Bölüm 🔥 içerir.
Benle bağları olmasa bile tel gibi gerildim durdum bütün akşam. Neslişah’la, Semiha teyze sidik yarıştıracaz diye hop oturup hop kalktı.
Bir ara uzağa attıracak şey yok sizde, donunuzu ıslatacağınız diyecek gibi oldum tuttum kendimi. Düğün yerine Neslişah kulp buldu, Semiha ille de ora olacak dedi. Gelinliği İstanbul’dan alacaz diye diş biledi Neslişah, Semiha buraların suyumu çıktı diye şarladı.
Ama bitişi iyi yerden yaptılar. Semiha teyze bizle otururlar, koskoca konak dedi. Neslişah ev üstüne ev olmaz diye diklendi. Ağzı bal yiyesi Semiha teyzem, sen o evin üstünde ne geziyon o zaman dedi de boyalı boysuz kaynanamı morlara, kızıllara buladı. Asil'in evde ne işiniz var demeye getirdi canını yediğim. Kız Semiha, şu lafının hatırına iş bilmez gelinine hamur açmayı da öğretecem kız. Hadi yine iyisin.
Kapıyı kapatınca Birgül bi of çekti ki vallahi acıyacak oldum haline. Anası buradan, kaynanası oradan iyi çekiştireceklerdi bunu. Sırtı da dik bişey değildi ki ezdirmesin kendini.
Anladığım kadarıyla Murat enişte iyi hoş adamdı ama anasının lafının önüne geçip, karım ne derse o diyecek mi bilemedim. Gerçi akılsız değildi, Birgülün dediklerinin aslında onun istekleri olmadığını anlıyomuş gibi Neslişaha ters ters bakarken gördüm bi kaç kez. Saf Birgül de anasından aferin bekleyen malın teki olduğu için ceviz kabuğunu doldurmayacak şeyleri laf diye söylüyodu. Az aklı olsa tatlı dil Semiha teyzeyi pamuk ederdi halbuki.
Murat eniştenin gülen yüzüne bakıp kaç kere sabır çekti kadın. Bi evin tek evladı diye el bebek gül bebek büyütmüşler. Az ana kuzusu mu etmişler onu da ne? Çok da güvenemedim, bi hinlik vardı sanki de çözecek kadar muhabbet kuramadık daha.
Misafirleri yolculayınca ayakta duracak derman kalmamıştı hiç birimizde. En iyisini biz ettik Züleyha. Düğündü, dernekti, dünürcülüktü uğraşamayacak kadar canımıza düşkünüz bacım biz.
Sonunda odamıza çıktık da rahatladım. Ayağımdaki ayakkabılar nasıl acıttı canımı. Boncuk çikolatam geçe kaldık diye mamasını içerken uyudu gitti.
"Of of offf... Acıdı valla..."
"Ne oldu Züleyha?"
"Ayakkabılar ayağımı acıtmış Asil. Yara olurlar kesin."
Ben yatağa oturup, ayakkabıyı çıkaracakken Asil önümde diz çöktü. Ayakkabının yandaki kopçasını çıkarıp ayağımı feraha kavuşturdu şükür. Bantların kenarları kesmişti valla etimi.
"Kıpkırmızı olmuş, giyme bir daha bunu."
Hem beni uyarıp hem de diğer ayağımı da kurtardı canım kocam. Avucunun içine de alıp bir güzel ovaladı ki kendimden geçiyodum valla.
"Birgül için yaptığın çok güzel bir şeydi Züleyha . Üstelik sana karşı nasıl bir tavır takındığını hepimiz görüyoruz. Her şeyin nasıl böyle güzel oluyor anlamıyorum."
Sen ayaklarımı böyle ov aslanım bak daha nasıl güzelleşir Züleyhan?
"Çatal dilli görümcemi kimseye yar edemem Asil efendi. Birine laf sokulacaksa ben sokarım Allah’ıma bin şükür."
Başını geriye atıp kahkahayla güldü. Hemen elimi ağzına kapattım da sesini kestim. Kızı uyandırırsa bütün gece o beklerdi başını.
"Nazlı uyanacak mustur, niye öyle gülüyon?"
"Şu sahiplenişine ölüyorum kızım. Hazır Nazlı uyumuşken az da beni sahiplensen ya."
Cilveli cilveli omzumu silkip, dudağımı büktüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRDAP
RomanceKİTAPTA +18 SAHNELER OLACAKTIR. OKUYUCULARIN BUNU DİKKATE ALMASINI, YETİŞKİNLERE YÖNELİK BİR KİTAP OLDUĞUNU UNUTMAMALARINI RİCA EDERİM... Korktuğu bir hayata esir olmamak için yangından kaçtı Züleyha! Kanından olanların biçtiği kaderde yanmamak için...