"Ailemize hoş geldin ama ismini sormadık şaşkınlıktan. "
"Aysima..."
"Efsun söze katıldı;
" Aysima kendin kadar güzelmiş isminde, bir ömür boyu mutluluklar dileriz. "
Selim çok mutlu olmuştu bu haberi duyunca.
" Dörtlü bir ekip olacağız artık, hep birlikte yemeğe çıkınca tek başına kalıyordu uzaktan bizi izliyordu. Alparslan'ın bu durumuna üzülüyordum çözüm arasam da kalp sevmeyince olmuyor gönül işlerine akıl sır ermiyor. Anlatın bakalım nasıl tanıştınız?
Alparslan söze katıldı.
"Sabahın ilk saatleriydi caddeden geçerken küçük bir gölet vardı. Farkında olmadan arayla geçerken bastım. Bastım gibi de bütün göletteki su birikintisi üzerine ve çeklerine geldi."
Yanında oturan sevgilisinin alnına öpücük kondurdu. Gözler birbirlerine öyle işten bakıyordu ki arkadaşın çok hoşuna gitmişti. Eşinin elini tutup;
" İşte sonun da koca oğlanın baş göz ettik sevgilim içim rahatladı artık." Efsun konuşmaya başladı.
"Romantik ve kötü bir başlangıç olmuş."
"Aslında öyle olmadı Efsun Hanım arabadan inip özür bile dilemedi. Ben rüyamda görmüştüm rüyamda ki adamın yanında oturan elini tuttuğum adam olduğunu nikahımızın kıyıldığı gece fark ettim. Rüyamın aynısını yaşattı bana eksiği yoktu fazlası vardı. Ama güzel oldu İyi ki o gölet basıp beni fark etti. Her yaşantının bir başlangıcı vardır. Ne bileyim işte yaşamak gerekiyor bazen düşünmeden, plansız sonunu düşünmeden yaşamak, planlamadan yaşamak, en güzeli hayatın ne zaman ne getireceğini bilmiyoruz. Geleceğe dair planlar yapıyoruz, hayatı erteliyoruz, ertelediğimiz hayat bize artı ile geri gelmeyecek hep bir yanımız eksik olacak. Yaptığımız yatırımları yaşamayı ömrümüz yetmeyecek belki de sonuç pişmanlık.. Ömrüme yapamadıklarımı biriktirip hayallerimde kalmasını istemiyorum. Az ve öz yapabildiklerimizi konuşmak istiyorum. "
" Oooo kardeşim bulmuşsun ama bulmuşsun tam senlik anı yaşamak istiyor. "
" Alparslan Bey akşam yemeği hazır buyurun servis yapalım. "
" Tamam abi haydi bakalım karnımızı doyuralım konuşacak çok konular var. Hepsini anlatacağız. "
" Hiçbir anı atlamadan anlattın ama."
Yemek masasına geçirilip yemekler yendi. Çaylar gelinip koyu sohbetlere başlanmıştı. Aysima siyah deri koltuğun üzerine oturmuş ayaklarını toparlayıp bağlaç kurmuş silah küçük yastığı kucağına alıp sohbetin tadını çıkartıyordu. Kahkahalar havada uçuşuyor, ellerde pişti kağıtları:
" o kupa kızı senin,"
"bu maça erkeği benim..."
" Evet bende pişti yaptım."
" Ama bu haksızlık olmaz ki böyle.."
Çaylar bitmiş kahvelere sıra gelmişti. Kahveler yudumlanırken doğruluk cesaret oyunu ortaya çıkmıştı. Bu oyun bayağı cesaret istiyordu o yünde hiç kimse kimsenin ne doğruluğunu nede cesareti sınandı. Eğlence tam gaz ilerliyordu. Saat iki olmuş herkesin ağızı açılıyordu. Oturdukları koltuklarda uyuyakaldılar.
Aysima Alparslan'ın kucağına başını koymuş öyle uyumuştu. Selim ve Efsun koltuğa uzanmış koyun koyuna uyuyorlardı. Sabah kalkan çalışanlar sessizce dağınığı toplayıp mutfağa gittiler.
"Murat Efendi yeni gelin eve renk getirecek."
"Galiba haklısın Hanım beynimizden de küçükmüş ve güzel parası için evlilik yapmış olabilir mi?
" Zannetmem bey çok masum bakıyor gözleri, her şey güzel olacak bak buraya yazıyorum sen demişti dersin."
"İnşallah hanım sen haklı çıkarsın ben yanılırım beyimizi mutlu görmek istiyorum."
"Çok mutlu olacak hem de çok... Hadi biz işimize bakalım kahvaltı hazırlayalım da içerideki aşıkları uyandıralım. "
" Peki Bey... "⏳Emekle ekilen tohum
Filizlenmeyi bekleyen fidan.
Çatlayıp filizlenmeye yüz tutmuş Özlemle yağmuru bekleyen toprak..⏳Evet Arkadaşlar bizler toprak gibiyiz gizemli.
İçimize kim bilir neler barındırıyor saklıyoruz.Kimseciklere söyleyemediğimiz sırlarımızı tohum gibi gün yüzüne çıkaramıyoruz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHENK 🦋
Ficción General"Anne nasıl yaptın bunu nasıl? " Sana anne demeye bile utanıyorum. Sen babamın aşkına ihanet ettin. Her gece başka bir erkekle resmen kendini satıyorsun " " Kes sesini benden utanıyorsun öylemi. Kardeşin hasta ve nefes almasını istiyorum. Çıktığı he...