Sezen Aksu ~ Delidir
Başımı koltuğun arkasına yaslarken elimdeki kurabiyeyi kemirmeye devam ediyorum. Deniz, uzanıp yarısı yenmiş kurabiyeyi elimden alıyor ve bakışlarımın üzerine düşmesine sebep oluyor. "Orada bir sürü var neden elimdekini alıyorsun?"
Deniz omuz silkiyor ve yarım kurabiyeyi aheste aheste geveliyor ağzında. "Gelin olacağım ben. Dikkat ediyorum yediklerime."
Bahar önündeki şeffaf elbise kılıflarına bakarken girdiği transtan bu sözle çıkıyor. "Ne zaman? Karar verdiniz mi tarihe?"
Deniz son lokmayı ağzına attığında kaşlarını kaldırarak başını iki yana sallıyor. "Hayır, ama sonuçta olacağım değil mi?"
Salonun bir köşesinde muhabbete ortak olmaya çalışan Hazar buna gülümsemekle yetinirken, kızın üzerindeki bakışlarımı güçlükle çekiyorum ve Semiha teyzenin yaptığı limonlu kurabiyelerden birine daha uzanıyorum çünkü ben gelin olmayacağım. "Bahar. Allah için. Otur şuraya. Amma abarttın ya!"
Bahar omzunun üstünden bana dönüp bakıyor ve ben öyle dememişim gibi, tekli koltukta kendi halinde oturup gülümsemekten başka bir şey yapmayan Nil'in ayaklarına tekme atıyor. Bu, Nil ile birlikte benim de gözlerimi büyütüyor. "Burada modacı olan sen değil misin? Ne süzülüyorsun yeni gelin gibi? Bir işe yaramaya mı niyetlensen?"
Bahar'ın üslübunu asla bilmeyen bir insan için fazla hızlı bir giriş olduğundan genzimi temizleyerek araya girme ihtiyacı hissediyorum ama Nil turuncu kirpiklerini kırpıştıracak gülümsüyor ve başını omzuna yatırıyor. "Tam da Alaz'ın bahsettiği gibisin." Bahar derhal kaşlarını çatıyor bu cümleye. İyi bir şey mi kötü bir şey mi olduğunu düşünüyor muhtemelen. Ama Nil onu asla sürüncemede bırakmıyor. "İçin dışındasın. Ve ben böyle insanları çok severim."
Bahar'ın kaşları belirgin bir şekilde gevşiyor ve bu asla umrunda değilmiş gibi omuz silkiyor. "İyi. Senin adına sevindim çünkü bu odada en fazla muhatap olacağın kişi benim."
Cümlesi biter bitmez yüzünde uyuz bir sırıtış beliriyor. Nil ise bundan asla rahatsız olmadığını belli edecek bir gülümseme ile aydınlatıyor yüzünü ve ayaklanıyor oturduğu yerden. Bahar'ın yanında dikildiğinde bir süre birlikte bakıyorlar sekiz elbiseye. Anlamadığım bir sürü şey konuşuyorlar ve bu esnada birkaç kez dönüp bana bakmayı da ihmal etmiyorlar elbette. Nihayet, Nil bir karar vermiş olacak uzanıp alıyor içlerinden birini. "Kesinlikle bu. Teninde parlamama ihtimali yok."
Elimle yüzümü sıvazlıyorum. "Kızlar. Sahiden bu kadarına gerek yok."
Bahar yüzünü buruşturup eliyle sinek kovalar gibi bir hareket yapıyor. "Bakma sen ona. Tabii ki gerek var."
Nil de dudaklarını büküp ona katıldığını belli eden bir hareket yapıyor ve elindeki askıyı havalandırıyor. "Ayrıca gözlerini orataya çıkarır. Vücut hatlarını keza."
İkisi bir kez daha bana döndüklerinde istemsizce kıpırdanıyorum yerimde. Elindeki askı ile bana dönüp fikrimi almak istediğinde, gördüğüm elbise ile kaşlarım havalanıyor. Elinde hafifçe sallayıp düzelttiği elbisede gözlerimi gezdirirken beğendiğimi gizleme gereği duymuyorum ama bu defa ortamdan soyutlanıp, Ada'da, Harehan'ın düğününden döndükten sonra odada Ali Kemal'i bulduğum ana ışınlanmam bir saniye falan sürüyor. Tek kolu, ölçülü göğüs dekoltesi ve dizlerimin altına uzanacağını düşündüğüm boyu ile ciddi güzel bir elbise ama beni asıl çeken nokta elbette ki rengi. Bu, kulağımdaki Ali Kemal'in sesini de açıklıyor bana. Dudaklarını kulağımın arkasında hissediyorum ve elbiseye bakarken Ali Kemal yeşil ne Leyla diyor. Dudaklarının boynuma kayacağını fark ettiğimde istemsizce o güzergahı kaşıyorum ve oturduğum yerden ayaklanıyorum. "Bayıldım. Deneyeyim ben bunu." İçimde konuşmaya çalışan Bahar'ı fark ettiğimde başımı iki yana sallayarak susturuyorum onu. Hiç lazım değil çünkü! Bahar diğer elbiseleri toparlarken, ben bu elbiseyi giyeceğimden emin bir şekilde kucaklayıp Bahar'ın odasına adımlıyorum. Bu esnada, Ali Kemal dudaklarını bastırıyor göğüs oluğuma ve zihnim bir kez daha sesiyle yankılanıyor. Öleyim mi istiyorsun Leyla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leyla'ya Kadar
General FictionKim olduğunu görmek için yüzüne bakmak istediğim adamın ilk önce dudakları giriyor görüş açıma ve halinden memnun, gördüklerinden keyif alan bir gülümseme ile karşılaşıyorum. Bakışlarım dudaklarından sıyrılıp gözlerine tırmandığında kısa bir an duru...