Mevsim🗻

17 0 0
                                    

"Neler oluyor yine ya...   
Altay dengesizi yine dengesizleşmiş." Yasenna'ya doğru yürüyüp konuşmaya devam etti.
"Kuzum sen iyi misin yüzün kızarmış?
Gözlerdeki bakışlar şaşkın."
"Hiç..."
"Hiç mi?
Yapma Allah aşkına Altay pisliği  bir şey mi yaptı sana?
" Saçmalama ne yapabilir ki?
"Mesele yaklaşıp öpebilir. Kendine aşık edip çekip gidebilir. Yani hiç yatmadı bir şey değil, onun için saydıklarım çok basit daha da ileriye gidip yatağa atıp seni bu okula rezil edebilir.
" Şaka yapıyorsun. "
" Ne şakası çok ciddiyim bu konuda ona karşı  dikkatli ol  ne zaman ne yapacağı belli olmuyor. O yüzden dengesiz diyorum. Bir bakmışsın öyle bir bakmışsın böyle.
" Bakınca çok güzel bakıyor gözleri. Aslında iyi bir insan içindeki çocuksu duyguyu gün yüzüne çıkaran biri çıkmamış bence."
   Yasenna'yı derin düşünceler almıştı. Nasıl oluyordu da duygularına zincir vurabiliyordu. Az özce Kül Kedisini  tutkulu öpen kendisi değil miydi. Hür iradesiyle baştan çıkartıcı duyguları savaştan ve yaşayan insan nasıl oluyor da bir saniye içinde değişebiliyordu. Duyguların esiri olmadan nasıl yaşayabiliyordu. Elada haksız mıydı  tek derdi benimle istediği duyguları  yaşayıp bir kenara  atmak mıydı. Arkadaşın konuşmasıyla kendine gelebilmişti.
" İyi misin senin aklından zorun mu var kuzum. Daha yenisin zamanla görürsün çocuksu duyguyu. Senin çizimlerin iş başında  yine. El becerin çok güzel ileride karakalem resimler yapıp serginin bile açabilirsin. "Gerçekten açabilir miyim dersin." "Tabii ki neden olmasın hayalindeki ufkunu genişlet  o zaman gör  bak neler oluyor."
"Deli ya hayaller Paris olacak diyorsun yani."
    Altay deliye dönmüştü ;
"Attığın tokadın acısı annenden çıkacak. Bakalım yarın yine asi ruhlu kız olabilecek misin?
" Bizimki yine söylene söylene geliyor, yine seni kim kızdırdı. Dur söyleme tahmin edeyim seni kızdıracak  tek bir kişi var o da Yasenna. "
" Evet onun canını okuyacağım bu okuldan gidecek."
"Altay neden bu kıza kafayı taktın diğerleriyle bu kadar ulaşmamıştın. Güzel çok güzel, yapay değil orijinal yanımda sevgilim oturuyor makyajsız  halini göremedim. Gece yatağa yatınca bile yüzünde boyası var .Tutulup kalacaksın."
" Ne aşkı!
Ben nefretten başka bir şey yok içimde. "
     Dili başka konuşuyor, gözleri başka konuşuyordu. Ne kadar nefret dese de nefretten daha fazlası vardı. Neden kin duyuyordu ki. Hangi duygunun yalan yüzüydü. Gerçekler ne kadar acı olsa da kabullenmek gerekir. Kül Kedisi'ne aşıktı kendine itiraf etmekte  zorlanıyordu.
"Neden nefret var içinde, nedenini sordun mu kendine?
Atılan bir tokat değil mesele önceleri de tokatlar atıldı umurunda olmamıştı.
"Önceleri umurum da değil ama Kül Kedisi başka. "
" Ben de onu diyorum Yasenna neden başka. "
" Arkadaşım ben öldüm de mi  haberim yok. Nüker , Nekir melekleri geldi de  beni suale mi çekiyor?
Ben Kül Kedisi'ni konuşmak için gelmedim. Bu akşam benim seninle  özel bir işimiz var. Yalnız bizim grubun erkekleri olsun kızları sana eğlenecek tadını  çıkarsınlar. "
" Nereye gidiyoruz?
Başını belaya sokmadın değil mi? Sorun varsa hazırlıklı gelelim. "
" Ya Kaan sen şaka mısın ya özel istiyorum Yasenna hanımın haddini bildireceğim. "Tamam tamam anlaşıldı güzel kız seni bayağı bir bozulmuş."
"Ben onu öyle bir bozacağım ki küçücük  beyni ile olup biteni akıl sır erdiremeyecek."
       Aysima hastaneye gidip yoğun bakım kapısından uyutulan kızına uzun uzun baktı. Onu bu halde görmeye dayanamıyordu. O sırada doktor bey   muayene için Elva'nın odasına girdi. Kontrolden sonra dışarı çıkıp Aysima ile konuşmaya başladı. "Aysima hanım zor bir süreç bizi bekliyor, tedavi yanıtsız kalıyor. Kemik ilik nakli gerekli daha önce Yasenna  hanımın  değerlerine baktık eşleştirmek için maalesef uyumlu değil. Sizin değerlerinizi bakalım eğer olmazsa ilik aramak zorunda kalabiliriz."
    Doktor yanından uzaklaşmış gitmişti. Bir anneye ne kadar kolay telaffuz etmişti. Aysima acısı ile baş başa kalmış cama ellerini koymuştu.
" Senin için kendimden vazgeçtim küçüğüm  beni yalnız bırakma, baban bırakıp gitti bari sen yanımda kal." Laboratuvara doğru yürüyüp test yaptırıp hastaneden ayrıldı. Lapa lapa kar yağmaya başlamıştı. Yüzünü gökyüzüne kaldırdı.
" Rabbim kızımı bana bağışla, günahkarım  yüzüm yok seninle konuşmaya Affet Beni...

⏳Yürüdüğümüz yol o kadar uzuyor ki bazen  göremiyoruz sonu gelmeyecekmiş gibi geliyor.
Bilip bilmediğimiz, görüp görmediğimiz her şeyin mutlaka bir sonu vardır.
Mevsimlerde olduğu gibi kış hiç bitmeyecekmiş, sonbahar hiç gelmeyecekmiş gibi...⏳

        AHENK 🦋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin