•
Olayların yolunda gitmediği zamanlar olabilirdi. Seni içine çeken o anafor bir bilinmeze doğru yol alırdı ama buna rağmen kalkıp düşmene sebep olanlarla yüzleşmen gerekirdi. Kendimi bildim bileli bu bana öğretilmişti. Kırılıp incinmek benim içimde olmaması gereken bir eylemken kalbin işin içine girdiği bu yolda, tek görevi kan pompalamanın dışına çıkıyordu.
Bana mantığında düşün, denildi ama ben ne zaman sapsam yolumdan öteye, hep bir duvarla karşılaşıp durdum şimdi ise beni o yoldan alıkoyan bir kalp çarpışı oluyordu.
"Wow." Dedi bir ses yüksek perdede neşe dolu bir çınlama ile göğü yarıp geçerken bir alkış da duydum. "Ne romantik bir an ama böyle?"
Dakikaların nasıl geçtiğini bile anlamadığım bir şekilde Jeno'nun her yere uzanacak kadar güçlü olan kolları, beni kendi göğsüne hapsetmişken ondan uzaklaşmam gerektiğinin gayet bilincindeydim ama bir şeyler, orada olmaması gereken bir şeyler, irademin boynuna baltasını geçirirken sıcaklığından ve uyuşturan kokusundan biraz daha yararlanmak adına ona sarıldım bir süre daha.
Bu kısacık süren ama bende çok daha uzun bir süre daha var olacak dingin an, tanıdık alaylı bir ses ile kesildiğinde Jeno'dan uzaklaştım. Yüzümün nasıl bir halde olduğunu bilmiyordum. Son zamanlarımda uykularımı sıklıkla bölen kabusların izleri, yüz hatlarıma saklanmışken onları makyajla maskeliyordum ama gözlerimin içinin kanlandığının bilincindeydim.
"Sen gelinceye kadar öyleydi." Diye konuştum kollarımı göğsümde bağlayarak ağırlığımı tek ayağım üstüne verdiğimde kaşlarını kaldırarak bana bir bakış atan Jeno'ya ne dercesine göz kırptım.
Jeno, güler gibi bir nefes bıraktıktan sonra elini saçlarından geçirdi. "Ne var Jaemin?" dedi aksi bir tonlamayla onun burada olmasından hiç memnun olmadığını göstererek.
Jaemin, onu rahat seçebileceğimiz kadar yakınımıza geldiğinde gülüşündeki neşe kırıntıları gözlerine kadar sıçramıştı ama o gözlerin ardında çok daha fazlasını saklıyordu. Maskeler, kim ne olmak istiyorsa o role bürünmüştü bu hayatta. Gerçekte kimdi? Gecenin bir vakti evine gittiğinde rolünden arındığı kişi aslında kimdi?
"Geçiyordum." Dedi Jaemin omuz silkerek. "Nyx'e gelmeme de mi yasak koyacaksın?"
Gözlerim kısılırken onların arasında süregelen gerilim kıvılcımlarını buradan bile seçebiliyordum. Jaemin, beni kaçırmıştı ve anladığım kadarıyla Jeno'dan habersiz gelişen bu olaylar onun için kötü sonuçlanmış olmalıydı.
"Siktir git Jaemin. Asabımı bozma gecenin bir vakti."
Jeno, Jaemin'i terslemesine rağmen beklenen etkiyi vermedi. Ellerini testlim olur gibi havaya kaldırdı. "Kötü bir niyetim yok bu sefer." Dedi bakışlarını bana çevirirken. Bana doğru bir adım atarak elini sıkmam için havaya kaldırdığında ona tek kaşımı kaldırmış bakıyordum. "Kötü bir başlangıç yaptık. Aramızdaki buzları eritelim hadi. Ben Na Jaemin."
YOU ARE READING
Where The Shadow Ends
Fanfiction[Nesta] İlk defa bu dünyada gerçek bir arzum olmadığı için korkmuştum. Sonra o geldiğinde, göğüs kafesimin içindeki o terk edilmiş şehri baştan inşa etmeye başladı. Her bir köşesine kendinden bir parça yerleştirirken hiç düşünmedi, bir gün o gittiği...