Külkedisi yeni hayatına doğru ilerlerken, Altay odasında yatağından hiç çıkmamıştı. Odayı öfkesinden altını üstüne getirmişti. Yasenna evine gelmiş etrafa inceliyordu. Dışarıdan bakınca sade bir evi gibi görünüyordu.
"Hadi Güzel kızım girelim evimize..." Bahçeye girip eve doğru ilerlediler. Koray Bey eşini ve gelinliği kapıda karşılamıştı. Yasenna'nın güzelliğin karşısında hayranlıkla bakıyordu Verdiği karardan dolayı bir kez daha kendiyle gurur duymuştu. Kendini toparlayıp ;
" Hoş geldin kızım evimize, hayatım sen de hoş geldin."
Alnına bir öpücük kondurup: "Gelinimiz çok güzel olmuş yine zevkini konuşturmuşsun."
"Aslında bu gece güzelliği fark eden sen oldun. Seni tebrik etmek gerekir, bizim oğlan nerede?
" Odasında henüz çıkmadı. "
" İyi çıkmasın gelini hazırlayalım sürpriz bozulmasın. "
" Haklısın içeriye geçelim...
Yasenna çiftin konuşmalarından pek bir şey anlamamış, anlamasa da fark etmezdi. İçin kan ağlarken konuşulanlar merak uyandırmıyordu. Üst kattan çıkan merdivenlerin solundaki odaya doğru yürüyüp kapıyı açıp içeriye girdiler. Mavi kelebek kardeşini merak ediyordu. Daha fazla dayanamayıp konuşmaya başladı.
"Koray Bey ben sözümü tuttum. Sıra sizde kardeşime kemik ilik naklini yaptıran lütfen."
"Ben söz verdiysem mutlaka tutarım. Sen bu evin gelini değil kızısın, kardeşinle evimizin neşesi olacak emin olabilirsin. Zaman ilerliyor Altay yataktan kalkıp gözünün önüne asılı olan damatlığına baktı. Banyoya doğru yürüyüp düşüne aldı. Havlusunun belini sarıp saçını havlusuyla kurutarak odasına geldi. Damatlığını eline alıp;
" Niye neye kime kısmet...
Giyinip kolundaki saatine bakıp: "Zaman gelmiş artık."
Deyip hazırlanan damat odadan dışarıya doğru yürümeye başladım. Yasenna gelinliğini giymiş uzun duvağı yerde sürünüyordu. Askılı saten üzerine dantel işlenmişti ince narin vücudun çok güzel olmuştu. Uzun saçlarını bukle yapılıp dağınık bırakılmıştı. Dudaklarına hafif şeftali kurusu ruj sürülmüş, gözlere kalem ve rimel çekilmiş, hafif gölgelik vardı. Yüzünde varla yok arasında allık sürülmüştü. Gelin hazırdı artık odadan dışarıya çıkartılırken merdivenlerden Altay'ın ayak sesleri duyuldu. Koray Bey oğlunun merdivenlerden inerken bakışı dünyalara bedeldi. Altay'ın gözlerinde yine egolu bakışlarla meydan okuma vardı.
Merdivenlerin son basamağına inmişti. Asel Hanım gelini odadan dışarıya çıkartmış damadı bekliyordu. Beklenen damat da gelmişti. Gençler birbirlerinin yüzüne bakma tenezzülünde bile bulunmamışlardı. Aysel Hanım Altay'ın kulağına gelinin elinden tutmasını fısıldadı. Annesinin gözlerini anlamlı anlamlı baktı. Altay annesinin bakışlarına hayır diyemeyip zoraki bir tuşu vardı. Altay Yasenna'nın elini avucunun içine alınca garip bir heyecan oluşmuştu. Bu heyecan tanıdıktı, içinden dua etti. "Rabbim tutmuş olduğum el keşke Kül Kedisi'nin eli olabilme olasılığı olsaydı."
Yasenna'nın kalbi hızlıca atıyor, nefesi kesiliyordu.
"Altay..."
Diyebildi sessizce ;
"Keşke olabilme olasılığı olsa!
Nikah memurları gelmiş gençleri bekliyordu. Gençler ayrılan sandalyelere oturdular. Romantik konuşmadan sonra sorusunu sordu.
" Siz Yasenna Hanım, Altay Bey'i eş olarak kabul ediyor musunuz?
Yasenna oturduğu sandalyeye çivi gibi çakılmıştı. Altay ayağa kadar kalkmıştı. Babasına dönerek:
" Baba ne diyor memur bey Yasenna diyor, benim aklımla mı oynuyorsunuz. "
" Hayır ne duymuşsun doğrudur. Altay kozcuoğlu eş adayın Yasenna..." "Damat Bey lütfen yerinize oturun. Nikaha kaldığı yerden devam edelim. Siz Yasenna Hanım Altay Bey'i eş olarak kabul ediyor musunuz?⏳Sorular sorulmuş cevaplarını bekliyordu. Dualar duyulmuş kabul olunmuş. Egosundan burnu yere düşse almaya tenezzül etmeyen genç, diğer taraftan gururlu ve güzel kız...⏳
***Bakalım hikayenin sonu nereye doğru gidiyor...***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHENK 🦋
Ficção Geral"Anne nasıl yaptın bunu nasıl? " Sana anne demeye bile utanıyorum. Sen babamın aşkına ihanet ettin. Her gece başka bir erkekle resmen kendini satıyorsun " " Kes sesini benden utanıyorsun öylemi. Kardeşin hasta ve nefes almasını istiyorum. Çıktığı he...