Sensiz İlk Sabah☀️

33 2 0
                                    

     Kalkmak için elini bıraktı arkasını dönüp gidecekti ki elini sımsıkı tuttu. Geri dönüm saçını okşayıp;
"Bekle geleceğim" deyip yanından Bir saniye ayrıldı. Yan taraftaki yatağa iterek Çiçekçi Kız'ın yatağına birleştirdi. Açılan üzerine yavaşça örtüp, yatağına uzandı. Yatağını birleştirdiği gibi yastıkları yakınlaştırdı. Elini avucunun içine alıp defalarca öptü.
     Eller kenetlenmiş şekilde uyudu. Gözleri  huzurla kapandı. Ruhu vücuduna eşlik ediyor, mutluluktan göklerde uçuşuyordu. Yatak değil bulutların üzerinde uyuyorlardı. Sabah olunca Alpaslan uyandı. Sevdiği kıza uzun uzun bakıp kolundaki saate bakıp oooo sekiz olmuş kahvaltı hazırlayayım dünden sonra bir şey yemedin. Yatağından sessizce kalkıp mutfağa gidip demliğe su alıp tezgahı koyup altını yaktı. 
    Salatalık ve domates kesip, beyaz peyniri kibrit kutusundan büyük ve ince ince dilimledi. Dolaptan çilek reçeli ve siyah zeytini aldı. Buzdolabına tekrar yönelip üç tane yumurta alıp rafadan pişirdi. Beyaz peynirin üzerine çocuk kahvaltısı gibi süsledi. Zeytinden bir gülen yüz yaptı. "Bir an havuç eksik var mıdır acaba? Buzdolabına tekrar yönelip havuçları alıp yıkadı. Soyduktan sonra ufak dilimler halinde kesip küçük bir burun yapıp, gözlerini çok tatlı baktığı için çilek yerleştirdi. Kirpiklerini zeytinleri incelterek yaptı. Demlikte kaynayan sudan çayını demleyip, portakal suyunu sıkıp büyük bir bardağa döktü. Mutfak dolabının çekmecelerden ceviz ve badem bulup kahvaltısına  dahil etti.
Bardağa çay döküp ekmek rafından ekmek alıp ince ince dilimleyip özenle hazırlanan kahvaltı sunulmaya hazırdı.

     Kahvaltı tepsisini alıp odaya doğru yürüdü. Tepsiyi sehpanın üzerine koyup, yatağını yerine alıp saçını okşayarak uyandırdı. Aysima gözler şişmiş şekilde uyandı. Yüzünü çok masum bakıyordu. Her sabah Gözde ile uyanmaya alışmıştı. Onsuz uyandığı ilk sabahtı. İçi dolmuş ağlayacak gibi olmuştu. Bu esnada Alpaslan devreye girdi ;
"Sakın ağlama artık ağlamana tahammülüm yok benim. Eminim ki Gözde de yaşıyor olsaydı bu halini görseydi kızardı. Deli ya bak hala daha ağlıyor der onlarca fırça atardı sana. Bunu kendine yapma lütfen bak sana kahvaltı hazırladım.

     Oturduğu yerden kalkıp sehpanın  üzerinde duran sabah kahvaltısı olan tepsi alıp yatağın üzerine oturup yüzüne baktı. Acıyı ve  mutluluğu bir anda yaşıyor, mutluluğunu gizlemeye çalışıyordu mutlu olsa arkadaşına ihanet ediyormuş gibi hissediyordu. "Kahvaltıyı sen mi hazırladın."
"Evet dünden sonra bir şey yemedin. Zorlamalısın, zor da olsa yemelisin." Ben yiyemem   boğazımdan lokmalar düğüm oluyor. "
" Biliyorum yaşananlar kolay değil fakat tek yaşayan sen değilsin. Çoğu insan yaşamış, yaşayacak insanlar var. Bu şekilde düşünmelisin."
"Küçük bir lokma alıp bala batırıp ağzına koy
mak istedi. Aysima elini tutup hayır dercesine baktı. Alpaslan kararlıydı kahvaltısını yaptıracaktı.
" Lütfen gerekirse zorla yiyene kadar ısrar edeceğim tamam mı?
      Dudaklarını aralayıp verilen lokmayı alıp dişlerini arasında ezmeye başladı. Verilen lokmayı bitirince:
" Peki sen yedin mi?
"Önceliğim sensin" cevabını almış, beyaz peynirin üzerine yapmış olduğu gülen yüzden bir çatal alıp Alparslan'a doğru götürdü.
"Tek taraflı olmaz sen de yemelisin." Verilen lokmayı geri çevirmedi. Narin yumuşak ellerinden tutup lokmayı aldı.

"Birazcık da meyve suyundan al."
"Ben onu sana hazırlamıştım."
"Olabilir ben de içebilirim değil mi? içilmez diye kural mı var? da
  ben mi bilmiyorum."
       Kahvaltı cilveleşme ile bitmişti. Alpaslan'ın kalbinde kelebekler uçuşuyordu. Duygularından tamamen emindi artık. Gözde'nin sela okunmaya başlamıştı.

  

                       
  ⏳Son yolculuk son vazife ,   
yaşantımızı beğenmez
kıyafetlere kusur ararız şükrünü ,
getirmek gerekir o kıyafetlerin .   Çünkü giyebilecek bir   bedenimiz var . Güvenme fazla güzelliğine gün gelir , güzelliğin solar vücuduna beğenmeyip giymediğin   kıyafet
an olur kefenin sarar ... ⏳

                

        AHENK 🦋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin