Gelenek🍒

21 0 0
                                    

"Ben yine de umutlu değilim." 
"Tabii bizim de ufacık ufacık dokunuşlarımız olacak. Mesela o ufak dokunuşları bu geceden başlıyoruz. Hissettirmeden umursayarak fakat umursamıyormuş gibi görüneceğiz." "Demek istiyorsun ki kaleyi içten fethedeceğiz."
"Aynen öyle tam da üstüne bastın ayağını kaldır ."
"Yaaaa Koray çok kötüsün yıllar geçmesine rağmen şakalarını alışamadım. Ciddi mi söylüyorsun, espri mi yapıyorsun bilemiyorum." "Gel buraya sevgilim... SENİ SEVİYORUM aşkım."
"Ben de seni canım."
"İyi ki karşıma çıktın iyi ki hayatımdasın sana baktığım her an sevgim artıyor."
Alnına öpücük kondurup;
"Artık gençleri yalnız bırakalım mı?
" Bırakalım yalnız Altay odayı öfkesinden altını üstüne getirmiştir." "Dert etme hallettik çalışanları odaya yönlendirdim. Gerdek gecesini oğlumuzun dağınık oda da geçirmesini istemeyiz. Oda boş olsun ki birbirleriyle didişerek kavga etsinler."
"Sen var ya sen çıkalım mı artık." "Çıkalım hayatım bir saniye bekle bebeğim, Altay'a ufak bir hatırlatmam olacak."
Gençlerin dans değildi yaptıkları kavgaydı. Müzik bitmişti fakat gençlerin birbirlerine olan bakışları bitmemişti. Koray Bey'in sesi ile kendine gelen çift müziğin bittiğini fark etmişlerdi.
" Biz dışarı çıkıyoruz uzun zamandır baş başa kalmamıştık. Bu gece gelmeyiz bilginiz olsun. Geleneği unutma babadan oğula kalan bir gelenektir. Altay yerine getir."
Asel Hanım ve Koray Bey kol kola evden ayrılmışlardı. Yasenna Altay'ın yanından ayrılmış gidiyordu ki kolundan tutup gitmesine engel olup kucakladı.
" Ne yapıyorsun sen çıldırdın mı bırak beni. "
Gözler birbirini takip ediyordu." "Pederi duydun nesilden nesille kalan gelenektir."
" Anlamıyorum gelenek dediğiniz şey nedir."
"Gelin odasına damadın kucağında gider. Şimdi biz de aynısını yapacağız seni kucağımda yatağıma götürüyorum."
"Saçmalık bu bırak beni."
"Bence şansını fazla zorlama Kül Kedisi daha da ileriye gidebilirim. En azından yatağa götürüyorum. Gelinliğini çıkarmıyorum bak." "Terbiyesiz...."
Altay gözlerini Yasenna'nın gözlerinden ayırmadan yavaş adımlarla merdivenlerden çıkmaya başladı. Gelinliğin dudağı yerde sürünüyordu. SİYAH ve BEYAZIN birleştiği mağazam bir renk oluşmuştu. Odasına gelen damat eliyle kapıyı açtı. İçeriye girdiklerinde;
" Bırak beni artık!
Alttan yavaşça bıraktı. Gözler, arzuları kadar istiyordu. Mavi Kelebek utangaç biraz da korku vardı. Damat ceketini çıkartıp geline doğru minik adımlar atmaya başlamıştı. Altay yaklaşmaya çalıştığı her adımda Kül Kedisi geriye doğru adımlar atıyordu. Diller susmuş konuşmuyor, sahiplerinde küskünlük vardı.
Kül Kedisi sırtını duvara yaslamıştı.
" Şimdi nereye kaçacaksın, kaçabileceğin bir yer var mı?
Sağ tarafına gitmeye yeltendi
" Şııış nereye gidiyorsunuz. "
Sağ elini duvara dayayıp gitmesine engel oldu. Sağ tarafından gitmeye yeltenmişken, gencin eli beline dolamıştı.
" Neden anlamakta zorluk çekiyorsun. Artık benimsin anla bunu gelebileceği son noktaya gelindi zaten. Bırak kendini sorular istediği gibi yaşasın geceyi."
Sağ elini gelinliğinin askısına dokundu. Askısını omuzlarından koluna indirmişti. Güzelden beklenmedik hareket gelmişti. Kül Kedisi'nin teslimiyetinden o kadar emindi ki Yasenna bütün var gücüyle ettirdi.
" Yeter artık kes saçmalığı daha önce de söyledim. Bizim evliliğimiz kağıt üzerinde anla, onca şey yaşandı. Annemin çaresizliğinden faydalandın benim en zayıf noktamdan kardeşimden vurdun. Şimdi nasıl oluyor da kendinden bu kadar emin oluyorsun da yaklaşıyorsun. Normal şartlar olsa dönüp bakmam bile sana, biz bir oyunun içinde oyun oynayacağız. Mutsuzken mutlu görüneceğiz, ağlarken güleceğiz nefretle sevgi yaşayacağız seninle...

⏳ Dudaklar öfke ile nefreti konuşsa da gözler ele veriyordu bedenleri. Arzular tutkunu olmuştu aşkın. Sessizlik bırakmıştı kendine Sen rüzgara. Dal istemeseydi kırılır mıydı ince yerinden..⏳

        AHENK 🦋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin