☾ X

246 26 10
                                    

•

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


İnsan hayatının değerini ne belirlerdi? Cenazesine katılan kişi sayısı, o gittikten sonra ardından yas tutan, o iyi bir insandı diyen kişiler mi? İyi bir gününde yanında olmadığı sürece o artık yokken ya da kötü bir anında olmasa ne işe yarardı artık?

Gözlerimi açtığımda beni karşılayan sonsuz bir karanlıktı. Bir korku anında kanıma karışıp beni esiri altına aldığında buğulu bakan gözlerimi kırpıştırarak doğrulmaya çalıştım yerimden. Orada birileri varsa bana yardım etmeleri için seslendim ama bana eşlik eden kulak çınlatan bir sessizlikti.

Sonra saçlarımda eller hissettim. Boğazımdan acı dolu bir inilti koparken ellerimi can havliyle beni sıkı sıkıya tutan ellere attım. Tırnaklarımı batırdım bırakması için ama bu daha da saçlarıma asılmasına sebep oldu.

"Bir, iki, üç..." dedi genizden gelen hırıltılı bir sesti. Çok sigara içtiği için sesi zar zor çıkıyordu, buna eşlik eden bir sigara kokusu da vardı. Bunu nefesini hemen kulağımın dibinde hissedince anladım. Tenim nemlendi. Hava buz gibiydi ama. "Sana elma demiştim. Neden çıkmadın deliğinden?"

Uzaktan gelen bir hışırtı sesi de işitiyordum. Bir köpeğin acı acı ulumasını duydum, bir baykuş sessiz bir şekilde kanat çırptı üstümüzde. Dolunay'ın yansıması göletin üstüne düştü.

Ellerimde kan vardı. Üstünde durduğum toprak soğuk ve nemliydi. Yağmur mu yağmıştı? Neden ıslaktım?

Toprakta biten mantarların küflü kokusunu soludum, ciğerlerime benzin kokusu da doldu. Yanık, diye içimden geçirdim. Saçlarım yanmıştı.

"Anne." Diye ağladım. "Anne..."

Ama gitmişti.

Korkunç bir ağrıyla yerimden doğrulduğumda inleyerek elimi şakağıma bastırdım. Bir anda hareket ettiğim için başım dönmüştü. Gözlerimin önündeki ufak benekleri yok etmek için birkaç defa kırparak odağımı kazanmak için bekledim.

Kapımın tıklatılması ile Bayan Yoo korkulu bir yüzle içeri girdi. "Çığlığınızı duydum. Kabus mu gördünüz?"

"Kabustu." Dedim damağım kupkuru kesilmişken harfler pütürlü bir tat bırakmıştı dilimde. "Kabustu sadece." Diyerek elimi uzun saçlarıma götürdüm. Parmaklarımın arasından kayan tutanlar nemlenmişti. Sırtım da su içinde kalmıştı. Duş almam gerekiyordu.

"Babanız için endişelendiğinizden tekrar başladı kabuslar. Zencefilli bir çay yapmamı ister misiniz? İyi gelir."

Kafamı salladım sadece. Konuşmak istemiyordum. Son birkaç gündür eve kısılıp kalmıştım. Amcam kapının önüne adamlarından dikmişti ve ondan haber almadan evden burnumun ucunu bile çıkarmamamı istemişti.

Bu bir hafta ise benim için kabus gibi geçmişti. Hala Yoona'dan bir haber alamamıştım ve bu karmaşa içinde o sırf beni tanıyor diye başına bir şey gelmesini istemezdim. Jeno'nun söylediği şeyler de zihnimde bir çark gibi dönüyordu.

Where The Shadow EndsWhere stories live. Discover now