"Bak ne diyeceğim sana bana olan borcunu da silerim . İstediğin parayı da sana veririm. Arkada küçük bir oda hatta bir koltuk bile var. Rahat ettiririm seni tadını çıkartırız. Sonrasında istediğim parayı avuçlarına sayar, borçları da silelim fevri karar verme ikinizin de karlı çıkacağımız bir anlaşma bence. "
" Allah sizi kahretsin!
Çaresizim çaresiz kızım hasta Eva her geçen gün ölüme yaklaşıyor, eşimin acısı hala taze içimde kızımı kaybetmek istemiyorum. Bunu anlamak bu kadar mı zor?
Hiç mi vicdan yok sizlerde. "
" Ben söyleyeceğimi söyledim ihtiyacın varsa sana sorulan bir teklif kaçırma derim. Bir birkaç dakika bana katlanacaksın o kadar. Seni memnun ederim sonra kendi ayaklarınla bana doğru koşarak geleceksin emin ol. "
" Allah belanı versin şerefsiz arkasını dönüp giderken, Efsun'un sözleri kulaklarında çınladı. KENDİNİ SAT, PAVYONA GİT GÜZEL KADINSIN... Sonra bakkalcının sözleri devamını getirdi SANA İSTEDİĞİN PARAYI VERİRİM ÇARESİZSEN KABUL EDERSİN... iki adım attı arkasından gelen bir ses:
" İyi düşün hasta ve üniversiteye giden kızların var. İstediğin para ve yanı sıra borçların da silerim."
Ayakları sese doğru yönelmeye başladı. Yanına yaklaştı gözyaşları süzülmeye başladı.
"Gel güzelim arkaya geçelim bak görürsün sana da iyi gelecek."
Odaya geçildiğinde hemen saldırdı koynundaki avına.
'Gel bakalım koltuğa fırlattı. Bir hışımla kıyafetlerini soymaya başladı. Bakkalcı güzellik karşısında nefes nefese kalmıştı. Soyulan her kıyafeti kalbine ok gibi saklanıyordu. Şerefsizin her dokunuşunda Alpaslan' ın gözleri önüne geldi. Gözlerini kapattı olmadı. Karanlık kuyulara atmışlardı nefes alamıyordu üzerindeki ağırlık tonlar ağırlığında altında eziliyordu. Şerefsizin dokunuşuna tahammülü yoktu. Fakat katlanmak zorundaydı. Adamın işi bitince üzerinden fırlattı. Elleriyle yüzünü tuttu sessiz sessiz ağladı.
İçindeki yangının telafisi yoktu. "Güzel çok güzel ne zaman istersen bana gel istediğini al istediğimi ver." Ne kadar basitti yaşananlar. Bir kadının dünyası kararıp başına yıkılmıştı. Yıkılan enkazın altında kalıp ezilmişti. Bardak kırılmıştı artık hiç bir şey eskisi gibi olma yapacaktı . Aysima kıyafetlerini giyinip dışarıya çıktı. Şerefsiz kasaya doğru yöneldi. İstenilen parayı alıp veresiye defterini sildi. Dalgınca yürüyordu yaşananların şokundaydı. İnanamadı inanmak istemiyordu hasta kız aklına geldikçe beyninden vurulmuşa dönüyordu.
"Güzelim para için benimle birlikte olmadın mı?
Almadan nereye gidiyorsun."
Geriye doğru döndü bir iki adım attı. Hatta bakkalcı Aysima'nın ellerinden tutup avuçlarının içine parayı saydı. Bomboş bakışlarla bakıyor sarhoş insanlar gibi yürüyordu. Bıçak saplasalar kanı akmazdı. Bahçeye girdi Alparslan'ın kabrine doğru yöneldi. Kabrinin başında diz çöküp kaldı.
Toprağına bile dokunamadan konuşmaya başladı.
"Aşkım affet beni affet!
Aşkıma sahip çıkamayıp iffetimi koruyamadım. Sana vermiş olduğum sözümü tutamadım. Allah kahretsin beni, mahvettin içimdeki masumiyetimi... Şimdi bu utançla nasıl bakacağım çocuklarımın yüzüne, yapmış olduğum çirkinliği duysalar beni asla affetmezler. Neler geldi başımıza nasıl bu duruma geldik. Niye niye bırakıp gittin bize söyle şimdi nasıl dokunacağım toprağına bunu nasıl hazmedeceğim. Olup biteni üzerimdeki pis kokuyu nasıl silinecek?
Tenimdeki yabancının izlerini nasıl temizleyeceğim. Nasıl nasıl nasıl... İçimi acıtan soruların cevabı var mıdır sende. Allah'ım duy sesimi al canım. "
Yakınmış şekilde eve doğru yürüdü. Lavaboya doğru ilerledi yaşadıklarına daha dayanamadı. İğrendi kendinden midesi kaldıramadı yaşananları istifra etti. Dayanamadı olanlara yüzüne yıkadı. Islak yüzle aynaya baktı. Utangaç haliyle aynaya avuçlarının içini vurarak kırdı. Cam parçaları avuçlarının içine saplandı.
Yere düşen cam parçalarının üzerine yığıldı. İçindeki acısından teninde olan acı hissetmiyordu. Yasenna okuldan erken çıkıp eve gelmişti. Lavabodaki ağlama seslerini duyunca telaşla koştu. Annesini kanlar içinde yerde görünce benzi atmıştı. Dizlerinin üzerine yere çöktü. Ellerini avuçlarının içine aldı. Yüzüne baktı çok korkmuştu. Ne söyleyeceğini bilemiyordu. Duyguları karmakarışıktı annesinin tükenişlerini gördükçe kahroluyordu. Günden güne tükeniyor zaman annesini içinde hapsetmiş bırakmıyordu.⏳Yaşam ve ölümün arasında ince çizgide kalmış.
Yolunu kaybetmiş tükene tükene köşeye sıkışmış.
Kendini bilmeden yolunda yürümeye çalışan güzel bir kadın.⏳***Her zaman söylemişimdir yaşadığımız ortamda kadın olmak zordur. Her şeyden önce insan olmak, insanca yumaşak. Unutmayın ki çaresiz kalan bir kadın, ailenizden biri olabilir yaklaşırken dokunurken önce ilk olarak bunu düşünüp öyle dokunun. Hazmetmek kolaysa mideniz geniştir geliştirmektir...***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHENK 🦋
Fiksi Umum"Anne nasıl yaptın bunu nasıl? " Sana anne demeye bile utanıyorum. Sen babamın aşkına ihanet ettin. Her gece başka bir erkekle resmen kendini satıyorsun " " Kes sesini benden utanıyorsun öylemi. Kardeşin hasta ve nefes almasını istiyorum. Çıktığı he...