaati yok düz yaklaşıyor, dönemeçli yolları ikinci bir B planı yok nasılsa öyle kaçırma varsın sana hakaret etsin. Tokat atlasın yerden yere vurursun zaman ver anlayışla karşıla o zaman sana koşa koşa gelecektir. "
     Altay arkadaşının yüzüne  bakıp  vücudunu azgın denizin dalgalarına çevirip sahile sert vuruşunu dinledi. "Yasenna da aynı böyle Kaan sahilime çok sert çarpıyor. Canımı yanıyor nedendir binilmez  bana itaat etsin istiyorum. Gözlerindeki bakışını fark etsin kabul etsin sevdiğini."
"Peki sen kardeşim sen kabul ediyor musun olan duygularının geçici olmadığını, bakışlarındaki aşkı sen görebiliyor musun?
Eğer değişimi istiyorsan  ilk önce  kendinden başlamalısın, sonrasında karşındaki insandan değişimi istemelisin. Kolay olmayacak bunu sende farkındasın anlayışla  yaklaşmazsan, avucunun içindeki aşka bir ömür boyu pişmanlık içinde acını yaşayacaksın. Unutma ki kadınlar susmuşsa vazgeçmiştir demektir. "
" Kaan bildiğin gibi değil tam bir *BRUTAL BETTY* (ACIMASIZ GÜZEL) başka bir şey değil. "
" Sen nesin sudan çıkmış ak kaşık mı? Ben bildiğimi söylerim Altay gerisi sana kalmış. "
     Denizin dalgaları eşliğinde gecenin karanlığını izlediler. Kuzeyden gelen rüzgar sert esiyor içine Aşk ateşi düşen gencin yangını sevmiyordu. Saat yirmi dört sıfır sıfırı gösteriyordu.
" Artık eve gidelim biraz daha böyle elektrik direği gibi dikilip kalırsak Kuzey Rüzgarları bizi hasta edecek, senin işin var ilgilenir de ben o mertebeye ulaşamadım."
"Tamam anlaşıldı başını şişirdim." "Evet git biraz da eşinin başını ütüle... İki arkadaş sahil kenarından arabalarına binerek ayrıldılar. Altay bahçeye gelmiş, arabasından inip eve doğru yürüdü. Kendinde garip bir duygu fark etti. Heyecanlı ve istekli ilerliyordu adımları hızlanmış merdivenleri koşarak odasına  gelince derin nefes alıp kendini sakinleştirmeye çalıştı. Yavaşça kapıyı dokunarak açtı. Yasenna  resim yaparken sandalyenin üzerinde uyuya kalmıştı. Uyuyan güzele yaklaştı yumuşak şekilde saçlarını okşadı. Eğilip saçını koklayıp öpüp masanın üzerindeki çizmiş olduğu resmine baktı.
"Nasıl yani sen bizi mi çizdin."
O kadar güzel çizmiştik ki capcanlı kağıt üzerine çizilen  resim değil de gerçekti. Yüzüne baktı yatağın üzerindeki gelinliği alıp  koltuğun üzerine bıraktı. Yatağa açık uyuyan güzeli yavaşça kucağına alıp kulağına "Ateş Böceğim benim, huzur içinde uyu." Altay'ın koynuna iyice sokulmuştu. Yatağa yatırıp Ateş Böceğini göz hepsine aldı. Yanına  uzanıp uzun uzun izledi.
"Sana söz gül bahçem...
Kalbini nasıl  kırdıysam düzeltmek için elimden geleni yapacağım. Sen bana topla tüfekle gelsen, ben sana gönül bahçemden güllerle geleceğim. Yeter ki yanımda kal...

⏳Verilen sözler ne kadarıyla tutulur bilemem. Kazanmak için önce sabır gerek. Kaybetmek yıkıp dökmek kolaydır bir saniyede yıktığını bazen insan bir ömür boyu çalışsa da tabiri zor oluyor. Bardak kırılmıştır bir kere parçalarını toparlayıp, bir araya getirmek mümkün değildir artık...⏳