Küfür Etmiyordur Umarım

3.9K 369 52
                                    

"İndim şimdi canım." Taksinin kapısını kapatıp elimdeki küçük bavulu yan tarafa koyuyorum. "Eğitim araştırmaya gideceğiz." Telefonu hafifçe kendimden uzaklaştırıp öne eğiliyorum ve gitmek istediğim yeri taksiciye söyleyip arkama yaslanıyorum. "Haberi var mı?" Gözüm pencereden akıp giden yoldayken içimde baş gösteren öfkeyi fark ediyorum. "Benim haberim var mıydı onun başına gelenlerden ki şimdi burada olduğumdan haberi olacak!" Bahar'ın dudakları arasından dökülen bir kıkırtı biraz yassılmama sebep olunca ben de sakinleşiyorum. "Helal kız. Al façasını da görsün bakalım." Gözlerimi kapatıp başımı koltuğun arkasına yaslarken az önce şen şakrak konuşan o değilmiş gibi duruluyor sesi. "İyi ama değil mi Leyla? Bir şeyi yok yani." Bastırmaya çalıştığı duyguları ile tek başıma başa çıkmaya çalışmasına o kadar üzülüyorum ki. Sadece Bahar da değil, Kuzey'in de ne halde olduğunu biliyorum, görüyorum ama elim kolum bağlı oturuyorum bir köşede. "İyi tabii bahar çiçeğim. İyi olmasa taburcu etmezler zaten öyle düşün."

"He evet o da dinlerdi kesin." Kurduğu cümleye hak verdiğimi belli eden bir şekilde boynumu eğiyorum ama Bahar görmüyor elbette. "Senden sonra Mehmet ile Ali Kemal birbirine girdi çok fena." Dinlemek isteyip istemediğimden emin değilim ama Bahar'ın pek fikrimi sorası olmadığından tam gaz devam ediyor anlatmaya. "Ali Kemal bir vurdu tam senin tekmenin üzerine. Üff. Leyla, görsen için soğurdu resmen." O, tekmeyi yiyen ağabeyi değil gibi yüksekten bir heyecanla anlatmaya devam ederken ilk karşılaşmamızda bana Kuzey'in cümlelerini fısıldayan Ali Kemal geliyor benim gözümün önüne. "Farklı yer acıyı bölüştürür." Mırıldanarak kurduğum cümle belli belirsiz dikkatine mahzar oluyor ama pek de üzerinde durmuyor Bahar. Birkaç saniyelik duraksamanın ardından devam ediyor. "Üff küfür kıyamet görmen lazımdı." Buna gözlerimi devirmeden edemiyorum ama Bahar sahiden de bana ihtiyacı yokmuşçasına konuşmaya devam ettiğinden ne tepkimi bekliyor ne herhangi bir şey söylememi. "Ama kavga çok kısa sürdü ve sokağın ortasında kendilerini yere serip birlikte yıldızları seyretti salaklar." Söylediği şeye küçük bir kahkahayla cevap verdiğimde dikiz aynasından taksici bey ile kesişiyor gözlerimiz ve ben derhal genzimi temizleyerek toparlanıyorum. "Alaz ile ben de senin bahçe duvarına tüneyip onları seyrettik. Mehmet anladı." Şen şakrak sesi cümlelerin sonunda sekteye uğradığında anında çatılıyor kaşlarım. "Neyi? Neyi anladı Mehmet?"

"Muhtemelen neyden bahsettiğini de anlamıştır ama onu demek istemedim. Alaz'ın da bildiğini anladı. Deniz'e falan bozuk atıyor akşamdan beri. Bir ben miyim el diye." Söylediği şey her ne olursa olsun içimde bir yerlere dokunuyor ve ben derin bir soluk bırakıyorum. Ellerimle şakaklarımı ovalarken gerçekten tek istediğim bu upuzun günün artık bitmesi oluyor. Zira, bir değil on bir gün yaşamış gibi hissediyorum bugün ve henüz Kuzey ile karşılaşmadığım da kocaman bir gerçek olarak dikiliyor karşımda. "Konuşurum ben gelince Mehmet ile. Ne demek el ya. Gerçekten, tam da ağabeyine üzülecek haldeyim ya şu an." Sesimdeki tonu fark eden Bahar bir kez daha kıkırdıyor. "Ay aman neyse. Sen şimdi önüne bak. Kuzey'i düşün." Sesindeki hülyalı tona gülesim gelse de bir kez daha taksici beyi rahatsız etmemek adına tepki vermiyorum. "Merak etme, onun için güzel bir planım var. Haydi kapatıyorum artık."

"Ay aman, çok bile dayandın. Öpüyorum seni. Sen de-"

"Tamam. Tamam, bende o iş." Verdiği derin bir nefesin ardından kapatıyor telefonu Bahar ve ben de akşam konuşup yardım istediğim arkadaşımın mesajlaşma ekranına giriyorum. Fakülteden Şehnaz diye bir arkadaşımın burada görev yaptığını hatırladığımdan, durumu kısaca özetleyip ihtiyacım olan birkaç şey için destek istemiştim. Telefonuma gönderilen kişi kartı de bundan sebep. Hastaneye yakınlaştığımızı caddelerin genişlemeye başlaması ile anlıyorum ve beklemeden Eren isminin üzerine tıklıyorum. Çalan telefonun bir süre cevaplanmasını bekliyorum. Neyse ki karşı taraf çok uzatmadan açıyor telefonu. "Merhaba. Dr Leyla Adalı ben. Şehnaz Hanım vermişti numaranızı."

Leyla'ya KadarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin