Aşka Davet🌃

22 0 0
                                    

"Evet kardeşim güzel düşünelim ki güzel olsun. Unutma sadece birazcık zamana ihtiyacınız var. Gün gelecek Kül Kedisi  gönül kapılarını sonuna kadar açacak."
"İnşALLAH haydi başlayalım." 
     Kaan tavanı ilk önce siyaha boyayıp üzerine sarı boyalardan yıldızları yapıp, tam köşeye büyük beyaz ay çizdi. Altay duvarları maviye boyayıp siyah göçmen kuşları çizdi. Ön duvarı sonbaharı anımsatan resim tasarlandı. Uzun bir yol kenarlarında yapraklarını döken ağaçlar, yol uzadıkça beyaz ışık yansıması belirli verilen, yolun sonuna doğru iki âşık sarılmış yansıyan beyaz ışığa bakıyordu. Tabanda  ucu bucağı görünmeyen okyanus vardı.
    Kumsala sert dalgalarını çarpa çarpa duruluyor, ayakların altında kıyıya vuran deniz yıldızları   kurtarılmayı bekliyor  tıpkı Altay gibi. Saat 21.00 olmuş tasarım işleri bitmiş. Kapıya doğru yürüyüp geriye doğru  alıcı bir gözde baktılar.
"Altay saat bayağı geç oldu ama güzel oldu."
"Evet ellerine sağlık kardeşim on numara olmuş."
"Tasarım senden unutma."
"Ateş böceğini gösterme zamanı geldi."
"Evet ama boyalı kıyafetlerden kurtulup yorgunluk kahvesi  içelim lütfen."
"Sen de haklısın hak ettik."
     Kaan'ı misafir odasına yönlendirip gardıroptan kıyafetleri hazırlayıp konuşmaya başladı.
"Ben gidiyorum kardeşim hırçın sevgilimi  göremedim."
"Özledin mi?
    ÖZLEMEK Mİ ? ÖZLEMEK DUYGUSUNUN NE ANLAMINA GELDİĞİNİ  BİLMİYORDU Kİ ZAMANLA ÖĞRENECEKTİ. KENDİNE GÖRE AŞKIN EN GÜZEL HALİNİ YAŞIYORDU.
"ÖZLEMEK DUYGUSU İÇİNİ SARAN GARİP BİR ACI İSE, HER YERDE ONUN GÖZLERİNİ GÖRÜYOR GİBİ OLUYORSA İNSAN, NEFESİNİ BAĞRINDA HİSSETMEKSE EĞER, EVET BEN ÖZLEDİM GALİBA..."
"Bekle ve gör bu aşk seni şair  yapacak."
"Hadi işine bak sana da malzeme vermeye gelmiyor."
Odadan dışarıya çıkıp koşarak merdivenlerden ilerleyip odasına doğru yöneldi kapıyı yavaşça açtı. Yasenna masa başında resim yapıyordu. Yanına yaklaştı yaptığı resmi göz ucuyla bakıp gördü resim karşısında kalakaldı. Çünkü atölye olarak tasarladığı odaya yaptıkları resmin tıpatıp aynısını çizmişti.
     Resmi eline alıp iyice inceledi. İnanmaz ama gerçekti birbirlerinin duygularını okumuş olmalıydılar. Altay içindeki aşkın karşılık bulunma olasılığının arttığını hissetmeye başlamıştı.
"Aman Allah'ım nasıl olur?
"Ne nasıl olur anlamıyorum seni... Elinden tutup;
" Gel benimle!
"Nereye götürüyorsun bırak elimi?
" Bir kere soru sorma ya gel benimle. "Altay..."
"Altay kurban olsun yoluna."
      Merdivenlerden inip küçük odanın önünde durup kapıyı açmasını istedi.  Ateş Böceği fazla bir şeyi anlamasa da kapıyı açıp içeriye girdi. Odanın içi karanlıktı ve ne görmesi gerektiğini bilmiyordu. Altay kapıyı örtüp ışığı yaktı. Duvarlar alev alev yanıyordu. "Nasıl olur bu benim resmim ile aynısı."
Alta yaklaşıp;
" Evet aynısı bana da sürpriz oldu. Yapmış olduğum resmi beğenmezsin diye düşünürken aynı duyguları paylaşmışız. Sen kağıt üzerine, bense odanın duvarlarına fakat aynı resim aynı işte. "
"Altay ne söylesem bilmiyorum."
Adımlar atıp tek bir nefeslik mesafe kalmıştı.
"  Bilmiyorum  çok hatam  oldu telafisi olmayan hatıraların var.  Her insan ikinci bir şansı hak ediyor." Boyalı ellerle saçlarını okşadı yüzüne avuçlarının içine alıp öpmeye başladı. Ateş Böceği bileklerinden tutup; "Sadece birazcık zaman istiyorum senden."

⏳Yakışıklının  aşka dair bir umudu vardı. Geç de olsa fark edememişti artık...⏳

        AHENK 🦋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin