Ettiği laflarla öylece kalakaldım bi zaman. Gözümün içine içine bakıyodu.
Kendime bile gelemedim adam, senin benim canıma kastın mı var? Ettiğin lafa ne diyeyim ben?Bunca ömrümü sağ kalacam diye didinerek geçirdim, o dediğini ben bilmem ki sana öğreteyim. Gözümün içine içine bakıyo da yüreğim de sanki zelzele oluyodu.
Aç ağzını Züleyha! Herif kapına gelmiş, boş mu çevirecen? Hem ne güzel olur Züleyha. Bizi de biri evi, yuvası yapar. Titreyen parmaklarım yüzüne değince gözleri usulca örtüldü. Elimin içindeki sakalları hoşuma gidiyodu böyle dokundukça. Sonra kirpiklerini, burnunu, dudaklarını hafif hafif dolaştı parmaklarım.
Nerden geldi, kondu boğazıma bilmem yutamadığım bir umut kondu. Olurdu Züleyha, niye olmasındı ki?
"Kul kulu en çok yarasından tanırmış, yaralarımız pek bi denk birbirimize. Dediğin nasıl yapılır bilmiyom ki Asil. Ama senle beraber ben de öğrenirim, olmaz mı?"
Geri çevirmeyişim, elimi ona uzatışım nasıl değerli onun gözünde hiç sakınmadan gösteriyodu. Bu nasıl adamdı böyle? Hiç görmedi gözlerim bunun gibisini.
"Olur benim güzeller güzeli karım. Kalbinin güzelliği yüzüne yansımış, bakanı kör bırakan, ay parçası karım."
Anam o kadar şey ettik de ağzından çıkan iki çift lafa yine herifin suratına iç çeker gibi baktım ya . Kör olma Züleyha, az oturaklı ol dedikçe azıtıyon. Utandım da başımı koynuna doğru soktum.
Bu da pek güzelmiş ama. Utansan da korksan da yine adamıma yanaşıyom.
"Uyu güzel bebeğim. Çok yordum seni."
Bak iki güzel söz etti sonra yine döndü puştluğa. Elimi göğsüne vurdum ki sussun. Gerçi azıcık tanıdıysam ölse susmaz bu arsız mustur.
"Züleyha, hoşuna gitti mi?"
"Ne hoşuma gitti mi?"
Tam neyden bahsediyo anlayın diye yine sıratına baktım da düştüğüm tuzağı geç gördüm.
"Sevişmek... Ben çok zevk aldım, senin de istediğin gibi oldu mu?"
"Sus edepsiz! Hiç haya etmiyon, sorduğu soruya bak. Konuşulmaz böyle şeyler."
Ağzımda lafı koydu da yine tepeme tünedi. Koca vücudum var, ben bu kızı hiç ezer miyim demiyodu?
"Niye, utanıyor musun benden? Biraz önce sevişiyorduk biz Züleyha."
"O dilin çekilmeye emi, denilmez demiyom mu öyle şeyler? Sussana adam!"
"Cık... Susmam daha. Söyleyeceksin ne hissettiğini. En çok nerenden zevk aldığını söyle ki kocan bir daha ki sefere daha iyi iş çıkarsın."
Dediğiyle gözlerim iri iri açıldı. Nasıl daha iyi iş çıkaracaktı ki?
"Anam bundan daha fazlasını edersek elinde kalırım ben. Valla malamat oluruz herkese."
"Nasıl olur muşuz malamat?"
"E demezler mi herif, karısının belini kırmış diye. Haftaları dolmadan kızı yürüyemez etmiş diye bizi konuşurlar Asil"
Ben derdimi anlatırken başını geriye atıp kahkaha attı gevur. Anca farkına vardım bende ettiğim lafın münasebetsizliğini. Kız Züleyha, adam senle eğleşiyo sende diline düşecek ne malzemen varsa veriyon! O bacağının arasından beynin mi aktı bacım? Ne oldu, pek bi saftirik gördüm seni?
Yüzümü ateş bastı. Pis herif, ben marazımı anlatıyom. Senin bana ittiğin o şeyden haberin var mı? Oh sana giren çıkan yok ya gevşek gevşek gül tabi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRDAP
RomanceKİTAPTA +18 SAHNELER OLACAKTIR. OKUYUCULARIN BUNU DİKKATE ALMASINI, YETİŞKİNLERE YÖNELİK BİR KİTAP OLDUĞUNU UNUTMAMALARINI RİCA EDERİM... Korktuğu bir hayata esir olmamak için yangından kaçtı Züleyha! Kanından olanların biçtiği kaderde yanmamak için...