☾ LIV

172 24 176
                                    

Lee Jeno, artık neyi doğru neyi yanlış yaptığından emin olamayacak bir durumdaydı. Her adımın yaratacağı etkiyi en ince ayrıntısına kadar planlıyordu ama şu dakikalar içinde arkadaşları ile yaptıkları plana sadık kalmak zorundaydı.

Arina ve Dain, bu dünyadaki en büyük düşmanının elindeydi. İkisinin canı kendi bencilliği ve çıkarları için tehlikedeyken sadece birkaç dakika önce Arina ile yaptığı telefon konuşmasındaydı aklı. Şu dakika ölmeyi yeğlerdi, onun sesindeki korku ve ümitsizliği duymamak için. Kendinden vazgeçmişti. Yine yaptığını yaparak kendi canını hiçe saymış ve onun arkasında nasıl bir hale geleceğini düşünmeden, önce Dain'in hayatını kurtarmasını istemişti.

Ona sundukları seçenekler zerre umurunda değildi. Arina'nın ona güvenmesi gerekiyordu. Onu kurtaracağını söylemişse söz konusu kendi canı da olsa kurtarırdı. Onun için tüm dünyayı aleve verir, gerisinde küllerini bile bırakmazdı.

"Çocuk hazır." Dedi Sungchan içeri girdiğinde. Herkes çıkmak için son kontrolleri yapıyordu ama onların yanında başka birisi daha vardı.

"Siz yavşakların hep başka hatlar çevirdiğini biliyordum." Dedi Jaemin burnundan güler gibi bir nefes verdi. "Ajan filmlerinden fırlamış ortam falan kurmuşsunuz."

Hyuck güldü. Kendi espri düzeyine yakın birisini bulmanın keyfindeydi. "Değil mi ama?" dedi kaşlarını kaldırdı. Silahının şarjörünü yenilerken bilgisayar odasını gösterdi. "Sihir gibi her şeye ulaşabiliyorsun da şak diye."

Sadece yarım saat geçmişti Jaemin'in gökten düşer gibi plana dahil olması. Tabii işin bir de daha heyecanlı kısmında olduğu için öne sürdüğü fikre yılın buluşu gibi davranarak böbürleniyordu. Arina ile ne kadar ortak noktaları olduğuna hayret etti. İkisi de her daim en zor anlarda dalga geçmeye meyilli karakterlere sahiplerdi.

"Planı tekrar gözden geçirmeye gerek var mı?" diye sordu Renjun. Jaemin'e güvensiz gözlerle bakıyordu. Her an onları yarı yolda bırakabilirdi ve bir oyun çeviriyorsa her iki tarafın kaybı büyük olurdu.

"Bunamadım daha." Dedi Jaemin iğneleyici bir sesle. "Emin olun, Arina'yı –ortağımı- bu odada bulunan herkesten daha çok önemsiyorum." Bakışları anlık herkeste dolaştı ama en çok kafası önüne eğik Jeno'da oyalandı. Onlarla ilgilenmiyor gibi bir hali vardı. Daha çok aklı bambaşka bir yerdeydi. "Onu böyle bir duruma sürükleyen ben değilim ne de olsa."

"Plana sadık kalın yeter." Dedi Renjun hızlıca araya girerek. Jaemin'in plana dahil olması oldukça trajikomik bir durumdu. Yoona, Arina'ya ulaşamadığı için Jaemin'e haber vermişti ve Jaemin ise bu gece gerçekleşen davete patronu Hong InKuk sayesinde erişim sağlayabildiği için olanlardan erkenden haberdar olmuştu. Ortalığı birbirine katması üzerine onu DepoZone dışında başka bir toplanma alanına getirmek zorunda kalmışlardı. Söz konusu Arina'yı kurtarmak olduğundan Jeno onu plana dahil etmeye karar vermişti. "Aksi söylenen kadar başka bir şey yapmayın."

Bu plandan ne Akademi'nin haberi vardı ne de üssün. Bu şu zamana kadar aldıkları en tehlikeli kararlardan birisiydi. Akademi çocuğun sağ salim testlim edilmesi için beklerken onlar çocuğu kendi çıkarları için kullanacakları. Herhangi bir ters durumda herkesin başı büyük bir belaya da girerdi.

Jaemin umursamaz bir tavırla bakmaya devam etti. Üzüm üzüme baka baka kararır lafı aklına gelmişti Renjun'ün birden. Arina'nın da davranışları ile onu sinir hastası etmek gibi çok başarılı bir taktiği vardı ama ne olursa olsun onu kurtarmaya kararlıydı. Jaemin'nin söylediklerinin aksine bu odada Arina'yı herkesten biraz daha önemseyen bir kişi varsa o da Jeno'ydu. Onu uzun zaman sonra ilk defa bu kadar darmadağınık görüyordu.

Where The Shadow EndsWhere stories live. Discover now