"Sen üzülme inan bana her şey yoluna girecektir."
Aradan bir hafta geçmiş mart ayı geride bırakılmış her şey yolunda ilerliyordu. Erva hastaneden çıkmış uzman tavsiye desteği ile gerçekler anlatılmıştı. Koray Bey kurul toplantısı düzenlemiş bütün şirketini emir ve yetkisini tek veliahttı olan Altay Bey'e bıraktığını kısmen açıklamıştı. Yasenna Altay'ın elleriyle icra etmiş olduğu odada huzur ve mutluluk içinde resimlerini çizmeye başlamıştı. Altay canla başla çalışmaya babasının emanetine sahip çıkabilmek için gecesini gündüzüne katıyordu.
Bazen bazı geceler mesaiye yakalıyor anlaşmaları düzenliyor gözden geçirmesi gereken dosyaları sekreteriyle inceliyordu. Yasenna sergi için resimler biriktiriyor her birinde yaşantısından anlam katarak hayal gücünü canlandırıp çiziyordu. En büyük destekçisi anne dediği Asel hanımdı. Elleriyle kahve yapıp kendine mola verilmesini sağlıyordu. Sergi için canla başla çalışıyor, Koray Bey verdiği karardan dolayı çok mutluydu.
Hayat bu kadar güzel ilerleyemez elbet bir yerde* DUR BEN GELDİM *diyecekti. Sessizlik gelecek olan fırtınanın habercisi miydi. Altay yine mesaiye kaldığı gecelerden biriydi. Sekreteri güzel ve küstahtı. Altay'ın evli olduğunu bildiği halde hiç umursamadan elde etme derdine düşmüştü. Çünkü para hırsı öyle bir içine işlemişti ki gözü başka bir şey görmüyordu. Lüks hayat ışıltılı yaşantı mest etmişti. Altay üzerinde biraz araştırma yapmış, geçmiş hayatından faydalanma ümidiyle yaklaşmak kolay olacaktı.
Dosya düzenlemek bitmiş fırsattan faydalanma anı gelmişti.
" Altay Bey bayağı yorulduk dosyalara bakmaktan boynumuz büküldü."
"Evet yorulduk ama işimizde bitti. Oooo saatte bayağı ilerlemiş .Eve gitmem zamanım gelmiş Mavi Kelebeğim beni bekler."
"Eşiniz oluyor galiba. "
" Evet huzur bulduğum kadınım." "Yorgunluğa iyi gelecek içecek hazırlıyayım."
"Teşekkür ben almayayım. Giderken sizi de eve bırakayım."
"Bir kadehten bir şeycik olmaz beni yalnız mı bırakacaksınız. "
"Nazikçe yapılan teklife hayır diyemem."
O kadeh hayatının en büyük hatasıydı. Nehir hazırlamış olduğu uyku hapını viskisinin içine atıp koltuğa oturup yudumlamaya başlamışlardı. Altay'da uyku hale gerçekleşmeye başlayınca yaklaşıp öpmeye başladı. Altay'ın hayır demeye gücü kalmamış oracıkta gözlerini kapatıp uykuya daldı. Nehir kendini Altay'ın kollarına atmış, çirkin oyunu yerini fotoğraf karelerine bırakmıştı. Planı saat gibi işlemiş devamı da gelecekti.
Aradan bir iki saat geçmiş kendine geldiğinde koynunda Nehir'i görünce beyninden vurulmuşa dönmüştü. Ellerini beynine vurarak gözlerini kapatıp olup biteni hatırlamaya çalıştı.
"Allah kahretsin hiçbir şey hatırlamıyorum."
Kıyafetlerini giyip sessizce odadan dışarıya çıkmıştı. Nehir uyanmış "Şimdilik git Altay Bey nasılsa sonradan bana koşa koşa geleceksin." Altay arabasına binip hızlıca uzaklaşmıştı yaşananlara dair hiçbir şey hatırlamıyor dilinde dua eve doğru ilerliyordu.
"Allah'ım yardım et bana yeminim vardı. Mavi kelebeğimden başkası olmayacaktı. Nasıl yaptım böyle bir hatayı. Düşünceler içinde eve gelmiş yüzünde pişmanlık bir ifade vardı. Yasenna arabanın sesini duyunca resim atölyesinden çıkıp kocasını karşılaşmıştı.
"Hoş geldin."
Gözlerini kaçırıyor yüzüne bakamıyordu. Yaşamış olduğu utançla nasıl konuşulur bilemiyordu. Kaçamak gözler ile konuşup;
" Sen yatmadın mı?
" Hayır bitirmem gereken resim vardı .Şükür sonunda biti. İyi misin sen hasta gibi halin var. "
" Ben... ben iyiyim yorgunum sadece yatacağım. "
Çatı katına çıkıp vücudundaki yapışmış olan utancın izlerini silmek için banyoya girip, yıkandıkça yıkandı. Banyodan çıkıp giyinip aynaya bile bakmadan koltuğa uzanıp gözlerini iç savaşına teslim etmişti. Gözleri uykuyu unutmuş sabahlamıştı.
Gün doğar doğmaz kimseye görünmeden evden ayrılıp şirkete gidip Nehir'in yer değişikliğinde buluntu. Nehir kızgınlığını dile vurup Altay Bey'in odasının kapısını çalıp içeriye girmişti.
"Ben sizi mantıklı bir insan bilirdim. Aşk ve ilişkiyi birbirine karıştıracak kadar basitleşeceğinizi bilemezdim." "Aşk filan yok olmayan bir duyguyu varmış gibi yaşamazsın."
Nehir birazcık nabzı yoklamak için ileriye gitmişti.
"Dün gece hiç de öyle söylemiyordunuz. Dudakların kulağıma aşk sözcüklerini fısıldarken çok da mutluydunuz. İşiniz bitince böyle kenara atılacak kadın değilim."⏳Kalleşçe bir oyun, sahte bir aşk. Bozulan yeminler tutulamayan sözler... ⏳
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHENK 🦋
General Fiction"Anne nasıl yaptın bunu nasıl? " Sana anne demeye bile utanıyorum. Sen babamın aşkına ihanet ettin. Her gece başka bir erkekle resmen kendini satıyorsun " " Kes sesini benden utanıyorsun öylemi. Kardeşin hasta ve nefes almasını istiyorum. Çıktığı he...