[Nesta]
İlk defa bu dünyada gerçek bir arzum olmadığı için korkmuştum. Sonra o geldiğinde, göğüs kafesimin içindeki o terk edilmiş şehri baştan inşa etmeye başladı. Her bir köşesine kendinden bir parça yerleştirirken hiç düşünmedi, bir gün o gittiği...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
•
Keşfettiğin yeni yollarla başlangıçlarının kusursuz olmasını beklerdin. O yollara seni yönlendiren bazen elinden tuttukların olur. Sana dünyayı gösterdiklerini söylerken hiç bırakmayacak gibilerdir ama yüzlerinde sana dönük olan gülüşleri bir gün kaybolur, bir daha ulaşamazsın. Onların kayıpları en derinden yaralar, o yaralar hiç kabuk bağlamaz. Ellerinden tutan her gelecek bir sona ulaşmaz çünkü.
Bir terapi merkezinin arşivinde tıkılı kalmak kulağa yasaklılar listesinden birindeymiş gibi gelebilirdi ama o arşivde kendi bilinmezinle ilgili sürdürdüğün bir arayışın izindeysen ve yanında da hiç güvenmediğin birisi varsa işte o zaman işler tam anlamıyla sarpa sarar.
"Bu bir tuzak." Dedim Jaemin'in gözlerine nefretle bakarken. Elimde tuttuğum kendi dosyamın karton kapağı yumruğumun içinde buruşmuştu. "Beni oyuna getirdin."
Bu durumda ilk aklıma gelen yine Jaemin'in saçma bir oyununa kanmış olmaktı. Beni daha önce kendi patronuna bilgi götürebilmek için kaçırmış, doğrudan olmasa da Cemiyet adındaki birtakım tekinsiz işlerle uğraşan yapılanmaya çalışıyordu ve Jeno ile anlaşamıyordu. Bu uğurda da yumuşak karnımı bularak onu kendi çıkarı için kullanabileceği ihtimali son derece mantıklı geliyordu ama Jaemin'in bakışlarındaki şaşkın dalgalanma, onun da böyle bir şeyi beklemediğini işaret ediyordu.
"Saçmalama Arina." Dedi dişlerinin arasından. "Neden sana tuzak kurayım?"
"Bilmem." Dedim alaycı bir sesle ona doğru bir adım attığımda. "Sen söyle: Neden bir anda bana da yarayacak bir iyilikte bulunasın? Buraya gelmekte ısrar etmenden anlamalıydım bir şeyin yolunda gitmediğini. Cemiyet hakkında bilgi vermen de onlara her şekilde beni verecek olmandan mı?"
Hayret karışımı bir ifadeyle derin bir nefes aldı ve elini saçlarından geçirdi. "Şimdilik bu işte ortakken kendi ortağıma ihanet etmem." Dedi üstüne bastıra bastıra. "Buraya kendi kardeşim için geldim."
"Nereden bileceğim bunu da beni kandırmak için uydurmadığını?"
Eliyle yüzünü aşındırırcasına ovdu. Saçlarını dağıtmaktan her tutam ayrı bir noktaya bakar olmuştu. Dışarıdan birkaç gürültü geliyordu tam olarak ne konuşulduğunu ayırt edemeyeceğim kadar boğuktu. Muhtemelen bizi testlim etmek üzere birisini bekliyor olmalıydılar.
Kalbim bir maraton koşmuşum gibi atmaya devam ederken nefeslerimi bir düzene sokmaya çalışıyordum. Ona aldırış etmedim ve kendi dosyamı yanıma aldım.
"İster inan ister inanma Akiyama." Dedi Jaemin bana bir bakış atarak. Na Jian adının yazılı olduğu dosyayı aldı. Eğer bu kadar sıkışmamış olmasaydık yazılanları burada okuyabilirdik ama dosyaları sonrasında yerlerinde olmadıklarını anlayacaklarını bilmemize rağmen yanımıza alıyorduk. "Şimdilik aynı yolda yürüyoruz."
