Nasıl Oldu Da Çıktı Aklından Evli Olduğum

2.3K 185 71
                                    

Cem Adrian~ Sen Gel Diyorsun

Başımdaki havlunun düzgün durduğuna ikna olduğumda yorgunluktan çatlamak üzere olduğunu düşündüğüm adama bakıyorum. İşten çıkıp hiç dinlenmeden buraya gelen, son gemi ile adaya geçen ve gece epey geç uyuyan Ali Kemal, yanından kalktığımı anlamasına rağmen yalnızca omzumu öpüp uykusuna devam ediyor.

Normal şartlar altında kahvaltı yapmamama rağmen, ciddi anlamda şu hafif esen poyrazın beni acıktırdığına emin oluyorum ve bir an önce hazırlanayım diye Bahar'ın valize attığı takımı çıkarıyorum. Canım sevgilim. Amcanının kızı yüzünden hep bunlar. Kırmızı, desenli etek büstiyer takımını çıkarıp uygun iç çamaşırını da alıyorum. Çamaşırı giydikten sonra dizlerimin altına uzanan eteği doluyorum belime ve yırtmacın bacağımdaki izi göstermediğine emin oluyorum. Akşam fark etmedi ama Bahar, gündüz gözüyle asla kaçırmaz onu. Sonra uğraş dur. Ardından kolları dirseklerime gelen derin v yaka büstiyeri giyiyorum ve bağcıkları sırtına çevirip bağlıyorum.

Bu esnada telefonum titriyor gece yere bıraktığım çantamın içinde. Gözlerim Ali Kemal'e kayıyor ama yastığıma sarılı yüz üstü uyumaya devam ettiğini görünce gülümseyip üçlü aramayı cevaplamadan hemen önce pencereyi aralayıp dışarıya çıkıyorum. Arka taraftaki ağaçların bahçeden ayırdığı küçük bölmeye atılan hasır koltuklardan birine oturup telefonu açtığımda kızların çoktan tartışmaya başladıklarını görüyorum. "Beyaz çok klişe ama ya!"

Deniz ne kadardır uğraşıyor Bahar ile bilmiyorum ama ekranda beni gördüğünde resmen gözleri aydınlanıyor. "Leyla! Allah için sen bak ya. Güzel değil mi elbisem?"

Koyu gri duvarın üzerinde asılı beyaz elbiseyi gördüğümde beğeniyle havalanıyor kaşlarım ve bunu ikisi de fark ediyor. "Bayıldım. Bu diz altına inen elbiselere bayılıyorum ben. Çok güzel sarar vücudunu. Çok yakışır sana!"

Deniz hevesle başını salladığı esnada Bahar gözlerini deviriyor. "Pardon ama, valizine koyduğum şaheseri elinin tersiyle iteleyip kesin bunu giyer bu zevksiz diye denemek için koyduğum takımı giyen birinin beğenisini aldığın için bu kadar sevinmemelisin gelin hanım!"

Deniz ekrandan görünen küçük kısımdan bir şey anlamadığından dudaklarını bükmekle yetiniyor. "Bahsettiği elbise ile Ada'ya değil de, Ankara'ya gitsem Bestekar'a giderim. Taksime çıksam, Zürafa'ya giderim. Öyle bir şey!" Bahar, ayıla bayıla aldığı elbiseye olan yorumumu duyduğunda Ali Kemal'in bir eşi olan gözlerini kocaman açıyor ama bu beni durdurmuyor. "Siyah. Kalçamın altına ya gelir ya gelmez. Göğsümü kapatır mı emin değilim kaldı ki onu kapatsa baklava baklava karnıma kadar iniyor o dekolte. Sen söyle. Ben giyer miyim öyle bir şey?"

Sen söyle diyorum ama söz elbette Deniz'e kalmıyor. "Ay ne var? Hazır Ali Kemal yokken tadını çıkar diye koyduk. İnsanlık ettik sana. Ayrıca, sen ne giyeceksin bilmiyorum ama siyah giy bence nişanda. Sana aşırı yakışıyor."

Bu söylediğine de burun kıvırıyorum. "Pardon da! Ben bir şey giymek istersem giyerim. Bunun Ali Kemal ile uzaktan yakından alakası yok. Hem ayrıca, siyah ne be! İçim kararmış gibi. En sevdiklerimin en güzel gününde kararıp oturmayacağım bir köşede Bahar çiçeğim. Kusura bakma hiç!"

Ben onlara giyeceğim kıyafetten bahsetmek istiyorum, Bahar bana başka bir şey diretmek istiyor ve Deniz de muhtemelen elbisesinin güzelliğine Bahar'ı ikna etmek istiyor ama olmuyor o öyle. Omzuma konan ellerin sahibi hafifçe eğilip kadraja girdiğinde kızlar aynı anda taş kesiliyor. "Günaydın!" Ali Kemal'in gülümseyen yüzü Bahar'ı bulduğunda bakışları kısılıyor. "Hazır Ali Kemal yokken, ne giyecekmiş çok merak ettim ama şansına küs amcamın kızı. Ali Kemal burada!" Bahar yaslandığı yatak başlığından kayarak ekrandan çıkıyor ve bu haline Deniz ile aynı anda kahkaha atıyoruz. "Yarım saat sonra görmeyeceğim sanki o yüzünü. Eşek sıpası!"

Leyla'ya KadarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin