Mavi Saksı🔮

33 2 0
                                    

     Çelik kapıya tutunup  kaldı. Pencerenin önündeki pembe sarmaşıkları ektikleri gün aklına geldi. "Benim pembe sarmaşık çiçeklerim dükkanda görmüş çok beğenmişti. Akşama elimde çiçekle karşılamıştım. Şuradaki üçüncü basamakta ki merdivende oturmuş bekliyordum. Bana yine deli kız diye söze başlamıştı. anahtar vardı sende içeride bekleyebilirdin dedi. Ama ben bekleyemedim işte yanımda gelirken yeni mavi saksı ve toprak getirmiştim. Mavi rengi çok seviyordu aradığı huzuru temsil ediyordu. Garibim aradığı huzuru bulamadan göç edip gitti...
      Pembe sarmaşıkları  birlikte ekip sulamıştık bizim arkadaşlığımız büyüdükçe pembe sarmaşık da büyüdü. "  
Merdivene oturup geçmişe daldı. Alpaslan'da yanında oturdu. Evi tek katlı bahçesi küçüktü yüksek duvarlar örülmüş ön taraftaki boşlukta iki tane salıncak iki kişilik masa küçük sandalyeden ibaretti. Özellikle çimenleri ağırlıklıydı evin bütün pencerelerine demir korkuluk  taktırmıştı.
      Alparslan terslik olduğunu anlamıştı sormaya cesaret edemedi. Çok da merak ediyordu.
"Biliyor musun? Çimenlerin üzerine yatar yıldızları izler hayal kurardık. Bazen yıldızları sahiplenip benim yıldızım  diye  kedi köpek gibi kavga eder çoğu akşamları bahaneler üretip bana gelir veya benim onda kalmamı sağlardı." 
"Neden korkması gereken olay mı oldu?
" Hayatında neler olmadı ki on yaşında üvey babası tarafından defalarca  tecavüze uğradı. Annesi gözleri önünde cinayet işledi. Hapishane tuvaletinde kendini astı. O günden sonra insanlardan köşe bucak kaçar oldu. Her masumiyetler uzanan eli korku ile itti benden başka arkadaşı yoktu. Mahallede uzaktan yakınlaşmadan yardım ederdi. Yüzüme içtenlikle gülmedi gitti. Attı bütün kahkahalar sahte yapmacıktı. Atmış olduğu kahkahalar onu mutlu görmem içindi ama gözlerindeki yaş her şey anlatıyordu. "
" Aman Allah'ım!! demek bu yüzden, evin etrafı örülmüş, yüksek duvar Demir parmaklıklar burası hapishaneden farkı yok ki:"
"Evet yok annesinin ölümünü kabullenemedi her fırsatta kendini suçluyordu. "
"Kendini cezalandırıp yaşarken mezara koymuş."
"Evet öyle oldu konuşmalarım sessiz kaldı. Geceleri uyku uyuyamaz kalkar içmediği halde bir sigara yakar içmeyip öksürerek yarım bırakıp söndürürdü. Çoğu geceler çığlıklarla uyanır saatlerce ağlardı. Ağlayışını ben duyup üzülmeyeyim diye sessiz çığlıkların da bulurdu. Farkına varırdım dayanamayıp yanında yatar birlikte ağlar bazen halimize beraber gülerdik. Ben güler Gözde ise gülerken ağlardı. Kaç kişi var bu hayatta gülerken ağlayan hiç fark etmiyor ister çocuk ol ister genç yaşlı; Ne olursan ol istenmiyorsa dokunmayacaksın Bunun neresini anlamıyor bu insanlar bu kadar basit ⚡DOKUNMAYACAKSIN... "Aysima  kalkmaya yeltendi. Alparslan sevdiği kızın elinden tutup ayağa kaldırdı. Arkasını döndü inanılmaz olayla   ile karşılaştı. Pembe sarmaşıklar bir anda sormuşlardı. İki genç şaşkınlıklarını gizleyemediler.
" Pembe sarmaşıklar Gözde 'm gibi onlar da bırakıp gitti beni."
İnanılmaz zor ama gerçekti, gerçek sevgiler eksilen sevgiyi fark eder, gidenin arkasından yol alıp giderler. "Anahtar... "

Sağına soluna bakındı.
"Çiçekçi kız çanta arabada kaldı alıp geleyim."
Arabaya doğru yürüyüp anahtarı alıp geldi. Kapıyı açıp içeriye girdiler buz gibi soğuk odalar, evin içinde fırtınalar kopmuştu. Kopan fırtınanın yüreğinin fırtınasını eşlik etmişti. Salonun ortasında bulunan masanın üzerine bir zarf vardı. Masaya yaklaştı zarfta Çiçekçi kıza yazıyordu.

  ⏳ İki ayrı yürek bir beden olup ,
   birbirlerine bakıp bir yürek
   olmuştu .⏳

Çiçek kız mektubunu okumaya başladı...}

        AHENK 🦋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin