Çok farklıydı. Huyu, suyu bakışı, konuşması, göz süzüşü, cilvesi görüp görebileceği herkesten çok farklıydı. Asil hâlâ tam olarak inanamıyordu. Züleyha öyle ya da böyle hakkında konuşulanları duymuştu. Ama gitmemişti. Gitmeyi bırak "ne diyor bu insanlar?" diye hesap bile sormamıştı.
Ona güvenmişti...
Züleyha, Asil'e koşulsuzca güvenip gelmişti. Gerçeği bilmeden tenine dokunmasına izin vermişti. Bu mümkün müydü? Bir kadının böyle vefakâr olması. Halasından başka kimi gördüyse hep bir ihanetine tanık olmuştu.
Neslişah babasını severdi ama kıçını kurtarmak için sayısız yalan da söylerdi. Birgül bile evlenmeden başlamıştı yalanlara. Evdeyim deyip çıktığı gezmeleri, yalandan ağlayıp sıraladığı istekleri. Asil'in öyle çok midesi bulanıyordu ki çıkarların her şeyin üzerinde tutulduğu bu sahtelikten.
Ama şimdi yanında söylene söylene uykuya dalan kadının mertliği kimsede yoktu. Asla lafını sakınmayacak kadar gözü karaydı. Korksa da geri adım atmayacak kadar cesur. Elindekini kimseye vermeyecek kadar güçlü. Asil hayatının hiçbir anında bunun yarısı kadar güçlü olmamıştı. Sadece kızının geleceğini düşününce hissetmişti içinde bir güç.
Yıllardır hayalini kurduğu ailesine baktı. Kısık ama içten bir kahkaha çıktı dudaklarından. Zamanını unuttuğu bir dönemde ettiği dua kabul olmuştu. Züleyha adı gibi bir su perisiydi. Sihriyle kızını da kendini de tutsak etmişti avuçlarına.
Onunla geçirdiği gece gözünün önünden gitmiyordu bir türlü. Dudaklarının tadını aldığında delireceğini sanmıştı resmen. Hiçbir tecrübesi yoktu ve bu o kadar belliydi ki ona karşın Züleyha tam bir dişiydi. İçinde kendinin bile farkında olmadığı çok ateşli bir kadın vardı.
Kar kadar beyaz gerdanında gezen dudaklarıyla mest olmuştu. Öyle güzel inlemişti ki Asil o an boşalacağını sanmıştı. Ve bu mümkün bile değildi.
En azından Züleyhaya kadar mümkün değildi.Ağırdan alması, onu hazırlaması gerekiyordu. Yaşı küçüktü ve tecrübesizdi ama yapamayacak kadar baştan çıkmıştı. Bir yanı sakin olmasını öğütlerken diğer yanı göğüslerinin tadına bakması için onu kışkırtıyordu.
Şu an da yatakta serili bacaklarını gördükçe tekrar tahrik oldu. O gece bu sütun bacaklar beline dolanmıştı. Elleri pürüzsüz tende dolaştıkça zümrüt gözlerinde kızıl bir ateş yandığını gördü Asil. Züleyha azla yetinecek bir kadın değildi. Verdiği kadarını isterken asla çekinmeyeceğini, erkekliği ona sürtünürken verdiği karşılıktan anladı. Es kaza erken boşalsa, Züleyha yarım kalmışlığın hırsıyla onu odadan bile atabilirdi.
Bu daha çok tebessüm etmesine neden oldu. Her yanı ateş bir kadınla hiç tanışmamıştı. Bir çocuğu vardı ama hayatı boyunca hiçbir zaman böyle tatmin olduğu bir sevişmede yaşamamıştı. Gece sadece birbirlerini keşfetmişlerdi, daha fazlasını istese de talep etmemişti. Ama bundan sonraki yakınlaşmalarında durabileceğini sanmıyordu Asil.
Kabul etmek istemese de Züleyha geldiğinde yaptığı yersiz çıkışı, içten içe rahatsızlığının verdiği bir utanç olduğunu biliyordu. Bir kadına yetememek erkek için çok utanç vericiydi. Defalarca bu konuda aşağılanmış bir adam olarak önlem almaya çalışmıştı kendince.
Gerçi kendi de çok acımasızdı düştüğü durum karşısında. Esma onu aşağıladıkça Asil de daha çok yüklenir olmuştu içten içe beceriksiz bir adam oluşuna. Cinsellik nefret edilesi bir boyuta ulaşmıştı onun için.
Hayatında bir kadına asla istiyaç duymayacak o kişiydi Asil. Bir kadınla sevişme fikri bile tenini ürpertiyordu.
Ama onu kızıyla gördüğü zaman...
![](https://img.wattpad.com/cover/322921711-288-k503696.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRDAP
RomanceKİTAPTA +18 SAHNELER OLACAKTIR. OKUYUCULARIN BUNU DİKKATE ALMASINI, YETİŞKİNLERE YÖNELİK BİR KİTAP OLDUĞUNU UNUTMAMALARINI RİCA EDERİM. AYRICA KITABIMIZ FİNAL OLDU, KEYİFLİ OKUMALAR... Korktuğu bir hayata esir olmamak için yangından kaçtı Züleyha! K...